Dağdan indirmek için özel paket yok

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''Bizim teröristi dağdan indirmek adına özel paket açıklamamızı kimse beklemesin. Bu doğru bir şey değildir'' dedi.

Dağdan indirmek için özel  paket  yok

Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çiçek, ''Etkin pişmanlığı düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 221. maddesinin kapsamında herhangi bir değişiklik yapılması düşünülüyor mu?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Bugüne kadar TCK'nın 221. maddesinde düzenlenen hususlar, özel yasalarla 8 defa düzenlemiştir. Bu, güvenlik birimlerinin talebi sonucunda gündeme gelmiştir. Sebebi ne olursa olsun bir kısım insanların silaha başvurmaması, yanlış yollara sapmaması, taleplerini yanlış yollardan dile getirmemesi gibi sebeplerden dolayı 8 defa adına şu veya bu şekilde denilen yasa tasarılarını sevk etmiş ve çıkartmıştır. Her defasında bu yasanın çıkartılması Türkiye'de bir kısım zorlukları da beraberinde getirmektedir. Çünkü bir tarafta insanlar çocuklarını, yakınlarını kaybetmiştir. Önemli bir kısım insanımız gazi olmuştur, mağdur olmuştur, en hayati organlarını kaybetmiştir. Böylesine çıkartılması zor yasa sebebiyle ikide bir Türkiye'nin bu sıkıntılara girmesi arzu edilmemiştir. Örgütlü suçların tümüyle, ister terör örgütü mensupları için, isterse mafya tipi örgütlenmeler için daha etkili bir mücadele yapılabilmesi ve yol yakınken herkesin dönmesine imkan verebilmesi bakımından kapsamlı bir düzenleme getirmiştir 221. madde. 221. madde, yeteri kadar örgüt tarafından bilinmemektedir, benim kanaatim odur. Örgütün yönetim kadroları, geçmişte çıkan yasalarda da ve 221'de de bu manada, şimdi PKK terör örgütünden bahsedildiğine göre soru onunla bağlantılıdır. Onu anlıyorum. Tabiatıyla onlar kendilerini kurtaracak çözüm söz konusu olmadığı zaman diğer örgüt üyelerini de baskı altında tutmaktadır, dolayısıyla bu yasadan istifade olanaklarını ortadan kaldırmaktadır. Dolayısıyla ben buradan bu vesileyle bir çağrıda bulunmak istiyorum; çocukları şu veya bu şekilde dağa çıkmış olanlar, örgüt mensubu, bunların aileleri, yakınları çocuklarıyla her halükarda biraz yakından ilgilenmeli, TCK'nın 221. maddesinin kendilerine getirdiği bu imkandan istifade edebilmelidir, etmelidir, çünkü bu önemli bir imkanı da beraberinde getirmektedir. 221. madde, önemli bir imkanı sağlıyor. Bu imkanın yeteri kadar kullanılamamasının en önemli sebebi, örgütün tepe noktasında görev alan, milletin çocuklarını böyle terörist haline getirip kendi vatanına, milletine, devletine, bayrağına karşı suç işlemeyi teşvik eden bu yukarıdaki kısım, kendi paçasını kurtaran bir düzenleme olmadığı zaman tutup diğer örgüt üyelerini veya dağa çıkmış olanlarını... Bunların bir kısmının unu kuru, tuzu kuru. Avrupa Birliği ülkelerinde oturuyorlar, konuşuyorlar, güzel villalarda yaşıyorlar. Asgari ücretle de berikiler burada eylem koyuyorlar. Dolayısıyla olan bunlara oluyor. Onların da aklını başına alması lazım. Bu yol yol değil. Bir manada ceza hukuku tedbiri olarak devletin onların önüne koyduğu önemli bir fırsattır.'' -''UYUM PAKETLERİ YOK ARTIK''- Çiçek, TCK'nın 221. maddesi kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanan kaç kişi olduğuna ilişkin bir soru üzerine, Ekim 2007 itibariyle bu tip olayların en çok yaşandığı 8 il açısından 353 kişinin başvuruda bulunduğunu bildirdi. Bu rakamın Türkiye genelinde kesinlikle çok daha fazla olduğunu söyleyebileceğini kaydeden Çiçek, kesin rakamı Adalet Bakanlığına soracağını ve bu konuda daha sonra bir açıklama yapabileceğini ifade etti. Çiçek, terörle mücadelede askeri tedbirlerin yanında siyasi, sosyal, psikolojik olarak yeni bir paket ya da uygulamanın söz konusu olup olmayacağına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: ''Türkiye, AB süreci ile ilgili olarak geçmişte kendi mevzuatını, AB müktesebatını taramış, uyum anlamında paketler çıkarıyordu. Bunlara uyum paketleri deniliyordu. Uyum paketleri yok artık. Bu paketler