Cüneyt Özdemir yazısında çözüm sürecini değerlendirirken, başlık olarak da 'O son bayraklı reklamı çekmeyeydi iyiydi!' cümlesini kullandı.
İşte Cüneyt Özdemir'in o köşe yazısı:
İsterseniz zaman makinesine binip 30 Mart seçimlerinin son haftalarına doğru kısa bir yolculuğa çıkalım. Ak Parti’nin Brad Pitt’in şu meşhur X Zombi filminden nerede ise birebir esinlendiği bayraklı reklam filmini hatırladınız mı? Hani birisinin Türk bayrağını haince indirmeye kalkarken Başbakan’ın sesinin fonda İstiklal Marşı'ndan dizeler okuduğu o malum reklam filminden bahsediyorum. Herkesin koşup bayrağı indirmekten son anda kurtardığı bolca hamaset kokan reklam filmi… Evet o! Barış sürecinin ortasında, silahların sustuğu dönemde vizyona sürülen bu film kuşkusuz Ak Parti’nin MHP’ye kaymaya meyilli milliyetçi oylarından bir iki puanını durdurmayı başarmış ve kendisine oy olarak döndürmüştü. Oysa bakın aradan daha 3 ay bile geçmedi. Bugün Diyarbakır’da bir reklam filmini aratmayacak kadar net çekilen ‘bayrak indirme senaryosunda’ pek çok çevre ironi ile Ak Parti’ye bu reklam filmini hatırlatıp "N’oldu?" diye laf sokuşturuyor. Peki soralım bu reklam filminin Ak Parti'ye hatırlatıp laf sokuşturanlar haksızlar mı?
Ne demiştik "Seni besleyen şey seni zehirleyendir." Bugün barış süreci gidiyorsa biraz Öcalan’ın kararlılığı biraz da artık efsunlandığına inanacağım bir sağduyu ile ilerliyor. TSK’nın yaptığı açıklamanın politikacıların heyheylenmelerinden daha soğukkanlı olmasına bu nedenle sevinmeliyiz. Sokaktaki her türlü provokasyona ve kürsülerden atılan onca öfkeli nutuka rağmen hâlâ barış sürecinin devam etmesine şimdilik sevinmekten başka yapacak bir şey yok. Zira normal şartlarda bir yandan milliyetçi söylemlere abanıp, diğer yandan adına barış süreci denilen şeyi aynı anda götüremezsiniz.
Bir yandan Türk milliyetçiliğinin damarlarını zorlayacak reklam filmleri çekip, ha babam sürece meydan okuyan nutuklar atıp, diğer yandan barış süreci içinde diyaloğu yürütmek gerçekten de bıçak sırtı bir süreç.
O bıçağın üzerine çıkan da tutan da görünen o ki karşısındakine ya da kendine batıran da bu gidişle aynı elin tercihi olacak!
Yani o son bayraklı reklam filmini çekmeyeydiler, barış süreci adına daha iyiydi!
Yazının devamını okumak için tıklayınız