Afşin Eski Belediye Başkanı Yalçın Demir DYP’ye ateş püskürdü: “Bu parti
demokrasi ve millet iradesinin hakim olması adına Adnan
Menderes’i,
Hasan Polatkan’ları Fatin
Rüştü Zorlu’ların feda etmiş -Yeter Söz
Milletindir- söyleminin tarih boyunca arkasında duran bir partidir. Hiç kimsenin bu kadar şerefli geleneği olan bir partinin mirasını hovardaca harcamaya hakkı yoktur” açıklamasında bulundu.
Babası Merhum H.
Mehmet Demir’in
Demokrat Parti adayı olarak Afşin’de üç dönem belediye başkanlığı yaptığını, kendisinin de 10 yıl ilçe başkanlığı ve 5 yıl belediye başkanlığı yaptığını belirten Demir: “Aile olarak, Demokrat Parti’den bu yana yaklaşık 60 yıldır siyasetin içindeyiz ve
seçim kazandığımız dönemlerde de, kaybettiğimiz dönemlerde de hiçbir zaman milletin iradesinin dışında başka şeylere teveccüh etmedik. Parti geleneğine ve millet iradesine baş kaldıran bir
yönetim anlayışının içinde bulunmamızda mümkün değildir. Bu yüzden partimden
istifa ediyorum. Önümüzdeki günlerde, parti içindeki diğer arkadaşlarımda istifalarını verecekler. Genel seçimlerde bu arkadaşlarla birlikte hareket edip duruşumuzu belirleyeceğiz” dedi.
Doğruyol Partisi’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde izlediği
politikayla adete
CHP’nin stepnesi rolünü üstlendiğini belirten Demir: “Millet iradesini temsil eden,
TBMM iradesini hiçe sayarak, devlet yönetimi ve millet iradesine bağlı kalmak ciddiyetiyle bağdaşmadığından dolayı sayın genel başkanın bu davranışını kınıyor, bundan böyle DYP aktif üyeliğinden istifa ediyorum. Bu kararımı geçmişte bu partinin ilçe ve belediye başkanlığını yapmış biri olarak sorumluluk anlayışım içerisinde kamuoyuyla paylaşıyor, Herkese saygılar sunuyorum” açıklamasında bulundu.
Demir yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtti:
“Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmezleridir. Siyasi çekişmelerin demokrasi içerisinde ve meclis çatısı altında yapılması demokrasinin gereğidir. Demokrasiye özde bağlılık demokrasinin kurum ve kurullarıyla işletilmesiyle mümkündür. DYP öteden beri demokrasiye inancını korumuş, kollamış, sorumlu politikalarıyla devlet yönetme geleneği ve görevini en iyi şekilde yerine getirmiş millet iradesinin yegâne temsilcilerinden olmuş bir partidir. DP’den bu yana 60 yıla yaklaşan siyasi yaşamında bu
kural hiç değişmemiştir. Ancak son günlerde kamuoyunu meşgul eden cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu ilkelere bağlılığını dile getirerek cumhurbaşkanlığı seçimlerinin millet iradesinin temsil eden meclis çatısı altında çözülmesi gerekir. Bu seçimin mahkemelere taşınmasının yanlış olduğunu söyleyerek, ,İradesini ve geleneğini ortaya koyan, DYP genel başkanı daha sonra bu söylemlerinin aksine bir tavır sergileyerek cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk oturumuna katılmama kararı alarak seçimlerin anayasa mahkemesine taşıyacağını söyleyerek politika yapan CHP’nin stepnesi olup genel kurula katılmamış ve
cumhurbaşkanı seçiminin anayasa mahkemesine gitmesini adeta
destek olmuş, demokrasinin de yara almasına sebep olmuştur. Yıllardır partinin geleneği olan sorumlu politikalarına ve söylemlerine ters düşmüştür. Daha da vahimi oturuma katılmamakla ilgili kararını bile mevcut 3 millet vekiline bile kabul ettirememiştir, 2’sinin oturuma katılmasıyla birlikte işgal etmiş olduğu genel
başkanlık makamını zaafa uğratmış ve partinin de güvenirliğini kaybettirmiştir. İnsanların kafalarında 3 Milletvekilini idare edemeyen bir genel başkanın memlekete yönetme kabiliyeti olamayacağı düşüncesini oluşturmuştur. Bu parti demokrasi ve millet iradesinin hakim olması adına
Adnan Menderes’i, Hasan Polatkan’ları
Fatin Rüştü Zorlu’ların feda etmiş Süleyman
Demirel’lerin
Tansu Çiller’in partisidir. Hiçbir kimsenin bu kadar şerefli geleneği olan bir partinin mirasını hovardaca harcamaya hakkı yoktur. Kaldı ki geleneği hep
hizmet etmek ve millet iradesini temsil etmek olan bu partiye zarar veren partinin genel başkanını partili de affetmeyecektir. Bizlerde siyasi düşünce olarak partimizin ilkelerine bağlı olarak yetişmiş insanlarız bundan dolayı cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk oturumunda bu ilkelere ve geleneğe aykırı hareket eden bir genel başkanın şunu unutmaması gerekir ki geçmiş dönemlerde de hatta partimizin Genel başkanı cumhurbaşkanı olduğu dönemlerde de bu
teamül bugünkü gibi işlemesine rağmen bugünün teamüllerine
itiraz etmek adına, Millet iradesini temsil eden TBMM iradesini hiçe sayarak devlet yönetimi ve millet iradesine bağlı kalmak ciddiyetiyle bağdaşmadığından dolayı sayın genel başkanın bu davranışını kınıyor bundan böyle DYP aktif üyeliğinden istifa ediyorum. Bu kararımı geçmişte bu partinin ilçe ve belediye başkanlığını yapmış biri olarak sorumluluk anlayışım içerisinde kamuoyuyla paylaşıyor, Herkese saygılar sunuyorum”