Pekin'deki
Başbakanlık özel kabul salonunda basına kapalı gerçekleşen bir saatlik görüşmede Hui, Görmez'in
Türkiye'de ve
İslam dünyasında çok saygın bir kişilik olduğundan söz ederek, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Samimi bir ortamda geçen görüşmede Hui, imzalanan protokollere hükümet olarak her türlü desteği vereceklerini söyledi.
Çin'deki
Müslüman Hui milliyetinden olan
Başbakan Yardımcısı Hui konuşmasında, "İki
ülke arasında dini ve kültürel alanlarda imzalanan bu protokollerle inanıyorum ki, Çin Türkiye arasındaki stratejik
işbirliği daha da güçlenmiştir." diye konuştu. Çin'de yaşayan farklı din mensuplarının uyum içerisinde yaşamalarının Çin devletinin en büyük önceliği olduğunu vurgulayan Hui, "Türkiye ile Çin arasında dün ve bugün imzalanan protokoller sadece dinler arasındaki ilişkilere değil, aynı zamanda
halklar arasındaki ilişkilere ve uyuma da katkı sağlayacaktır. İslam Medeniyeti ve Çin Medeniyeti dünyanın en önde gelen medeniyetlerindendir. Çin medeniyetinin kuruluş felsefesi başta birlik, eşitlik,
yardım ve uyum temaları üzerine kurulmuştur. Çin'in devlet politikası, içeride uyum dışarıda barıştır." ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez ise uyum ve barışın
egemen olması için öncelikle insanların iç barışını temin etmek gerektiğini belitti. Görmez, "İç barış için din ve
inanç özgürlüğü esastır. İnanç özgürlüklerinin sağlıklı ve kalıcı olması için de daima yüksek seviyede bir din eğitimi gerekir. İşte hem Dinler Bakanı ile hem de Çin İslam Cemiyeti Başkanı ile imzaladığımız protokoller inanıyorum ki bunları temin edecektir." değerlendirmesini yaptı.
Görmez ayrıca ülkeler arası siyasi ve ticari ilişkilerin son derece önemli olduğunu ancak bu ilişkilerin kalıcı hale gelebilmesi için kültürel ve dini ilişkiler ile desteklenmesi gerektiğini söyledi. Çin Medeniyeti'nin tarih boyunca farklı din ve kültürlerle bir arada yaşama tecrübesinin takdir edilecek bir durum olduğunu vurgulayan Görmez, "8. asırda yapılan ilk caminin varlığını sürdürüyor olması bu tecrübenin büyüklüğünün en net göstergesidir." görüşünü savundu.
Batı dünyasındaki din özgürlükleri problemlerine de dikkat çeken
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "Yüz sene önce Avrupa'da farklı dinin mabetlerini yan yana görmek mümkün değildi. Ancak bizim medeniyetimiz ise dört yüz sene önce cami, kilise ve havrayı bir arada inşa edebilecek kadar hassasiyet göstermiştir. Ancak bugün 30 milyona yakın Müslüman'ın yaşadığı Avrupa'nın pek çok ülkesinde İslam'ın varlığının resmen kabul edilmemiş olması manidardır." diye konuştu.
Görmez ve beraberindekiler Pekin'den sonra Hui Müslümanlarının yoğun yaşadığı Ningxia Özerk Bölgesi'ne geçti.
(CİHAN)