Dağdan inenler konuştu: Keşke...

Pişman olup dağdan inen PKK'lılar, 'Kürt açılımı'nı destekliyor. Eski örgüt mensupları, dağdaki militanlar arasında açılımın beklenti oluşturduğunu da aktarıyor.

Dağdan inenler konuştu: Keşke...

'Dağa çıkmak kolay; ama dağdan inmek çok zor. Bir heves, bir ideal veya dava uğruna dağa çıkmak için bin nedeniniz olur. Çünkü şartlar ve kişiler sizi kolayca avlayabiliyor. Ama sonrası hüsrandır. Dağda yaşamak, yarını kestiremeden yol almak çok korkunç. Sürekli farklı bir dünyanın empozesine maruz kalmak güç ister. Dağda bazen ölmek istersiniz. Kurtulmak için ölümün en rahat ve kolay yol olduğunu düşünmek uzak ihtimal değil. Kürt kimliği bizim dağa çıkış nedenimizdi. Baskı vardı, ağır uygulamalara maruz kalıyordunuz. Ama şu anda Kürtçe televizyon var. Kürt meselesinde hükûmetin açılımları var. Kürtçe konuşmak, yazmak, şarkı söylemek bir suç değil. Eğer dağa çıktığımız dönemde bunlardan sadece biri olsaydı kimse bizi kandırıp o dağlarda dolaştıramazdı. Kimse bize kurşun sıktıramazdı. Açılım çok geç oldu; ama zararın neresinden dönülürse kârdır düsturu önemli." Yıllarca terör örgütü saflarında yer alan ve kısa bir süre önce kaçıp geri dönen Feride isimli eski PKK mensubunun, son günlerde Türkiye'nin ana gündemini oluşturan 'Kürt açılımına' ilişkin ilk yorumu bu şekilde. Feride'ye göre geç kalınmış olsa da şu anki rahat ortam çözüme giden yolda önemli: "Kürt sorunu çözülürse, bazı haklar verilirse 30 yıldır devam eden çatışma ortamı biter. Bu, bir umut ve güzel gelecek demek." 1993'te çatışmaların sürdüğü, faili meçhul cinayetlerin işlendiği bir dönemde dağa gidip PKK'ya katılan Feride, canlı bomba olarak İstanbul'a kadar gelmiş biri. Sadece Feride değil elbet, onun gibi PKK'da sıradan militan olan, yönetici kadrosunda yer almayan ancak bir şekilde dağa çıkarılanların sayısı az değil. Zaten Feride durumunu anlatırken farklı bir değerlendirmede bulunuyor: "Bir beklentisi olmadan sadece Kürtler için dağa çıkıp militan olarak yıllarca dağda gezen saf niyetlilerin ne söyleyeceği önemli. Dağda olmayı kendisi ve ailesi için ranta çevirenlerin söyleyeceği fazla bir şey olmamalı. Onlar benim gibi binlerce Kürt gencinin yıllarını çaldı." Herkesin PKK'ya katılıma sebebi farklı olsa da temel nedenlerinin Kürtlük olduğu üzerinde duruyorlar. Onlara göre Kürtlere yönelik baskılar, Kürtçenin önündeki engeller dağa giden yolda önemli bir malzeme yapılıyor ve kişilerin ikna edilmesi kolay oluyor. Çok iyi imkânlara sahip veya maddi sıkıntı içinde bulunan aile çocuklarının dağa çıkma (çıkarılma) nedeni aynı. Varlıklı bir ailenin kızı olup İstanbul Nişantaşı'nda oturan Zehra'nın da 14 yaşında PKK'ya katılmasının sebebi Kürt olması ve Kürtlere yapılan baskılarla ilgili anlatılanlar olmuş. Kendi hâlinde genç bir kızken önce PKK'nın şehir yapılanması ile tanışmış, ardından kendi tabiriyle politikleşmiş ve soluğu dağda alacak hâle gelmiş. Kuzey Irak'taki örgüt kamplarında tam 6 yıl geçirmiş. Dağda yaşananlar ile kendisini dağa götüren anlatımların farklı olduğunu orada öğrenmiş. Zehra, son aylarda konuşulan Kürt açılımını, diğer arkadaşları gibi çok değerli buluyor: "Bugün konuşulanlar 10 yıl, hatta 5 yıl önce konuşuluyor olsaydı inan beni dağa çıkaramazlardı. Mesela bazı üniversitelerde Kürtçe bölümler açılacak olması beni sevindiriyor. O zaman bana Kürtlere baskı yapılıyor diye beni dağa çıkartanlara 'Bak üniversitelerde Kürtçe bölümler açılıyor.' diyebilseydim en güzel yıllarım kamplarda geçmezdi. Kanıp dağa gitmezdim." Zehra'ya göre, bugün tartışılan konuların sadece üç-beş tanesi bile uygulamaya konulsa kimse dağa gidip PKK'ya katılmaz; örgüt de marjinalleşerek yok olur. Dağda umduklarını bulamayan ve PKK'dan bir şekilde kaçıp şehre dönenler, gelişmeleri yakından takip ediyor. Yıllarını boşa harcamış olarak görenlerden biri de Medeni. Onun da PKK'ya katılma süreci diğerlerinkinden pek farklı değil. O da yıllarca o kamp senin bu kamp benim örgütün eli silahlı militanı olarak dağlarda dolaşmış. Ancak süreç onu da diğerleri gibi sevindiriyor. Medeni'ye göre Kürt sorunu doğal bir çözülme sürecine girmiş ve AK Parti hükûmeti ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül şu anda bir devrim yapmaya hazırlanıyor: "Şu anda Kürt meselesi üzerine rahatça konuşmak bile bir devrim. Farklı kesimlerdeki insanlar bir araya gelip Kürtler konusunda neler yapabileceğini tartışıyor. Türkiye'de bunların yaşanacağını tahmin etmek bile zordu. Önce bireylerin, sonra toplumun, ardından da devletin Kürtlerle ilgili algısı değişiyor, değişti. Bu da sağduyulu yöneticiler sayesinde oluyor." Medeni, kendi deyimiyle dağdan ovaya indikten sonra hayatını büyük ölçüde değiştirmiş. Kısa bir süre örgüt üyesi olduğu için cezaevinde kalıp tahliye olduktan sonra yarıda bıraktığı eğitimini sürdürmüş. Kısa bir süre sonra doktor olacak. Sonrasını Medeni şöyle anlatıyor: "Benim hastalarım Türk kardeşlerim, Kürt kardeşlerim, Laz ya da Çerkez kardeşlerim olacak. Ben hayat kurtarmak için çaba göstereceğim. Kürtçe bilen doktor olarak açılım yapıldıktan sonra doğuda görev almaya hazırım. Hükûmet Kürtçe bilen doktor ve öğretmen ataması yapacağını söylüyor. Bunlardan biri ben olabilirim." Feride'nin anlattığı gibi dağa çıkmak kolay; ama dağdan inmek çok zor. Geri dönenlerin anlattıkları bunu doğruluyor. Örgütten ayrılıp Kuzey Irak'ta üç yıl boyunca kaçak hayatı yaşayan Serhat'ın anlattıkları gibi. Serhat, kampı terk edip Kuzey Irak'ta inşaatlarda çalışarak üç yıl boyunca gizli bir hayat sürmüş. Yolunu bularak Türkiye gelmiş, güvenlik görevlilerine teslim olmuş. Sonrasında da, hiçbir eyleme katılmadığı için serbest kalmış. HABERİN TAMAMI AKSİYON DERGİSİNDE
<< Önceki Haber Dağdan inenler konuştu: Keşke... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER