Gazete bu kez bazı bilgileri çarpıtarak haberleştirip Gülen'i kamuoyu önünde suçlu gibi göstermeye çalışıyor.
Çarpıtma ve yalan bilgilerden oluşan haberin kimi
gazeteciler tarafından alınıp yorumlanması üzerine Gülen'in
avukatı Orhan
Erdemli, bir açıklama yaptı. Gülen'in 1982 yılında
emekli olduğunu, sigortalı olması sebebiyl
e devlete fazladan
primi ödediğini belirten avukat Erdemli, , "Müvekkilim kendisine haksız çıkar sağlamamıştır. Emekli olduktan sonra redaktörlük işini sürdüren Sayın Gülen sigortalı yapılmamış olsaydı bu sefer de
vergi kaçırıyor denilecekti." yorumunu yaptı. Sosyal güvenlik uzmanlarına göre Gülen ile ilgili işlemler 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre yapılmış. Ortada
yasa dışı bir durum söz konusu değil.
Cumhuriyetin yalanı üzerine yorum yapan bazı yazarlar da, Nil A.Ş'nin
hizmet alanından biri olan 'ajanda ve defter üretimine' vurgu yaparak kuşku uyandırmaya çalışıyor. Oysa Nil A.Ş bir
yayınevi. Gülen'in kitaplarının büyük bir kısmı da, bu yayınevi tarafından basıldı. Yapılan yorumlarda bu gerçek gözardı edildi.
22
Mayıs 2008'de Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan habere
Fethullah Gülen'in avukatı
itiraz etti. Gazetenin Gülen'le ilgili 'haksız ve kuşku uyandırıcı iddialara yer verdiğine' dikkat çeken avukat
Orhan Erdemli şöyle dedi: ''Müvekkilim muhterem Gülen, redaktör olarak çalıştığı dönemde yasal
düzenleme ve hizmet akdinin gereğini aksatmadan yerine getirmiştir. Bu durum denetim tutanaklarında açık bir şekilde yer almaktadır. Diğer yandan, emekli olan Sayın
Fethullah Gülen'in redaktör olarak çalıştığı dönemde sigortalı olması kendisine herhangi bir haksız çıkar sağlamamış, aksine, sigortalı olması sebebiyle fazladan prim ödenmiştir.'' "Yıllar önceki bir olayın çarpıtılarak yeniymiş gibi haber yapılması da art niyeti açıkça ortaya koymaktadır" diyen avukat,
''Emekli olduktan sonra redaktörlük işini sürdüren Gülen, sigortalı yapılmamış olsaydı, bu sefer vergi kaçırıyor denilecekti. Bu da gösteriyor ki, amaç gerçeğe uygun haber yapmak değil fırsat düşürüp muhterem Gülen'i karalamaktır".
Sosyal Güvenlik Uzmanı diyor ki..
Cumhuriyet'in ''Fethullah Gülen İzmir'de'' başlıklı haberinde Gülen'in 18.10.2002 ile 01.01.2003 tarihlerinde sigortalı işe başlamış gibi gösterildiği iddiası yer aldı. 'Sigortası bile yasalara aykırı'' başlığının kullanıldığı haberde Gülen, sanki suçluymuş gibi gösterildi.
Sosyal Güvenlik Uzmanı
Ziya Perver, Gülen'in emekli olduktan sonra bir yayınevinde 'redaktör' olarak çalışmasının önünde yasal bir engelin bulunmadığını söyledi. Gülen'in bir süre çalıştığı kurumda yapılan işlemlerin tamamı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 63. maddesine uygun. Perver bunu şöyle açıklıyor: ''
Yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak bir işte çalışmaya başlayanların yazılı talepte bulunmaları halinde yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam olunur. Ancak bunlardan 78
inci maddeye göre tespit edilen prime esas kazançları üzerinden % 30 oranında Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilir.'' Ziya Perver yapılan uygulamayı değerlendirirken, ''Devlet söz konusu uygulamada hiçbir şey kaybetmeden gelir elde ediyor. Bu da kişiye değil devlete fayda sağlıyor.''
Söz konusu haberdeki başka bir çarpıtma ise Fethullah Gülen'in çalıştığına yönelik yazılı sözleşmenin bulunmadığı kısmı oldu. Fakat o dönemki 1475 sayılı iş kanununun 9. maddesinde ''yazılı
akit yapılmayan durumlarda işveren, işçinin isteği üzerine, kendisine genel ve özel iş şartlarını gösteren ve imzasını taşıyan bir
belge vermekle yükümlüdür. Bu belgeler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.'' ifadesi geçiyor.
Bir yayınevi için 'redaktörlük' vazgeçilmez birimler arasında yer alıyor. Bu çerçevede, NİL AŞ, yayınladığı bazı eserler için Gülen'den hizmet alıyor. Cumhuriyetin haberinde yayınevinde 'redaktör' alarak görev yapan Gülen'in bu işi
yurt dışında yapması da suç gibi gösteriliyor. Redaktör olarak çalışanların sabit
mesai ve yer şartının olmadığı gerçeği görmezden geliniyor.