Davutoğlu, Cenevre'deki BM İnsan Hakları Konseyi'nin Gazze'ye
yardım götüren yardım konvoyuna yapılan saldırısıyla ilgili
raporu onaylamasını Boston'da gazetecilere değerlendirdi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, İnsan Hakları Konseyi'nin Gerçekleri
Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı raporu onaylamasını "büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını" belirtti.
Türkiye'nin en başından itibaren iki konunun altını çizdiğini vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Birincisi, bu mesele Türkiye ile
İsrail arasında bir mesele değildir sadece, bu mesele İsrail'le uluslararası
toplum arasındadır ve çok açık bir şekilde
insan hakları ihlali ve suçu söz konusudur. Dolayısıyla bunun araştırılması gerekir, gerçeklerin ortaya çıkması gerekir. Biz bunu bu çerçevede değerlendirdik ve onun için de uluslararası
komisyon oluşturulmasını istedik. Nihayet İnsan Hakları Konseyi son derece doğru bir kararla, olaydan kısa bir süre sonra, Gerçekleri Araştırma Komisyonu'nun kurulmasına karar verdi ve çok objektif, hukuki delillere dayalı bir rapor ortaya çıktı" dedi.
İnsan Hakları Konseyi'nde bu komisyonun kurulması kararı alındığında Türkiye'ye
destek veren
ülkelere teşekkür ettiklerini hatırlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Sadece Türkiye adına değil insan hakları adına, uluslararası vicdan adına teşekkür etmiştik. Şimdi ben bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu raporun burada onaylanmasına katkı veren ülkeler sadece Türkiye'nin ve dost ülkelerin sunduğu bir tasarıya onay vermiş olmadılar, onlar aynı zamanda insan hakları, uluslararası hukuka saygıya da onay vermiş oldular ve insan hakları konusundaki duyarlılıklarını göstermiş oldular. Tabii bu duyarlılığı gösteren ülkelere bu teşekkürü bir borç bilirken maalesef bu duyarlılığı göstermeyen dost ve müttefik ülkelerin bu tutumları dolayısıyla da derin bir sükutu hayal yaşadığımızı ifade etmek istiyorum. Çünkü uluslararası sularda, kıyıdan 72 mil açıkta
sivil bir gemiye, sivil gruba yapılan bir saldırı ve ortada 9 kişinin cenazesi var, yaralılar var, insan hakları ihlalleri var. Biz burada herşeyden önce bütün ülkelerin, dost ve müttefik ülkelerin insan hakları konusunda her zaman gösterdikleri duyarlılıkları burada da göstermelerini beklerdik."
"Özellikle AB'nin bu konuda çekimser kalması, AB'nin benimsediği bütün insan hakları ilkeleriyle çelişen bir tutumdur" diye konuşan Davutoğlu, insan hakları ve uluslararası hukuka saygı konusunda çekimser kalınmaması gerektiğini söyledi.
Avrupa ülkelerinin ortak bir tutumla takındıkları bu tavrı, bu tavrın Avrupa ülkelerine ne kadar uyup uymadığını gözden geçirmeleri gerektiğini kaydeden Davutoğlu, "Bugün Avrupa insan hakları ilkelerinin ayakta tutulması lazım" diye konuştu.
Davutoğlu, dost ve müttefik bir ülke olarak ABD'nin bu tasarıya olumsuz oy vermesini de sükutu hayalle karşıladıklarını ifade ederek "Biz müttefik ülkelerden bu meseleyi hem insan hakları ihlali, hem de bir
dayanışma konusu olarak görmelerini bekleriz, isteriz" dedi.
Bu konunun BM'nin New York'taki Soruşturma Komisyonu'a
havale edilmesi ve orada çözüleceğinin söylenmesinin, İnsan Hakları Konseyi'nin Gerçekleri Araştırma Komisyonu'nun çalışmasını gözardı etmeyi gerektirmediğini vurgulayan Davutoğlu, "Her iki komisyon da çalışır. Burada bir insan hakları meselesi olduğu için, bu İnsan Hakları Konseyi'nin görev alanıdır. Biz bu konuda dost ve müttefik ülkelerin daha duyarlı olmalarını bekliyoruz,
ümit ederiz ki önümüzdeki dönemde bu duyarlılıklarını gösterirler. Bu sadece Türkiye'nin meselesi değil, insanlık vicdanının meselesidir, insan hakları konusudur. Bu konuda daha duyarlı bir tutum bekliyoruz" dedi.
BM İnsan Hakları Konseyi, İsrail'in mayıs sonunda Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi
Marmara gemisinin de içinde bulunduğu filoya yaptığı baskınla ilgili
soruşturma raporunu onaylayan bir tasarıyı bugün kabul etmiş,
İslam Konferansı Teşkilatı'ndaki (İKT) 57 üye ülke adına
Pakistan tarafından sunulan karar tasarısı, 1'e karşı (ABD'ninki) 30 oyla kabul edilmiş, AB ülkeleri ise çekimser oy kullanmıştı.