Ankara’da devlet memuru olan Muzaffer Duman, 10 yıl içerisinde çektiği 9 kredinin masrafını almak için sadece 9 dekont için 236,25 TL ödedi. Duman, dekont ücretleriyle birlikte 2 bin 358 TL’yi bulan dosya masrafını icra yoluyla tahsil etti.
Bir kamu kurumunda görev yapan Duman, son 10 yıl içerisinde bir kamu bankasından çektiği 9 ayrı kredi sebebiyle kendisinden kesilen 2 bin 121,75 TL’yi tahsil etmek için harekete geçti. Çektiği kredileri vadesi gelmeden kapatan Duman, yeni krediler çekti. 25 Haziran 2006, 18 Ocak 2008, 15 Mayıs 2009, 1 Ocak 2010, 6 Mayıs 2010, 27 Mayıs 2010, 15 Şubat 2011, 15 Ocak 2013 ve 20 Ocak 2013’te 9 ayrı kredi kullanan Muzaffer Duman’ın avukatı Mustafa Akıncı, 9 krediden kesilen masraf tutarının hakem heyeti sınırının üstünde olması sebebiyle doğrudan icra yoluna gitti. Ankara 3. İcra Müdürlüğü’ne müracaat eden Avukat Akıncı, icra takibi başlattı. Avukat Akıncı, banka da takibe itiraz etmeyince 2 bin 358 TL’yi tahsil etti.
Arkadaşlarına sürekli ‘kredi masraflarını tahsil edin’ uyarısı yaptığını belirten Muzaffer Duman, "Çok uğraştım. Ancak bu kadar kısa sürede paramı alacağımı hiç tahmin etmemiştim. Şimdi de özel bir bankadan çektiğim 3 ayrı kredim vardı. Bu kredilerden kesilen 725 TL’lik masraf tutarını iade almak için Çankaya Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne müracaat ettim. Tüketici heyeti, bana bu işin yoğunluktan dolayı 7-8 ay sonra karar verileceğini bildirdi. Tüketici heyetine 2 suret ve dekontlarla müracaat ettim. Dekontlardan birer suret de bankaya gönderdik. Banka, tüketici heyeti tarafından gönderilen bu yazıya istinaden heyet kararını beklemeden benim masraf tutarı olan 722 lirayı geçen hafta bana iade etti." dedi.
Tüketicilerin kullandıkları kredilerin masraflarının iadesi için zaman aşımı süresinin 10 yıl olduğunu belirten avukat Akıncı, "Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğundan bu sözleşmeye dayalı olarak haksız verilen paranın iadesi eski Borçlar Kanunu’nun 125., yeni Türk Borçlar Kanunu'nun 146. Maddesi uyarınca 10 yıllık zaman aşımına tabidir. Yüksek Yargıtay yerleşik uygulaması da bu yöndedir. Nitekim yüksek yargı da kararlarında bu yönde vurgu yapmıştır." diye konuştu.
(Cihan)