DTP Genel Başkan
adayı
Ahmet Türk, ''
Kürt sorunu,
Cumhuriyet tarihinin en büyük sorunu ve geldiğimiz aşama itibariyle demokratik ve barışçıl çözümü en acil olan sorundur. Bugün artık çözüm için koşullar, her zamankinden daha elverişlidir'' dedi.
Türk,
Atatürk Spor Salonu'ndaki DTP 2. Olağan
Kongresinde yaptığı konuşmada, partiyi kurarken, ''demokratik
toplum'' sloganıyla yola çıktıklarını ancak 4 yıllık süreçte genişleme ve halkın temel sorunları gibi konuları
ülke günd
emine taşımada eksiklikleri olduğunu söyledi. Türk, ''Bu anlamda rolümüzü tam anlamıyla oynayabildiğimizi söyleyemeyiz' dedi.
Partisinin TBMM'ye girdiğinde, ''gerginlik ve gerilim tarafı olmayacaklarını'' açıkladıklarını anlatan Türk, ''Buna karşın, Meclis'te parti gruplarına karşı
iktidar ve muhalefetin blok oluşturduğunu'' öne sürdü.
DTP hakkında
kapatma davası açıldığını anlatan Türk, şunları kaydetti:
''Bugün partimizi kapatabilirsiniz. Hatta bizleri tutuklayıp cezaevine de atabilirsiniz ama şu bir gerçektir ki;
Kürtleri asla ve asla susturamazsınız. Kürtler, onuru ve özgür geleceği için şimdiye kadar her türlü bedeli ödemiştir, bundan sonra da ödemeye hazırdır.
Siyaset alanlarını daraltmak, partileri kapatmak yerine gelin Kürtlerle diyaloğa girin ve DTP'ye kapattığınız
diyalog kapıların açın. Silahı bir hak
arama aracı olmaktan çıkartalım. Demokratik ve barışçıl bir
siyaset alanı yaratalım. Bu, her şeyden önce
Türkiye'yi büyütecektir ve Türkiye'nin önünü açacaktır.''
Ahmet Türk, Türkiye'nin, tarihin en büyük krizi ile karşı karşıya olduğunu öne sürerek, bunun yapısal sorunlardan kaynaklandığını savundu.
''İMRALI'DAN ÇAĞRILAR...''
Kürtlerin, ''çözümün adresi olarak Ankara'yı, çözüm merkezi olarak da Meclisi gördüğünü'' ifade eden Türk, ''Kürtlerin kimliklerinin tanınmasını, ana dillerini kamusal alanda ve eğitimde kullanmayı, yerinden
yönetim ve ademi merkeziyetçiliği geliştirecek olan
demokratik özerklik modelini talep ettiklerini'' söyledi.
Türk, yeni bir anayasanın çözümün anahtarı olacağını savunarak, şunları kaydetti:
''Toplumsal ve siyasal yaşama dönüşün önünü açacak yasal düzenlemeler, silahların bırakılması yolunda önemli bir adım olacaktır. Bakınız,
İmralı'dan bu konuda yapılan çağrılar var. Sayın
Öcalan, 'Farklı kimlik ve kültürler anayasal güvence altına alınsın, silahlar bir ayda bırakılır' diyor. Bu, son derece önemli ve tarihi bir çağrıdır. Bu çağrıya kimse kulaklarını tıkayamaz. Uzatılan bu barış eline, ağırlaştırılan tecrit politikalarıyla ve onur kırıcı uygulamalarla karşılık verilmesi tam bir provokasyondur ve çözümsüzlüğü derinleştirmektedir. Bu uygulamalardan bir an önce vazgeçilmelidir. Toplumsal hassasiyete dikkat edilmelidir. Bu yolla gösterilecek bir tavır ve tutumu,
Kürt sorununu çözme niyeti konusunda bir ölçü olarak kabul ederiz.
Şimdi bu ülkeye yeni bir ruh, yeni bir siyasal anlayış gerekiyor. Türkiye'nin, ezilenleri, emekçileri, farklı kültürlerine bir arada
özgürlük talep edenleri buluşturacak bir
çatı partisine ihtiyacı vardır. Türkiye'nin normalleşmesine, demokratikleşmesine katkıda bulunacak bu çatı partisine biz de
destek vereceğimizi söyledik.''
