Danıştay'a yapılan saldırının yıldönümü ve yargı şehidi Mustafa
Yücel Özbilgin'i Anma Günü nedeniyle
anma töreni düzenlendi. Törene,
Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman
Paksüt,
Yargıtay Başkanı Hasan
Gerçeker,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Abdurrahman Yalçınkaya, Danıştay Başkanı
Mustafa Birden,
HSYK Başkan Vekili
Kadir Özbek ile Özbilgin'i eşi ve çocukları da katıldı.
Saygı duruşu ve
İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Özbilgin'in hayatını anlatan fotoğraflı sunum yapıldı. Sunum sırasında Özbilgin'in eşi Sema Özbilgin ile çocukları gözyaşlarını tutamadı. Duygusal anların yaşandığı sunumun ardından bir konuşma yapan Yedinci Daire Başkanı Turgut
Candan, Özbilgin'e seslenerek "Sana ve çalışma arkadaşlarına sıkılan kurşunların sebebi
türban değil
Ergenekon'muş. Bugünlerde bunları sıkça dillendiriyorlar." dedi.
Kurşunları kimlerin sıktığı, bağlantılarının kimler olduğu konusunun yargıda olduğunu ve bu konuda söz söylemenin kendilerine düşmeyeceğini dile getiren Candan, "Diyelim ki, kurşunları sıkan eli varlığı iddia edilen Ergenekon kullandı. Bunun böyle olması, menfur saldırının, kimi basın organında senin ve arkadaşlarının
hedef gösterilmesinin yarattığı uygun ortamdan yararlanılarak uygulamaya konulduğu gerçeğini değiştirir mi? Eğer siyasetçiler, 'Danıştay Anayasa'nın gereğini yapmıştır. Esasen Türk Milleti adına yargılama yapan Danıştay'dan laik, hukuk düzenine gönülden bağlı olan bizlerin beklediği de buydu' diye söylemde bulunmuş olsalardı, böyle bir başlık atılmamış olsaydı, saldırganlar eylemlerine uygun ortam bulabilirler miydi?" diye sordu.
"Yargıç kararlarıyla konuşur" sözlerini de eleştiren Candan, kararlarda konuşanın yargıcın kendisi değil kanunlar ve hukuk olduğunu belirtti. Hukuk fakültelerinin sayısının 58'e ulaştığını dile getiren Candan, bunlardan sadece biri ile bazı hukukçuların bireysel olarak tepkilerini gösterdiğini savundu.
"Eğer
yargıç konuşmayacaksa bunca hukuk fakültesinin, baro ve
sivil toplum örgütlerinin çoğunluğunun suskun kaldığı bu ortamda, başı sıkıştığında ilk gideceği yer hukuk olan yüce ulusumuz, nasıl öğrenecek adaletin gücünün gücün adaleti olmak üzere olduğunu?" diyen Candan, Özbilgin'e sıkan ellerin bir hukukçuya ait olmasının halen hayreti içinde olduğunu söyledi.
Laikliğe saldıranların halkın adam olması ve kendi aklını kendisinin kullanabilmesinden korktuklarını ileri süren Candan, Özbilgin'i 'son
Kubilay' ilan etti. Karanlığı aydınlığa çıkarmak için yanan Kubilaylar'ın asla unutulmayacağını vurgulayan Candan, ne Özbilgin'i ne de Kubilaylara kast eden Derviş Mehmetleri unutacaklarını söyledi. Candan, Kemalizm'in ideoloji denip halkın gözünden düşürülmeye çalışıldığını da savundu. (CİHAN)