DTP kararı KCK'nın elini güçlendirdi

DTP'nin kapatılması ve bazı isimlerin politikadan uzaklaştırılması önemli tartışmaları da beraberinde getirdi. Başta Eşbaşkan Emine Ayna olmak üzere, sert söylemleriyle öne çıkan partililer yerlerini korurken, Ahmet Türk gibi daha ılımlı siyaset yapan DTP'liler yasaklandı.

DTP kararı KCK'nın elini güçlendirdi

Bunların çoğunun terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması KCK ile ters düşen isimler olması dikkat çekti. Geçen hafta partisinin ve PKK'nın tutumunu eleştiren Orhan Miroğlu yasaklılar listesine dahil edilirken, benzer bir isim bölgede barış için arabuluculuk yapan Selim Sadak oldu. Parti faaliyetlerine bile katılmayan Leyla Zana kendisine gösterilen ilgi sebebiyle terör örgütü elebaşısı, Abdullah Öcalan'ın tehdit unsuru saydığı isimlerin başındaydı. Yazıları ve açıklamalarıyla PKK-Ergenekon bağlantısına işaret eden Aysel Tuğluk da, içeriden eleştiriler alıyordu. Tuğluk'un 2008'de çözüm için PKK'nın dışında sivil inisiyatif geliştirilebileceğini söylemesi KCK'nın tepkisini çekmişti. Genel Başkan Ahmet Türk ise örgütün tasfiye listesinin başındaydı. 2007'de ve 2008'de birkaç kez operasyona maruz kaldı. Demokratik Toplum Partisi (DTP) hakkında kapatma kararı veren Anayasa Mahkemesi, aralarında Ahmet Türk'ün de bulunduğu bazı isimlere siyasi yasak getirdi. Karar, DTP çizgisindeki Kürt siyasetinin PKK'nın üst siyasi yapılanması olan KCK'nın hakimiyetine girme riskini de beraberinde getiriyor. Kapatılan DTP'nin faaliyetlerini çatısı altında sürdürmeyi planladığı Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) KCK'nın güdümünde olduğu da öne sürülüyor. BDP'nin genel başkanı Demir Çelik, Eylül 2009'da Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'nın yürüttüğü KCK soruşturması çerçevesinde Van'da gözaltına alınmıştı. Teröristbaşı Abdullah Öcalan da 2007 yılından bu yana aralıklarla DTP'yi eleştiriyordu. Sık sık KCK modeline atıfta bulunuyordu. Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla tasfiye edilen isimler de bu durumu doğrular nitelikte. DTP içinde KCK yapılanması ile birlikte hareket eden ve örgütsel bağları sık sık gündeme gelen isimlere dokunulmadı. "Taban dağa çıkmamızı istiyor." sözleri ile hafızalara kazınan Emine Ayna'ya herhangi bir yaptırım uygulanmadı. KCK operasyonu çerçevesinde tutuklanan DTP eşbaşkan yardımcıları Kamuran Yüksek ve Bayram Altun da yasaklılar listesinde yok. PKK terör örgütü üyesi olmaktan cezaevinde tutuklu bulunurken milletvekili seçilen Sebahat Tuncel, Güneydoğu'da KCK'nın organize ettiği hemen her eylemde boy gösteren DTP Van Milletvekili Özdal Üçer gibi isimlere dokunulmazken daha geçen hafta DTP ve PKK'nın tutumunu eleştiren Orhan Miroğlu, yasaklılar listesinde. Siyasi yasak getirilen bir diğer isim olan Selim Sadak. O da şahinlerin çizgisinde olmayan biriydi. Sadak, Güneydoğu'da PKK'nın muhalif olduğu feodal yapı içerisinde barıştırma konusunda arabuluculuk yapan isimdi. Leyla Zana ise yine Öcalan'ın liderlik anlamında kendisi için tehdit unsuru olarak gördüğü bir isim. Üstelik Zana DTP'nin ne kurucusu ne de üyesi. Parti faaliyetlerine bile katılmıyordu. Ancak, Öcalan uzun zamandır Zana'ya gösterilen sevgi ve ilgiden rahatsız. Eski DEP milletvekilleri hapisten çıktıklarında Zana ve diğer vekiller Güneydoğu'da mitingler düzenlemiş, gördükleri büyük ilgiden sonra Öcalan tarafından uyarılmıştı. O tarihten itibaren de Zana aktif siyasetten uzak durdu. Ahmet Türk ise eskiden beri KCK'nın tasfiye listesinin başında bulunan bir isim. 2007 ve 2008'de birkaç kez tasfiye operasyonlarına maruz kaldı. Türk'ün yerine DTP'nin başına bir süre Meclis dışından bir isim dahi geçirildi. Öcalan da avukatlarıyla yaptığı bir görüşmesinde, "Ahmet Türk'le mi çözecekler? Çözebiliyorlarsa çözsünler bakalım." ifadelerini kullandı. DTP'de "şahin-güvercin" tartışması 2007 yılından beri var. Şahin grubu 2007 yılında Nurettin Demirtaş'ı Meclis dışından genel başkan dahi seçtirdi. 10 Haziran 2008'de grup başkanlığından istifa eden Ahmet Türk, Ayna ile birlikte hareket eden milletvekillerini, "Geçmişte, şahin olup da tüyü dökülen kuşlara dönenleri çok gördük." sözleriyle eleştirdi. KCK, siyasî yasak getirilen Aydın Budak'ı 'dunkof' ilan etmişti Anayasa Mahkemesi'nin siyasi yasak getirdiği isimlerden eski Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak, KCK'nın baskısına maruz kalmıştı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen KCK iddianamesinde, KCK'nın DTP'li belediye başkanları üzerinde baskı kurarak, yasadışı eylemlerde kullandıkları bilgisi de yer alıyor. İddianamede yer alan telefon kayıtlarında KCK'lılar kendi aralarında konuşurken Aydın Budak hakkında Öcalan'ın doğum günü etkinliklerine yeterli desteği vermediği için "dunkof" tabirini kullanıyorlar. ZAMAN
<< Önceki Haber DTP kararı KCK'nın elini güçlendirdi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER