Operasyon, savcı Fikret Seçen'e gelen bir
ihbar mektubu ile başladı. İddiaya göre o ihbarda, "Acele etmezseniz
belgeler
imha edilecek" yazıyordu. Acele edildi. Arama kararı alındı ve önceki gece
baskın düzenlendi.
Gölcük Donanma Komutanlığı ve
Deniz Kuvvetleri İstihbarat Şube Müdürlüğü didik didik arandı. Aramalara,
askeri savcı, donanma ve merkez komutanlığından üst düzey yetkililer de nezaret etti. İddiaya göre ihbarda bahsedilen belge ve dokümanlar istihbaratçı bir binbaşının odasında bulundu.
Odada
arama yapan
savcılık parke taşlarının altında özel yapılmış gizli bir bölmeye rastladı. Zemindeki parke taşları söküldü. Ortaya çıkan
manzara herkesi şaşkına çevirdi. Zira bir sığnak gibi hazırlanmış gizli bölmeye, 10 çuval dolusu doküman zulalanmıştı. Malzemelere el konuldu.
İddialara göre ele geçirilen belge ve dokümanlar, casusluk
soruşturmasının seyri açısından çok önemliydi. Zemine zulalanmış çuvallardan, önceki casusluk çetesi
operasyonlarından hatırladığımız içerikte çeşitli rütbelerdeki askerlere ait gizli
kamera görüntüleri çıktı. Ayrıca
şantaj maksatlı kullanılabilecek
ses kayıtları, o görüntü ve kayıtları hazırlamada kullanılan
teknik malzemeler de binbaşının odasında ele geçirildi. Bir de
seçmen listelerinin çıktığı ileri sürüldü.
Ele geçirilen belgeler,
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. İlk olarak
fuhuş çetesi iddiası ile başlatılan soruşturma, devletin güvenliğine ait gizli belgelerin ele geçirilmesi üzerine boyut değiştirmişti.
İddiaya göre çete, hedefe koyduğu üst rütbeli subayları fuhuş tuzağına düşürüyor, şantaj yaparak milli sırlarımızı ele geçiriyor ve
yabancı servislere satıyordu. Dahası, Havelsan,
Aselsan ve
TÜBİTAK gibi kurumlarda geliştirilen milli projeler de bu yöntemle ele geçiriliyor ya da engelleniyordu. Soruşturma kapsamında bugüne kadar, büyük çoğunluğu rütbeli asker 39
şüpheli tutuklanarak ceza evine gönderildi. Son operasyonun ardından yeni tutuklamaların olup olmayacağını ise zaman gösterecek.