Balaman, ''Eğer bizim gazeteci
dövmek ve dövdürtmek gibi bir niyetimiz olsaydı, herhalde bunu belediye makam odasında yapmazdık'' dedi.
Isparta 2. Asliye
Ceza Mahkemesinde yapılan üçüncü
duruşmaya,
sanık olarak Belediye Başkanı Balaman, koruma Fatih Sarıoğlu ve
avukat Aykut
Okur ile 10
Şubat 2006'da Belediye Başkanı Balaman'ın makamında dövdürdüğü iddia edilen
Zaman Gazetesi Isparta Temsilcisi Arif
Bayram Taş ve Muhabir Mustafa Altıntaş ile avukatlar katıldı.
Balaman, ifadesinde, gazeteci dövdürmesinin söz konusu olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Öncelikle böyle bir olay nedeniyle mahkemede bulunduğu için üzüntülü olduğunu ifade eden Balaman, olay öncesi Zaman Gazetesi Temsilcisi Arif Bayram Taş'ın sık sık kendisine gelerek
iftiralarla dolu altı boş bazı isnatlarda bulunduğunu öne sürdü. İftira dolu suçları gazetede yayınlatmak suretiyle Taş'ın ''onuruyla şerefiyle ve haysiyetiyle oynadığını'' ileri süren Balaman, şöyle konuştu:
''En yakın çalışma arkadaşlarım ve dostlarım, İstanbul'da çıkan haber üzerine bizleri arayarak üzüntülerini ifade ettiler. Biz de kendisiyle haber üzerine
telefon görüşmesi yaptık ve kendisini belediye makamımıza çağırdık. Olay günü saat 09.00 da geleceğini söyledi, fakat gecikerek, saat 11.00'de geldiler.''
-OLAYI GÖRMEDİĞİNİ SÖYLEDİ-
Kendi makamında yaşandığı iddia edilen olayın nasıl olduğunu görmediğini, o sırada makamda başka misafirleri bulunduğunu ve gazetecilerin diğer odaya alındığını ifade eden Balaman, şöyle devam etti:
''Gelen arkadaşlarımızın ses
kayıt cihazlarının olduğunu gördüm ve ses kaydettiklerini de hissettim. Ses kasetleri çalışıyordu. Burada bunu yapamayacaklarını, görüşmelerim olduğunu kendilerine ifade ettim. Bu arada orada bazı tepkiler oluştu. Oraya vardığım zaman kendimi yerde buldum. Ya ayağıma çelme takıldı ya da kendim düştüm. Arka odaya götürülmek suretiyle gerekli müdahaleler yapıldı. Daha sonra içeri girdiğimizde Arif Bayram Taş'ın olduğu bir ortamda, bu olayların üzücü olduğunu kendilerine ifade ettim. Orada kucaklaşıp, yaralı olanlar var ise bu kişilerin özel hastaneye götürülmeleri hususunda talimat verdim ve bu olayı yatıştırdım.''
Mustafa Altıntaş'ı tanımadığını ve herhangi bir husumetinin olmadığını söyleyen Balaman, şöyle konuştu:
''Ama Arif Bayram Taş'ın, nedenini bilemediğim sebeple bize karşı husumetinin olduğunu hissettim. Eğer bizim gazeteci dövme, dövdürtme ve
hakaret etme gibi niyetimiz olsaydı, herhalde bunu belediye makam odasında yapmazdık. Ayrıca gelen kişiler misafirimizdir. Onlara böyle davranmak, bizim şahsiyetimize ve makamımıza uygun değildir. Bu olaydan en fazla yarayı şahsi olarak ben aldım. Onurum zedelenmiştir.''
Sanık Aykut Okur da görevi nedeniyle makamda bulunduğunu ve iftirayla karşı karşıya olduğunu söyledi. Okur, kimseye vurmadığını ve hakaret etmediğini ileri sürdü.
Balaman, Mustafa Altıntaş ve Bayram Arif Taş'ın kim ya da kimler tarafından dövüldüğünü görüp görmediği yönündeki bir soru üzerine, ''Az önce belirttiğim şekilde, yere düşmem sebebiyle arkadaşlar tarafından arka odaya götürülmüştüm. O andaki olayı göremedim. Dolayısıyla Bayram Arif Taş ve Mustafa Altıntaş'ı kim ya da kimlerin yaraladığı hususunu görmedim, bilmiyorum'' dedi.
Duruşma, eksik belgelerin tamamlanması için 4
Ekim 2006'ya ertelendi.