DTP'nin derdi ne? DTP lideri Ahmet Türk, grup toplantısında kısa Türkçe sunuştan sonra Kürtçe konuşmaya başlayınca TRT'nin canlı yayını kesildi. Türk'ün Meclis kürsüsünden Kürtçe konuşması bir anda siyasetin gündemi oldu. TBMM Başkanı Köksal Toptan tepki göstererek "Bu tür toplantılarda Türkçe konuşulur." dedi. Türk'ün konuşmasını olağan karşılayan bir parti olmadı, hepsi eleştirdi. Türk'ün davranışı normal değil. Provokasyonun tam yeri ve zamanı. DTP kendince bir siyasi manevra yaptı. Seçmene mesaj yolladı. Kürtçe konuşmak Türk'ün aklına yeni mi geldi diye sorabilirsiniz. Bağımsız seçilen milletvekillerinin, Meclis'e girmesinin üzerinden bir buçuk yıldan fazla zaman geçti. Kısa süre içinde de DTP'ye katılarak bu partinin Parlamento'da grup kurmasını sağladılar. O günden beri de haftada bir partinin genel başkanı Meclis'te milletvekillerine sesleniyor. Bir buçuk yıldır grup kürsüsünde Kürtçeyi hatırlamayan Ahmet Türk neden şimdi Kürtçe konuşmaya kalktı? Son anda, aniden aklına gelmiş değil, önceden düşünülmüş tasarlanmış, hesaplı ve planlı bir eylem. Bir stratejinin ürünü yani... Ahmet Türk yeni milletvekili değil, yıllardır siyasetin içinde, büyük tecrübe ve deneyim sahibi. Meclis'teki herhangi çıkışının nasıl yankılanacağını da iyi bilir. Bu konuşmanın bir ay sonra yapılacak seçimle ilgisi var. AK Parti iktidarının Kürt sorununun çözümüne ilişkin açılımları Güneydoğu'da DTP'yi sıkıntıya soktu. Dün hayal olan Kürtçe yayın bugün gerçeğe dönüştü. Üstelik Kürtçe kanalın yayınını devlet televizyonu TRT üstlendi. Bu gelişme normalleşme yolunda atılmış çok önemli bir adımdı. Bölge insanının Ankara'ya bakışını olumlu yönde etkiledi. Kürtçe kanalın olumlu havası bölge siyasetine de yansıdı. AK Parti hükümeti GAP'ı yeniden canlandırma projesine ağırlık verdi. Son iki yıl içinde Güneydoğu şehirlerine büyük kaynaklar aktarıldı. Sadece bölgenin hassasiyetleri üzerinden politika yapan DTP bölgede ciddi şekilde sıkıntıya girdi. Hafta sonu Erdoğan'ın Diyarbakır mitingine halkın gösterdiği ilgi, DTP'yi fena halde korkutmuşa benziyor. Erdoğan, hava şartlarının elverişli olmamasına, DTP'nin engelleme girişimlerine rağmen şehrin meydanını doldurmayı başardı. Protesto çağrıları halkta karşılık bulmadı. DTP için Diyarbakır çantada keklik değil. Halkın başka seçeneği de var, alternatifsiz değil artık. Türk, Kürtçe ne söyledi? Sözlerine bakarsanız Meclis'te değil de sanki Diyarbakır meydanında konuştuğunu sanabilirsiniz. Zaten doğrudan Diyarbakır halkına seslendi. AK Parti'nin adayı Kutbettin Arzu'yu eleştirdi. Konuşmasının içeriği neden Kürtçe konuştuğunu da ortaya koyuyor aslında. DTP'nin derdi seçimler... Sandık korkusu sardı. Belli ki parti yönetimi normalleşmenin seçimi zora sokacağını düşünüyor. DTP gerilim ve gerginlikten yana. Bu parti varlığını da aslında gerilime borçlu. Parti milletvekillerinin gerginliğe yol açacak söz ve davranışları ısrarla sürdürmelerinin nedeni başka türlü açıklanabilir mi? Türk'ün Kürtçe konuştuğu saatlerde Başbakan Erdoğan Yozgat mitingi için Ankara'dan yola çıkmak üzereydi. Yozgat, milliyetçiliği ile öne çıkmış bir şehir. Belli ki Türk, Erdoğan'ı tahrik etme amacı da güttü. Yozgat'ta vereceği cevabın Güneydoğu'da AK Parti'nin aleyhine DTP'nin lehine sonuç vereceğini hesaplamamış olamaz. Bugünlerde muhalefet partilerinin Diyarbakır'da miting yapıp yapmayacağı merak konusu. DTP acaba batıda sözgelimi Sakarya'da veya Yozgat'ta miting yapacak mı? Daha doğrusu yapabilecek mi? Marifet Meclis kürsüsünde Kürtçe konuşmak değil Güneydoğu dışında da siyaset yapabilmek, Türkiye için politika üretebilmek... DTP'nin derdi belli; seçimleri kazanmak. Gerginlikten yorgun düşen bölge halkının ucuz siyasi manevralara prim vereceğini sanmıyorum... MUSTAFA ÜNAL-ZAMAN