Eski Jandarma
İstihbarat Başkanı
emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'le konuşan
Dalan “
Çevik (Bir) Paşa ile 28
Şubat öncesi oturdum konuştuk, 4 saat not aldı. Bunları generallere dağıttı. Çok gizli
rapordu” diyor.
Ergenekon soruşturmasının 10. dalgasında gözaltına alınacağını öğrenince ABD'ye kaçtığı ileri sürülen Yedi Tepe Üniversitesi sahibi
Bedrettin Dalan'ın 28 Şubat post
modern darbesini başlatan isim olduğu ortaya çıktı. Dalan, Ergenekon'un ikinci iddianamesine giren dönemin Jandarma İstihbarat Başkanı Levent Ersöz'le yaptığı konuşmada 28 Şubat'ın baş aktörlerinden dönemin
Genelkurmay İkinci Başkanı
Orgeneral Çevik Bir'e 28 Şubat öncesi 4 saat brifing verdiğini anlatıyor. Dalan, Orgeneral Bir'in aldığı notları rapor haline getirerek gizli damga ile generallere dağıttını söylüyor.
KONUŞMA ERUYGUR'DAN ÇIKTI
Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Şener
Eruygur'un
Jandarma Genel Komutanı olduğu dönemde İstihbarat Daire Başkanı olan Levent Ersöz'le
Bedrettin Dalan arasında geçen konuşmanın, ikilinin bahsettiği konulardan 2004'te gerçekleştiği anlaşılıyor. Evinde ve ofisinde yapılan aramalarda 2500 dinleme kaydı ele geçirilen 'derin
kulak' Ersöz'ün, Dalan'la yaptığı görüşmeyi de kaydettiği anlaşıldı. Ersöz'ün, Dalan'la konuşmasının çözümü Eruygur ve dönemin Jandarma Teknik Daire Başkanı
Albay Hasan Atilla Uğur'da ele geçirildi.
BEN SÖYLEDİM BİR YAZDI
İkinci Ergenekon iddianamesinin ek belgeleri arasında 240. klasörde yeralan konuşmada Dalan, yaptığı faaliyetleri anlatırken 1998'deki post modern darbedeki rolünü de
itiraf ediyor. Dalan şöyle diyor: “Ben yaşayarak öğrendim. Ben bir şey daha yaşadım
paşam. Bunları Çevik Paşa ile 28 Şubat öncesi oturdum konuştuk, 4 saat not aldı. Ve bunları bilgi notu haline getirdi. Karargahındaki generallere dağıttı. Çok gizli rapordu.” Konuşmada Dalan, Bir'e “Raporun üstüne çok gizli damgası koymasaydın bari” dediğini söyleyince Ersöz de “Oraya da yazmış mı Sayın Bedrettin Dalan'dan alınmıştır diye” şeklinde konuşuyor. Dalan da “Aynen yazmış. İsim de var” cevabını veriyor.
DALAN: KORKMUYORUM
Dalan konuşmanın devamında adının Çevik Bir'in raporunda yazılmasından korkmadığını ifade ediyor. Ersöz de “Ama siz zaten bundan korkmuyorsunuz ki. Kendinizi üçüncü sıraya koymuşsunuz biraz çekingenliğiniz için” diyor. Dalan da, “Ben korktuğum konuyu biliyorum ama benim ülkemin Silahlı Kuvvetleri, yani eğer bir
gizlilik derecesi yapmışsa onun şerefidir, onu korumak onun yükümlülüğüdür. Benim görevim değildir” şeklinde konuşuyor.
'1 numara'ya haykır başkanım
Ergenekon sanığı Levent Ersöz'le firari Bedrettin Dalan arasındaki konuşmada, Dalan'ın
örgüt içindeki konumunu ele veren ifadeler dikkat çekiyor. Ersöz Dalan'a “Başkanım siz üçüncü sıradasınız ama gelin sizi birinci sıraya şunları çıkıp da şöyle şu camdan tekrar bir bağırsanız da” diyor. Dalan ise TSK'yı eleştirerek “Bugün keşke benim elimde bir güç olsaydı,
demokrasi nasıl olurdu gösterirdim. Güç zamanı geldiği zaman kullanılır” diyor. Dalan konuşmanın ilerleyen bölümünde İnan
Kıraç'ın da aralarında bulunduğu üç kişiyle tartıştığını anlatıyor. Dalan, Kıraç'ı
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e gönderdiğini söylüyor.
İdam edileceğimi bilsem dönerim!
5 aydır Ergenekon firarisi olan Dalan, Poyrazköy'deki arazisinde
cephane çıkınca ABD'den dönüşünü bir kez daha erteledi. Konuşmasında yurtdışında yaşayanları eleştiren Dalan “Onlar sıkıyı görse New York'ta, Paris'te yaşamayı göze almış adamlar. Gidiyorum kuşun kanadıyla
Türkiye'ye dönüyorum. 10 gün sonra idama razı olsam geri dönerim. Benim yapım bu” diyerek Türkiye sevgisini anlatıyor.
