Bunun Türkiye'nin başarısı olduğunu ve mutluluğunu yaşaması gerektiğini dile getiren Davutoğlu, daha önce kurtarılanlara ilişkin örnekler verdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Her bir olayın kendi içinde bir mantığının olduğunun görülmesi gerektiğini dile getiren Davutoğlu, hiçbir zaman kurtarmalarda fidye ödemediklerini vurguladı. Psikolojilerin yönetilmesinin önemli olduğunu anlatan Davutoğlu, bunun yönetilmemesi halinde başarısızlığın olacağını kaydetti.
Rehine tabirini kullanmadıklarını, çünkü kullanmaları halinde bir pazarlığın olacağını ifade eden Davutoğlu, vatandaşların da kendilerinin rehine psikolojisine girmelerini istemediklerini kaydetti. Musul halkının, Türklere zarar vermeyi düşünmeyeceğini belirten Davutoğlu, buraya kolay gelinmediğine dikkat çekti. Gün be gün işleyen, nakış gibi örülen bir strateji yürütüldüğünü ve psikolojinin yönetildiğini anlatan Davutoğlu, aşiretlerle de temas kurulduğunu söyledi.
8 kez yerlerinin değiştiğini ve en ufak hareketlerin dahi takip edildiğini dile getiren Davutoğlu, ne kadar zor ve çileli olduğunu yaşayanların bildiğini ifade etti. Operasyon demek için illa kan dökülmesi gerekmediğini söyleyen Davutoğlu, "Bu bir operasyondur, şimdi bunu söylüyorum. Büyük bir iş başarıdır, emeği geçenleri kutluyorum." dedi.
Takas konusunda ise Davutoğlu, önemli olanın vatandaşlarımızın ailelerine kavuşmaları olduğunun altını çizdi. Belli bir mahremiyet içinde yürütüldüğünü dile getiren Davutoğlu, sadece üç kişinin bildiği hususlar olduğuna dikkat çekti. Operasyonun neticesinin önemli olduğunu vurgulayan Davutoğlu, en doğru zamanlama ile en doğru araçları kullanarak en doğru sonucu elde etmenin önemli olduğunu kaydetti.
"Fidye ödemedik, ödemeyiz." diyen Davutoğlu, "Ne gerekiyorsa o yapıldı. Her yer değişiminde her seçenek masadaydı. En doğru araçlar, en uygun zamanda kullanıldı." ifadelerini kullandı. "Gereken her şey yapılır, vatandaşların canı söz konusuysa." açıklamasını yapan Davutoğlu, şunları söyledi: "Hangi spekülasyon yapılırsa yapılsın, kendi araçlarımız kullanılarak operasyon gerçekleştirilmiştir. Vatandaşlarımızın canı söz konusuysa gereken her şey yapılır. Ne aldı ne verdı tartışmasına girilmemesi lazım. Bütün Irak'ta Türkiye'ye büyük sempati duyan bir kesim var. Herkesin saygı duyduğu, IŞİD'in de Musul'daki konumu gereği üzmek istemeyeceği bir kesim var. Çünkü halk tabanında zemini var. IŞİD'e 'Bu rehinelere zarar vermeyin, onlar bizim emanetimidir' diyecek herkes devreye sokuldu. Rehinelerin tutulmamaları gerektiğine yönelik pazarlıklar tabii ki yapıldı. MİT'e ne gerekiyorsa yapın, talimatı verdim. Bunlar içinde fidye dışında her türlü temas vardır. Kimle temas kurmak gerekiyorsa kuruldu. Ayrıca başka temaslar da olmak zorunda."