PKK saldırısı sonrası 13 erin şehit olduğu ve sekiz askerin kaçırıldığı
Dağlıca 3. Motorize Piyade Tabur Komutanlığı'nda 14 Ocak 2008'de malzeme deposunda
yangın çıktığı belirlendi.
Yangında depoyla birlikte çok sayıda askeri
mühimmat malzemesi yandı ve tamamı kullanılmaz hale geldi. Zarar gören malzemeler arasında çok sayıda
el bombası,
roketatar,
havan topu ve
silah da var. Taburda görevli bir yetkili
Taraf'a 'Komutanımız
Onur Dirik yangına müdahale etmeyip malzemelerin yanmasını seyretti' dedi.
Yangın sonrası iki
rapor hazırlandı. İlki üç sayfalık zarar gören malzeme listesi, ikincisi ise 40 sayfalık ayrıntılı
kaza raporu.
Saat 15:15'te Başladı
Dağlıca taburunda meydana gelen yangın 14 Ocak 2008 günü saat 15:15'te, kışlanın 1 ve 2BL depolarında ait
sınıf malzemelerinin depolandığı binada çıktı. Tabur Komutanı
Onur Dirik yangın başlar başlamaz, ilk olarak çevre emniyetini aldı. Raporda taburda bulunan mevcut yangın söndürme cihazlarıyla olaya müdahale edildiği ancak çevrede oluşan yoğun
duman nedeniyle bina içine girilemediği, bu yüzden söndürme çalışmalarının etkisiz kaldığı belirtiliyor. Raporda ayrıca şiddetli rüzgarın etkisiyle 10 dakika sonra yangının bina çatısına sıçradığı da ifade ediliyor. Can kaybı oluşmaması için de
bölge boşaltılıp tabur
personeli emniyetli bir bölgeye
tahliye edilerek personel mevcudu korunuyor.
Cephaneliğe sıçradı
Yangın yaklaşık bir saat 45 dakika sürdükten sonra saat 17'de 5-6 metre mesafede, içinde göreve çıkan kollara ve alarmda görevlendirilen unsurlara dağıtılmak üzere ayrılan mühimmatın bulunduğu ek deponun çatısına sıçrıyor. Bina içinde bulunan mühimmatın infilak etme ihtimalinden dolayı da yangına müdahale edilemiyor. Saat 18:00 itibariyle de depoda bulunan bütün malzemeler tamamen yanıyor.
Zaman vardı
Raporda bu ifadeler yer alırken, Taraf'ın konuştuğu Dağlıca'da görevli üst düzey bir yetkili, Dirik'in büyük
ihmali olduğunu söyledi: �Yangın bir saat 45 dakika sonra mühimmat deposuna sıçradı. Eğer yangın ilk çıktığı sırada bu depoda bulunan mühimmat boşaltılmış olsaydı, bu deponun yalnızca çatısı yanacaktı. Ama komutanımız sadece bu yangını seyretti ve bizlere seyrettirdi�
Tüm hatları kesti
Yangın mühimmat deposuna sıçramasıyla birlikte tabur komutanı muhaberenin söz konusu olmaması için tüm
Telekom hatları ve internet bağlantılarını kestirmiş. Taraf'a konuşan yetkili, komutanının sadece bu konuda doğru bir yöntem izlediğini söyledi. Raporda yangının 18'de bittiği söylenmesine rağmen, aynı yetkili yangının saat 24:00'e kadar sürdüğünü ve sabaha karşı alevlerin söndüğünü belirtit
Elektrik kontağından
Olaydan üç gün sonra düzenlene raporda yagının elertirik kontağından çıkmış olabileceği değerlendirildi. Perosenelin doğrudan bu sorumluluğu olmadığı da beriltildi. Ancak Taraf'a konuşan kişinin buna da itirazı var: 'Tabur 2007 mart ayında kadar
Hakkari Köprülü'de konuşluydu. Bu tarihden sonra Dağlıca'ya geldi ve yanan yerlerin
elektirik malzemesi o zaman elden geçti. Tamir ve
bakım üzerinden bir yıl geçmeden yangın çıkması manidar' Görüştüğümüz aynı kişi Dirik'in Dağlıca köyü halkına ve geçici köy korucularına '
yatak ve giyecek malzemesi'nin yandığını söylediğini de belirti.
Yine soruşturma yok
Dirik'le ilgili tıpkı Dağlıca baskının ardından olduğu gibi bu yangın sonrasında da soruşturma açılmadı. Oysa Dirik hakkında kamu zararına neden olduğu gerekçesiyle Askeri
Ceza Kanunu'nun 144 ve 5252 sayılı kanunun 3 maddesi delaleti ile 5237 sayılı TCK'nın 257/2 353 sayılı AS. Y.U.K ilgili maddeleri gereğince iki yıla kadar
hapis cezasıyla resen
dava açılması gerekirdi.
TCK'nın 257/2 sayılı kanunu ise şöyle: 'Görevi kötüye kullanma kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında görevin gereklerini yapmakta ihmal ve gecikme göstererek kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan kişi iki yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır'
TARAF
TARAF Gazetesi'nin haberi şok etti