DTP, GAP hamlesinden çok rahatsız

DTP Genel Başkanı Emine Ayna, hükümeti GAP'ı yerel seçim öncesi siyasi ranta dönüştürmek istemekle eleştirdi.

DTP, GAP hamlesinden çok rahatsız

Ayna, "Paketleriniz de bir işe yaramaz. Diyarbakır halkının ve Kürtlerin buna karnı tok" dedi. Ayna, hükümetle yargı arasında yaşanan krizi "Yargı gibi tarafsız olması gereken bir kurumun kendisini muhalefet minderinde görmesi ve bu yönlü bir refleks göstermesi demokratik rejimlerde kabul edilemez bir durumdur" sözleriyle değerlendirdi. Yargının gösterdiği tepkinin yargı bağımsızlığı adına olmadığını savunan Ayna, "Yargıya müdahale edildiğinden şikayet eden bağımsız yargı Şemdinli'de nerdeydi?" diye sordu. Nurettin Demirtaş'ın askere alınmasının ardından Parti Meclisi kararıyla genel başkanlığa getirilen Emine Ayna, Ahmet Türk'ün grup başkanlığı görevinin sona ermesinin ardından ilk kez Grup başkanı sıfatıyla Meclis Grup toplantısında konuştu. DTP'nin grup toplantısına, Tutuklu Aileleri Derneği Federasyonu üyeleri ve temsilcileri de katıldı. 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin 48. yıldönümü olduğunu hatırlatan Ayna, "Maalesef, siyaset alanını daraltma ve sürekli vesayet altında tutma zihniyeti, özellikle bu darbeden itibaren adeta kurumsallaşarak günümüze kadar gelmiştir." dedi. "MUHALİF BASIN SUSTURULUYOR" Emine Ayna, Atv-Sabah satışıyla hükümetin yandaş medya yaratma çabasının ortaya çıktığını kaydederken, muhalif basının da susturulduğunu kaydetti. Bunun son örneğinin 19 Mayıs'ta yayın hayatına başlayan Alternatif Gazetesi'ne dün 1 aylık kapatma cezası verilmesiyle yaşandığını savunan Ayna, "Ama özgür basın susmayacaktır ve ne pahasına olursa olsun gerçekleri dile getirmeye devam edecektir." dedi. HÜKÜMETE SAKARYA UYARISI Ayna, grup konuşmasında, Sakarya'da bir süre önce DTP'nin şöleninde yaşanan olayları ve İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin kamuoyuna yansıyan raporunu da değerlendirdi. Ayna, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporunda, "Toplum, devletin bölünmezliğine aykırı hareketlere tahammül edemiyor" denildiğini savunarak "İbret verici bir rapor. Halka karşı gerçekleştirilmek istenen katliam girişimi resmen meşrulaştırılmaya çalışıyor. Müfettişler hızını alamayıp bakın bir de şu tehlikeli söylemlerde bulunuyor. Bu raporu hazırlayanlar devletin resmi görevlileri. İçişleri Bakanının emrindeki bu görevliler görüldüğü üzere açıkça halklar arasında düşmanlık, kin ve nefret geliştirmeye, bunu bir de raporla resmileştirip, meşrulaştırmaya çalışıyor. Raporda linç girişiminin adı bile konamıyor ve saldırganlar 'slogan atan grup' diye tarif ediliyor. Göz göre göre katliam girişiminde bulunanlar nasıl korunuyor ve kollanıyor. Bu rapor, Sakarya olayına devletin bakış açısını açığa çıkartmıştır. Açık bir biçimde saldırı, saldırganlar ve onları yönlendirenler korunmaya, kollanmaya, gizlenmeye çalışılıyor. Bu rapor, bundan sonra gelişebilecek muhtemel saldırılara da açıkça davetiye çıkartmaktadır. Hükümeti uyarıyoruz. Bu tehlikenin nerelere kadar varacağını görün! Yoksa yarın bir gün siz de bu gidişatın altında kalırsınız ve