Topuğa mermiyle olmuyor
Konuşmada Ersöz, Dalan'a, “Şimdi mesela bakın 1.
Ordu komutanı olan bir komutanımız. Genelkurmay İkinci Başkanlığı yapmış. Kafası son derece çalışan. Nasıl anlatamadınız?” diye soruyor. Dalan ise 'Kardeşim bakın sizin elinizde
silah olduğu için çok ağırsınız' diyor. Dalan Doğan
Güreş Paşa'nın 'Ben topuğuna bir mermi salladım mı?' sözünü hatırlatarak 'Öyle bir şey olmaz” diyor.
Özkök'e adam gönderdim
Kendi içlerindeki bir tartışmayı anlatan Dalan şöyle konuşuyor: "3 kişi birbirimize girdik, 'İnan'a (Kıraç) git Ankara'ya. Kurmay'la konuş benden ne şikayetiniz var öğren dedim"
Dalan konuşmanın bir bölümünde TSK'nın iktidara karşı demokratik tutum takınmasından rahatsız olduğunu anlatıyor. Dalan'ın eleştirisine Ersöz “Biz de azmetmedik canım' karşılığını veriyor. Dalan bu durumun içlerinde tartışmaya neden olduğunu anlatıyor. İkili arasındaki görüşme şöyle devam ediyor:
BİRBİRİMİZE GİRDİK
Dalan: Bundan 6-7 ay önce
İnan Kıraç'la beraber geldik. Böyle
Sakarya meydan muharebesi gibi 3 kişi
kavga ettik, gırtlaklıyordum ben. 'İnan git Ankara'ya. Kurmay'la konuş benden ne şikayetiniz var diye öğren' dedim.
Başkan (Ersöz): Geldi mi?
Dalan: Geldi.
Uydu adam. Hilmi Özkök'le (Genelkurmay Başkanı) konuştuk, 'Senden çok mutluyuz, memnunuz,
Allah senden razı olsun' de ve benim de kabahatim çıktı. Çünkü evladımın ölüsünü göreyim.
Başkan: Çok ciddi bir durum .
Dalan: İki evladımın ölüsünü göreyim ki çok ciddiyim.
Başkan: O da aynı şeyi söyledi.
Dalan: Evet. Tamam ben gönderdim ona. Sofya'ya gönderdim, İnan Kıraç da şahit. Geldiğinde İnan Kıraç'la da tanıştırdım İstanbul'da. Bağırdık, çağırdık gönderdik. Biz suçlu olduk falan, oturduk. Başkan: Ben görevimi yaptım diyorsunuz.
Yardımcısı Chirac'mış
TSK'nın iktidara karşı tavrı nedeniyle 20 yıldır verdiği emeğin boşa gittiğini söylen Bedrettin Dalan faaliyetlerini anlatırken şöyle konuşuyor: Bu işlerimden dolayı dünyada değişik kişilerle tanıştım. Şu andaki
Fransa Cumhurbaşkanı (
Jacques Chirac) benim yardımcımdı. 3 sene öncesi. Almanya'nın eski ... eyalet başbakanı ... çok yakın dostluğum vardır. İstanbul'a getirdim....
Dalan içini döküyor: TSK'dan umudu kestim '
Yahudiler'le dalıyorum
Ergenekon'un darbe teşebbüsünde bulunduğu 2004 yılında yapılan konuşmada, Dalan 'TSK'dan umudumu kestim' deyince Ersöz darbe hazırlığından bahsediyor:
Dalan: Benim söylediğim bütün bunlardan sonra Silahlı Kuvvetler'den de umudumu kestim. Tek başıma Amerika'yla, Yahudi lobileriyle kaç aydır dalmalara başladım.
Başkan (Ersöz): Başkanım burada yanlışsınız, kusura bakmayın.
Dalan: Yapmayın etmeyin. Türkiye'nin dengelerini de fazla sallamayın, buradaki
Amerikan Büyükelçiliği'ni işte bu dün arkadaşlarımızla tanıştırdı, en önemli adamıyla kaç aydır kavga ediyoruz... Çin'e... taa, Şanghay'a gittim orada Wolfowitz'in bir akrabası var, ondan sonra arkakasından iki defa gittim.
Başkan: Silahlı Kuvvetler'den ümidi kesmeniz son derece yanılgı noktanız, kusura bakmayın çünkü neden. 20 yılı verdik. Silahlı Kuvvetler mensubu olarak şunu öneriyorum başkanım.
Kasım, İsmail ve Bedrettin Dalan olarak görmeliyiz. Tahsin Kürşat diğerlerinden... bu iş böyle. Silahlı Kuvvetler bunun bir parçası. YENİ ŞAFAK