EMİNE AYNA'NIN KONUŞMASI
DTP
Mardin Milletvekili Emine
Ayna, bundan önceki kongrede Nurettin Demirtaş ile ''eşbaşkan'' seçildiklerini ifade ederek, ''Ancak Demirtaş seçildikten sonra baskıya maruz kaldı ve zorla askere götürüldü'' diye konuştu.
Partisine, bazı
platformlarda ''Türkiye'nin başka meselesi mi yok'', ''Sürekli Kürt sorunundan söz ediyorsunuz'' diye eleştiriler yöneltildiğini anlatan Ayna, ülkede birçok sorun olduğunu bildiklerini kaydetti.
Emine Ayna, ''Türkiye'nin tam anlamıyla demokratikleşmesi için tek millet, tek dil ve tek milliyet yaklaşımını terk etmesi gerektiğini'' savundu.
''
Ergenekon'' soruşturmasına da değinen Ayna, bunun ''
darbeci zihniyetlerin
tasfiye edilmesi ekseninde ele alınan argümanının doğru olduğunu'' ifade ederek, ''Ancak zemin yanlış'' dedi.
Ayna, ''Kürt sorunu tartışılırken
PKK yokmuş gibi yaklaşılmasının gerçekçi olmayacağını'' savunarak, geniş kapsamlı toplumsal bir af çıkarılmasını istedi.
''KENDİMCE GENEL BAŞKAN ADAYI İDİM''
Bu arada, daha önce genel başkanlığa aday olacağını açıklayan
Mahmut Alınak, adaylıktan çekildiğini açıkladı. Alınak, yaptığı konuşmada, ''Kendimce genel
başkan adayı idim. Sonra gördüm ki değerli ağabeyim Ahmet Türk de aday. Türk'ün, hepimizi üzerinde çok büyük emekleri var. Onun olduğu yerde ben olamazdım. Türk'ün lehine genel
başkanlık adaylığımından feragat ediyorum'' diye konuştu.
''İmralı Cezaevini biz kapatacağız'' diyen Alınak'ın konuşması sırasıda sık sık
terör örgütü ve
elebaşı lehine slogan atıldı.
KONGREDEN NOTLAR
Kongre salonda konuşmaların yapıldığı platform üzerinde ''Demokratik Türkiye için demokratik özerklik'' yazısı yer aldı. Salonda, ayrıca
terör örgütünün işaretlerini taşıyan bezler ile terör örgütü elebaşının posterleri asıldı.
Kütçe şarkıların dinletildiği kongrede, terör örgütü elebaşı için ''sayın'' ifadesinin de kullanıldığı sloganlar atıldı.
Kongreye terör örgütü elebaşının kardeşleri Fatma ve
Mehmet Öcalan,
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman
Baydemir, ÖDP Genel Başkanı
Ufuk Uras,
EMEP Genel Başkanı
Levent Tüzel,
KESK Genel Başkanı Sami
Evren ile bazı
Avrupa ülkelerinden gelen parlamenterler de katıldı.
Bu arada,
Alman parlamenter Ulla Yelpke, yaptığı konuşmada,
teröristlerce kaçırılan Alman dağcıların serbest bırakılmasına değinerek, ''Bunu çok anlamlı buluyoruz. Kürt hareketinin terörist bir hareket olmadığını tüm Alman halkına anlatmak bizim görevimizdir'' dedi.
KONGREDE ÖCALAN POSTERİ AÇILDI
DTP'nin 2. Olağan Kongresi'nde, terör örgütü başı Abdullah Öcalan'ın posteri açıldı.
DTP'nin 2. Olağan Kongresi'nin yapıldığı Atatürk Spor Salonu'nda "Biji Apo", "Sayın Öcalan" sloganları atılırken, bazı kişilerin yüzlerini DTP bayrağı ile kapatarak Abdullah Öcalan'ın posterini açtığı görüldü.