* Batı’nın Suriye ve Irak konusundaki öğütlerine kulak vermemesine öfkelenen, Müslüman Kardeşler’in çöküşünün hala acısını çeken Davutoğlu, ülkesini tecrit eden dış politika için nedamet getirmiyor.

Suriye ve Irak’taki kaos ülkenin sınırlarını tehdit ederken ve Arap dünyasının en kalabalık ülkesi Mısır’la diplomatik ilişkiler bozukken, Davutoğlu’nun, merkezinde siyasi İslam, Müslüman Kardeşler ve Türkiye’nin bulunduğu Ortadoğu hayali yok oluyor gibi görünüyor.

* Türkiye’nin, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın hızla düşeceği yönündeki kumarı ve Mısır’ın devrik İslamcı cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye verdiği yüksek sesli destek, bölgesel güç olma arzusuna ket vuran yanlış hesaplamalardı.

* Esad hala iktidarda, ABD liderliğindeki hava saldırıları kasıtlı olmasa da onu güçlendirme riskini içerecek şekilde İslam Devleti militanlarını vuruyor. Bu arada, Ankara’nın Müslüman Kardeşler’e devam eden desteği Körfez’deki Arap devletleriyle çatlağı da derinleştirdi.

* Fakat önce danışman, sonra da dışişleri bakanı olarak yıllar boyu Türkiye dış politikasının mimarlığını yürüten Davutoğlu, geçen ay başbakanlık görevini üstlendikten sonra rota değiştireceği yönünde hiçbir sinyal vermedi.

Dahası, İslam Devleti militanlarının yükselişinden kısmen uluslararası toplumun öngörüsüzlüğünü sorumlu tutarak ve Türkiye’nin sınırlarını kontrol etmekteki başarısızlığının bu konuda büyük bir rol oynadığı yönündeki görüşleri reddederek, Davutoğlu daha da ileri gitti.

'SUUDİ ARABİSTAN'I HESABA KATMADILAR' 

* Ankara’nın Arap Baharı’ndaki demokrasi yanlısı protestolar sırasında Müslüman Kardeşler’i ve diğer İslamcı grupları destekleme kararı, Türkiye’deki politika yapıcıların öngördüğünden daha dirençli çıkan yerleşik güçlerle çatışma oluşturdu.

Davutoğlu Mursi’nin seçilmesini, eski Arap milliyetçisi yapıların ortadan kalkacağı yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirirken, Suudi Arabistan gibi ülkeler Müslüman Kardeşler’i varoluşsal bir tehdit olarak görüp faaliyetlerini bastırmaya başladı.

* Müslüman Kardeşler’in destekleyicisi olarak genelde Ankara’yla aynı çizgide duran Katar’daki yetkililer bile, bu ay üst düzey yedi Müslüman Kardeşler üyesini sınırdışı ederek İslamcılara verdikleri desteğe son vermeleri yönündeki baskıya boyun eğdi. Türkiye bu kişilere hızla barınma önerdi.

* Londra’daki Kraliyet Birleşik Hizmetleri Enstitüsü’nden Aaron Stein, Reuters’a şu değerlendirmeyi yaptı: ”Türkiye’nin bu ortamda, bölgede Katar dışındaki büyük güçlerle yakın ilişki kurmasının nasıl mümkün olacağını bilemiyorum. Ortada, yakın zamanda rotasını düzeltme sinyalleri vermeyen, son derece tecrit edilmiş bir Türkiye var.”

* Davutoğlu’nun dört yıl önce sarf ettiği ”Ortadoğu’da bizim haberimiz olmadan yaprak bile kımıldamaz” sözleri Türkiye’nin bölgede artan nüfuzunun simgesi haline gelmişti. Şimdiyse, gözü bürüyen kibrin göstergesi gibi görünüyor. Fakat Davutoğlu’nun fikirleri değişmiş değil.

DİKEN