Danıştay Başkanı
Mustafa Birden,
TBMM'nin anayasa değişikliği konusundaki yetkilerinin sınırlı olduğunu savundu. Meclis'in
Anayasa'yı değiştirme yetkisinin keyfî ve sınırsız olmadığını, usul ve şekil şartlarının yanı sıra, Anayasa'nın ruhuna ve hukukun evrensel ilkelerine uygun olması gerektiğini söyledi.
Laikliği dolaylı dahi olsa erozyona uğratacak hiçbir düzenlemenin iç hukuk ve uluslararası hukukta himaye göremeyeceğini savunan Birden,
Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsüyle ilgili kararını buna örnek olarak verdi.
Danıştay'ın kuruluşunun 141. yıldönümü dolayısıyla Danıştay Genel
Kurulu'nda düzenlenen törene Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
TBMM Başkanı Köksal Toptan,
Devlet Bakanı Bülent Arınç,
CHP lideri Deniz
Baykal,
Yargıtay Başkanı Hasan
Gerçeker,
Adalet Bakanı Sadullah Ergin,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Abdurrahman Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman
Paksüt ile
yüksek yargı üyeleri katıldı. Birden, törendeki konuşmasının büyük bölümünde anayasa değişikliği ve yargı
reformuyla ilgili görüşlerini açıkladı. Demokrat ve çoğulcu bir anayasanın ön koşulunun, toplumun tüm kesimlerinin iradesini yansıtması olduğunu kaydeden Birden, anayasaların kalıcılığının toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçlarını dengeli bir şekilde karşılamasına bağlı olduğunu kaydetti.
Anayasa değişikliği çalışmalarının konsensüsle yürütülmesi gerektiğini belirten Birden,
cumhurbaşkanının
halk tarafından seçilmesine yönelik anayasa değişikliğini ise eleştirdi. Cumhurbaşkanının
siyasi partiler üstü konumda bulunmasına ilişkin gerekliliğin esnetildiğini savundu.
YAŞ VE HSYK'NIN KARARLARI DA DENETLENMELİ
Birden, yargı organlarının oluşumunda, yasama ve yürütmenin rollerinin artırılmasına ilişkin önerilerin, yargı bağımsızlığını zedeleyici sonuçlar doğuracağını iddia ederken, hakim ve savcılara da uyarılarda bulundu. Birden, yargıçların, 'kendi
inanç ve görüşlerinden sıyrılarak herkesin yasalar önünde eşitliğini sağlamakla yükümlü' olduğuna dikkat çekti. Anayasa değişikliği çalışmalarının yargıya ilişkin kısmının, "Yargı Reformu Stratejisi Taslağı" ile birlikte düşünülmesi gerektiğini kaydeden Birden'in bazı önerileri şöyle: "HSYK'nın kararları da yargı denetimine açık olmalıdır. Kurul kararlarına karşı yargısal denetim dışında, kendi bünyesi içinde etkili
itiraz müesseselesi gibi yöntemler bir çözüm yolu olarak görülmemelidir. Anayasa'nın cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemleri,
YAŞ kararları ile uyarma ve
kınama cezalarını yargı denetimi dışında tutan maddeleri kaldırılmalı.
Yüce Divan görevi Yargıtay ve Danıştay'ın oluşturacağı kurula verilmeli."