kalkamazsınız" diye konuştu. "YARGI BAĞIMSIZLIĞINI SAVUNANLAR ŞEMDİNLİ'DE NEREDEYDİ?" Konuşmasında hükümetle yargı arasında yaşanan krizi de değerlendiren Emine Ayna bu tür krizlerin Türkiye'ye enerji kaybettirdiğini söyledi. İktidarın muhatabının muhtıralar, yargıçlar, siyaset dışı kuruluşlar değil sivil siyasetin kendisi olması gerektiğini vurgulayan Ayna, çatışmacı iki tarafından da statükocu olduğunu kaydetti. Ayna şunları söyledi: "Yargı gibi tarafsız olması gereken bir kurumun kendisini muhalefet minderinde görmesi ve bu yönlü bir refleks göstermesi demokratik rejimlerde kabul edilemez bir durumdur. Ancak ülkemizde geçmişten günümüze, yargının da içinde bulunduğu elit-bürokrasi kendisini hep devletin sahibi olarak görmüş ve 'siyasetin sınırlarını ben çizerim' diyerek, sivil siyasete sürekli müdahalede bulunmuştur. Olay bir yargı bağımsızlığı mücadelesi filan da değildir. Yargıya müdahale edildiğinden şikayet eden bağımsız yargı Şemdinli'de nerdeydi? Bir iddianame hazırladı diye bir Savcı ordunun isteği, hükümetin girişimi ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun kararıyla memuriyetten atılmadı mı? O zaman niye sesinizi çıkarmadınız?" "YOL YAKINKEN ADIM ATIN" Ayna, hükümeti, kapatma davasının ardından Kürt sorununu başka yerlere havale etmeye ve "sıyırma"ya çalışmakla da suçladı. Başbakan ve AKP'nin demokratikleşme ve Kürt halkının siyasi-kültürel hakları konusunda verdiği hiçbir sözü yerine getirmediğini ifade eden Ayna, Erdoğan'ın 2005 yılında Diyarbakır'da yaptığı konuşmayı hatırlatarak "Bu sözlerin üzerinden 3 yıl geçti. Ortada ne bir adım var ne de çözüme dönük bir arayış. 'Büyük devlet' sözleri havada kaldı. 'Hatalarla yüzleşme' vaatleri havada kaldı. Havada olmayan tek bir şey var o da 'Söylediğini inkar eden bir Başbakan ve hükümet gerçeği.' Bu hükümetin akıbeti de öncekiler gibi olmaya adaydır. Bu kez Kürt sorunu AKP'yi, bu hükümeti çözecektir." dedi. Ayna hükümete "Yol yakınken, bu çatışmalar daha fazla derinleşmeden, gelin bir adım atın. Hükümet eğer ciddi adımlar atarsa 1999'da olduğu gibi silahlı güçlerin sınır dışına çekilmesiyle ivme kazanacak bir barış süreci başlayabilir. Ardından atılacak demokratikleşme adımları silahları tümüyle devreden çıkarabilir. Ama önce operasyonların durması gerekir. Demokratik bir katılım yasası, eve dönüşün önünü açabilir." diye seslendi. "GAP'I SİYASİ RANTA DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYORLAR" Grup toplantısında, Başbakan Erdoğan'ın bugün Diyarbakır'da olduğunu hatırlatan Emine Ayna, Erdoğan'ın siyasi açılımlardan çok GAP'la ilgili vaatlerde bulunduğunu söyledi. Ayna, "50 yıldır tüm hükümetlerin seçim malzemesi olmaktan öteye geçemeyen GAP'ı AKP İktidarı da 'İşte 12 milyar dolar kaynak aktarıyorum' diyerek yerel seçim öncesi siyasi bir ranta dönüştürmek istiyor. AKP Hükümeti de diğerleri gibi bölge halkının oyunu almak için son çare olarak GAP'a el atma eğilimindedir. Paketleriniz de bir işe yaramaz. Diyarbakır halkının ve Kürtlerin buna karnı tok" diye konuştu.
<< Önceki Haber DTP, GAP hamlesinden çok rahatsız Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER