Savcı, DTP milletvekili Sebahat
Tuncel'in "
terör örgütü üyeliği" suçundan 15 yıla kadar hapsini istedi.
İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz
sanık Sabahat Tuncel ile İbrahim Tekdemir katılmazken, avukatları hazır bulundu.
Tuncel'in avukatları müvekkilleri hakkında yargılamanın durdurulmasına ilişkin taleplerini tekrarladılar.
Görüşünü açıklayan
Cumhuriyet savcısı,Tuncel'in suç tarihinde DTP delegesi olduğunu kendisine ait pasaport ile yasal yollardan
12 Haziran 2004 tarihinde
Şırnak Habur sınır kapısından
Kuzey Irak'a geçtiğini ,
PKK/ Kongra- Gel silahlı örgütünün 2004 yılı Temmuz ayında Kuzey Irak'taki kamplarında yapılan PKK / KONGRA-GEL /PRD Kongresine örgüt mensuplarının giydiği kıyafetle katıldığını anlattı. 20
Ağustos 2004 yılında Habur sınır kapısından yurda giriş yaptığı 5 kasım 2006 tarihinde de
Bağcılar DTP binasında PKK/ Kongragel
terör örgütünün üst düzey yöneticilerinin toplantı yaptıklarına dair alınan istihbari bilgiye istinaden yapılan aramada, sanığın Bağcılar DTP ilçe binasında toplantı yapıldığı sırada yakalandığını belirten savcı, "sanığın PKK/ Kongra-Gel terör örgütü üyesi olduğunun , daha önce örgüt adına faaliyetlerde bulunan
tanık İbrahim Çakmaz'ın
mahkeme aşamasında değişmeyen ifade ve teşhisleri ile ve tüm
dosya kapsamın ile anlaşılmıştır" dedi. Tuncel'in "Terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar
hapisle cezalandırılmasını isteyen savcı, TCK'nın 53. maddesinde yer alan " belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" hükmünün de uygulanmasını istedi.
Sanık İbrahim Tekdemir'in Mezopotamya
Kültür Merkezi'nde müzisyen olarak faaliyet gösterdiği, daha sonra 3 arkadaşıyla oluşturdukları Koma Roj Hılat grubu ile birlikte
yurt dışında çeşitli etkinliklere katıldıklarını anlatan savcı, sanığın 2004 yılı Temmuz ayında terör örgünün mahmur kampında düzenlenen moral gecesinde konser vererek yasadışı terör örgütüne
yardım suçunu işlediğini belirtti. Tekdemir'in 4.5 yıldan 7.5 yıla kadar hapisle cezlandırılmasını talep etti.
Sanık avukatı Ercan Kanar, mütalayı kabul etmediklerini belirterek, "kamuoyuna rağmen mahkeme doğru karar vermeliydi." dedi. Yargılamanın durdurulmasına ilişkin talebi reddeden mahkeme, sanık avukatlarının mütalaya karşı savunmalarını hazırlamaları için duruşmayı erteledi.
TCK 53 ne diyor:
Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma
MADDE 53. - (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı
hapis cezasına mahkûmiyetin
kanuni sonucu olarak;
a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda,
Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
b)
Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan,
c) Velayet hakkından;
vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
d) Vakıf,
dernek,
sendika, şirket,
kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tâbi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,
Yoksun bırakılır.
(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.
(3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.
(4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
(5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.
(6) Belli bir meslek veya sanatın ya da
trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.
DHA