Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
AB Komisyonu Başkanı
Jose Manuel Barroso'yu
Başbakanlık Merkez Binada resmi törenle karşıladı. AB heyetinin Erdoğan ile yapacağı görüşmenin ardından,
basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
- Komisyon'un desteğini sürdüreceğine kuşkumuz yok.
Türkiye - AB ilişkilerini bütün boyutları ile ele aldık.
Reform sürecindeki son gelişmeleri görüş alışverişinde bulunduk. Kendisi de
katılım konusundaki görüşlerini bizimle paylaştı. Türkiye'nin özellikle geleceğe dönük elinden gelen gayreti ortaya koyduğunu ifade etti. Komisyon ülkemizin üyelik hedeflerini
destekleyeceğine inanıyoruz. Açılacak fasılları ele aldık. Ayrıca önümüzdeki döneme yönelik müzakere sürecinin üyelik olduğunu bizim başka alternatif kabul etmeyeceğimizi söyledik. Görüşmede bazı uluslararası konuları ele aldık.
Enerji konularında görüştük.
-
Kıbrıs konusunda da görüştük. BM zemininde kapsamlı çözüme eskiden olduğu gibi şimdi de çaba sarfettiğimizi ve hep bir adım önde olacağımızı söyledik. Çalışmaların ivedilikle başlatılmasını vurguladık. Barroso ile aynı fikirde olduğumuzu müşahade ettik. Kıbrıs halkının bazı sıkıntılarını değerlendirdik.
- Terörizm tehdidini ele aldık. Bu konuda da düşüncelerimizin örtüştüğünü gördük. Ve bu
akşam Ankara'da kalıp yarın İstanbul'a geçerek orda görüşmelerde bulunacak.
- Heyete tekrar hoşgeldiniz diyorum.
Barroso'nun konuşmasından başlıklar
Öncelikle Türkiye'den olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Dört gözle bu ziyarete bekliyordum. Türkiye'nin geleceğinin tartışıldığı toplantıda olmaktan mutluyum. Oldukça dostane ve yapıcı görüşme oldu.
- Türkiyedeki reformların
teşvik edilmesiydi. Böylelikle ortak amaçlarımıza ulaşmak içindi. Türkiye'yi dinlemek ve daha iyi anlamak için geldim. Parlemento ile siviltoplum kuruluşları,
iş dünyası ile biraraya geleceğiz. İnanıyorum ki bütün bunlar sizin ülkeniz için yararlı olacaktır.
- Türkiye
aday ülkedir. Karşılıklı ortak sorumluluklarımız var. Ortak çalışmalar yaptık. Türkiye'de olan herhangi bir şey AB'yi ilgilendirir. AB' de Türkiye için önemlidir.
Avrupa perspektifi Türkiye'de gerçekleşen olumlu gelişmenin itici gücü olmuştur. Ölüm cezasının kaldırılması, 301. maddedeki ilerlemeler başı çekiyor. Açılmış olan fasıllar var. Yapılacak daha çok şey var. Uzun yol var. Bu yolda reformların geçiriliyor olması sevindirici.
- Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemenin karşılıklı olması önemli. Bu olursa iki taraf ta memnun olur. Ortak fırsatlardan bahsettik. Kıbrıs meselesi, enerji meselesini görüştük. Erdoğan'ın yapıcı açılımını görüyoruz. Olumlu oldu.
- Kıbrıs'ın tekrar birleşmesi çok önemlidir. BM tam destek veriyor. AB
komisyonu ve kendi adıma güven mesajı paylaşmak istiyorum. Türkiye'ye karşı güven besliyoruz. - Kapatma
davası ile ilgili sorulan bir soru üzerine - Görülmekte olan dava hakkında görüş bildiremem bulunmamam da lazım. Ama Türk toplumu için önemli olduğunu düşünüyorum. Avrupa standartlarına göre böyle bir gelişmeye karşı kayıtsız kalamayız. Bu davanın detaylarına karşı yorum yapamayız. Ümit ediyorum ki
Anayasa M hukukun üstünlüğü ilkesi Avrupa Standartları ve
AİHM çerçevesinde olacaktır. Eğer şaşırdın mı diye soracak olursanız şaşırdım. Böyle istikrarlı bir ülkede bu manzarayı görmek şaşırtıcı. Laiklikle ilgili olarak bu konuda bir konferans verecek durumda değilim. Ama şu aşamada kendi değerlerimiz ve Avrupa'daki anlayışımızı paylaşalım. Laikliğin farklı uygulamaları var.
Kamu kurumları ile din arasında bir ayrım olması. Ve bunun belirlenmesi lazım. En önemli olan erkek yada birey bunu hissedebilmek. Ama demokratik
laiklikte din yokmuş gibi davranamayız. din özgürlüğüne saygı göstermesi ve harhangi bir dine ait olmamasına da saygı göstermesidir. Bunu söyledikten sonra farklı hukuk sistemlerinde farklı şekilde ele alıyoruz. Bir bireyin haklarının saygı ile karşılanması gerek. Bu şekilde inançlara saygı göstermiş olursanız kamu ile din arasındaki en iyi ilişkiyi kurmuş olacaksınız.