Başıbozukluk çıkarmak için
eylem planları yaptılar.
Hükümeti devirmeye çalıştılar.
Başbakan'a suikast planları hazırladılar.
Suçsuz insanlara
terörist damgası vurdular.
Milleti birbiriyle çatıştırdılar.
İkide bir ülkeyi yönetenlere balans ayarı yapmaya kalktılar.
Darbe kılıcını siyasetçilerin kellesinde bilediler.
Üstelik bütün bunları kendilerine verilmiş hak olarak gördüler…
Ne güzeldi o eski günler değil mi ?
Şimdi iş
hesap vermeye gelince kötü mü olduk ?
Dinozor cuntacılar borularını öttürmek için her yolu denediler.
Ama bir şeyi hiç hesap etmediler.
Bir gün ordu içinde kendileri gibi düşünmeyen vatansever subayların karşılarına dikilebileceğini hiç akıllarına getirmediler.
Yıllarca ‘
genç subaylar rahatsız' deyip bu ülkenin evlatlarını millete karşı kalkan olarak kullandılar.
Kendi irtica paranoyalarını ‘iç tehdit' diye milletin önüne sürüp durdular.
Dinozor cuntacılar kafalarını kuma gömüp millete
kumpas kurarken, internet siteleri,
gazete manşetleri ve televizyon programlarıyla kara
propaganda yaparken bir şeyi hiç fark etmediler.
Demokrasiye bağlı, milli iradeye inanan genç subaylar,
dinozor darbeci zihniyetten hiç mi hiç hazzetmiyordu.
Genç subaylar ordu içindeki cuntacılarla topyekun yazılıp çizilmek istemiyordu.
Onlar millete açılan
isyan bayrağının altında olmayı vatanseverliklerine yediremiyordu.
‘
İrticacı' denilerek yüzlercesi ordudan
tasfiye edildi.
Ama budandıkça güçlendiler.
Kendilerinin potansiyel
darbeci gibi gösterilmesine dur demek için.
Milletle kavgaları olmadığını göstermek için.
Milli iradenin alternatifi olmadıklarını anlatmak için.
Dönen kirli dolapları deşifre ettiler.
Nasıl planlar yapıldığını bir bir anlattılar.
Millete ihanetin belgesini ortaya koydular.
Bu genç subaylar dinozor cuntacıların bütün planını bozdu.
Türkiye şimdi yakaladığı bu süreçten geriye dönmek istemiyor.
Şemdinli savcısı Ferhat Sarıkaya'nın kellesini alan ve verenlere millet ikinci bir kelle vermek niyetinde değil.
Yavuz Sultan Selim söylediyse tecrübeyle sabittir:
“Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ölüme götürür.”
Gelinen noktayı yavaşlatıp, sekteye uğratıp, durdurmaya çalışan her kim varsa artık kendi sonunu ilan etmiş olacak.
Orduda da, siyasette de.
ABDULLAH ABDULKADİROĞLU-SAMANYOLUHABER.COM