olmayınca herkes zannediyor ki artık bu hükümetin AB projesi bitti. Hiçbir şey yapmıyor, hiçbir çalışma yapmıyor. Önce kendisi söndürüyor, ondan sonra da evvela Avrupalılar dahil herkesi inandırıyoruz. Yani kendi söylediğimize bir süre sonra kendimiz inanır hale geliyoruz. Halbuki çıkarılan, TBMM'ye gönderilen yasaların önemli bir kısmı zaten Türkiye'nin taahhüt ettiği müktesebata bakılarak hazırlanıyor. Yani o zaman, kamuoyunu ikna etmek bakımından gönderdiğimiz her yasanın başına 'AB İle Uyumu Sağlamak Adına Türk Ticaret Kanunu Tasarısı', 'AB İle Bağlantılı Olarak Kişisel Verilere Koruma Kanun Tasarısı', 'AB Müktesebatına Paralelliği Sağlamak Adına Tanık Koruma Yasası', 'AB İle İlişkilerimizi Düzeltmek Adına Vakıflar Kanun Tasarısı...' Herkesin istediği bu mudur? Eğer bu ise bu çok doğu bir yaklaşım değil. Biz hem bir taraftan diyoruz ki 'AB olsa da olmasa da bu düzenlemelerin yapılması lazım.' Türkiye bu düzenlemeleri yapıyor, ama kanun başlığında AB ya da paket lafı görmediği için sanki Türkiye müzakereler başladığı günden bu tarafa hiç bir şey yapmıyor. Bu Türkiye'ye haksızlıktır. Yapılan bunca çalışmayı göz ardı etmektir. Burada bir ön yargı yoksa bazıları bakımından, herkes için söyleyemem, bu yapılan bunca çalışmayı göz ardı etmektir... -O BÖLGEDEKİ EN BÜYÜK PARTİ DE AK PARTİ'DİR- Herhangi bir şey söz konusu olduğunda 'bununla ilgili paket ne?' diye soruluyor. Bu çok doğru bir şey değil. 5 seneden beri yaptığımız düzenlemelerin önemli bir kısmı adına, 'terörle bağlantılı, terörle ilgili, teröristi dağdan indirmek, terör örgütüne katılımı engellemek' lafları geçmeksizin Türkiye'nin genel hizmet anlayışı içinde biz zaten bunları yapıyoruz, ama illa orada gerekçesinde veya başlığında bir 'terör' lafını görmesi gerekiyor. Böylesine ayırıcı, böylesine daha somut hale getirerek yasa çıkarma anlayışı tam da terör örgütünün propagandasını yapmaktır. Biz böyle bir anlayış içinde olmayız, olamayız, bizim böyle de bir paketimiz yok. Eğer doğruysa insanlar işsizlikten dolayı terör örgütüne katılıyor da istihdam artırılmak isteniyorsa Türkiye'nin en kapsamlı projesi GAP'tır. bu proje bitirilmiş olsaydı 3.8 milyon insan iş bulacaktı. Yani, 'GAP Projesi' demeyelim de 'Terörü Önlemek İçin GAP Projesi mi?' diyelim. Hükümet olarak biz zaten bunları imkan ölçüsünde realize etmeye, düzeltmeye çalışıyoruz. KÖYDES'inden, BELDES'inden, eğitim ve sağlık hizmetinden tutun... Hükümet olarak bölgeler arasındaki dengesizliği, gelir dağılımındaki adaletsizliği ve bir kısım ekonomik, sağlık ve eğitim alanlarındaki yetersizlikler sebebiyle insanlar bu yola gidiyorlarsa zaten bizim 5 yılda yaptığımız iş bütün bu ortamı iyileştirmek,bu bataklığı kurutmak içindir. Böyle olduğu içindir ki bugün o bölgedeki en büyük parti de AK Parti'dir. Bu, Hükümet'in yaptığı çalışmaların sonucudur.'' -''DAĞDAN İNDİRMEK ADINA ÖZEL PAKET BEKLENMESİN''- ''Bizim teröristi dağdan indirmek adına özel paket açıklamamızı kimse beklemesin. Bu doğru bir şey değildir'' diyen Bakan Çiçek, ''Çünkü aksi halde insanlar şöyle bir kanaate varır; 'bak ben olmasaydım, ben silaha başvurmasaydım, bu tedbirler alınmayacaktı. Bu iyileştirmeler yapılmayacaktı, bu teşvikler verilmeyecekti, bu yollar yapılmayacaktı' gibi... Devlete, millete Hükümet'e haksızlık olur'' şeklinde konuştu. Çiçek, bunun, bu konundaki, ''ilk ve son açıklama'' olarak kabul edilmesi gerektiğini ifade etti. Bakan Çiçek, toplantıda TCK'nın 301. maddesinin gündeme alınıp alınmadığı sorusu üzerine de ''Hayır gündeme gelmedi. Soruyu soranlar aynı, cevabı verenler aynı. Sormaya devam ediyorsunuz. Herhalde bu soruyu sormadığınız zaman yevmiyeniz mi kesiliyor, ne oluyor?'' dedi. Çiçek, ''ABD Savunma Bakanı'nın ziyaretinde Afganistan'a Türkiye'den yeni askeri birlik gönderilmesini istediğine, ancak bunun reddedildiğine'' ilişkin haberlerin sorulması üzerine de bu konunu toplantıda gündeme gelmediğini söyledi AA
<< Önceki Haber Dağdan indirmek için özel paket yok Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER