Güneydoğu'nun ücra köşelerinde görev yapan kamu görevlileri, yaşadıkları sıkıntıları sosyal medya hesapları üzerinden duyuruyor. Şırnak ve Hakkâri kırsalını kapsayan uçsuz bucaksız dağlar arasında yer alan Beytüşşebap'ta görev yapan Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Aktürk, son zamanlarda yaşadıklarını facebook hesabı üzerinden arkadaşlarıyla paylaştı.
Zaman'dan İsmail Avcı'nın haberine göre, İlçenin adeta açık bir cezaevi olduğunu belirten Aktürk, market ihtiyacını karşılamanın bile son derece zor olduğunu belirtiyor. Güvenlik sorunlarına da dikkat çeken Aktürk, ilçe girişinin 'Türkiye'nin en tehlikeli noktası' olduğunu, helikopter ulaşımının bile zaman zaman kesintiye uğradığını kaydediyor. Kobani gösterileri sırasında yaşanan eylemlere de dikkat çeken Aktürk, "Mübarek Kurban Bayramımızın dördüncü günü hainler sahaya insin, bir hafta boyunca açık cezaevi olan ilçeyi kapalı cezaevine çevirsinler... Silah seslerinden zaman zaman koridorda tedirgin bekleyişler sürsün..." ifadesini kullandı.
'İLÇENİN GİRİŞİ OLSUN ÇIKIŞI OLMASIN'
Görev yaptığı Şırnak'ın Beytüşşebep ilçesini, "Bir ilçe düşünelim. En yakın yer 100 kilometre ile Uludere olsun. İlçenin girişi olsun çıkışı olmasın." cümleleriyle anlatmaya başlayan savcı Aktürk, ilçe girişinin Türkiye sınırlarının en tehlikeli yeri olduğunu belirtiyor. Giriş ve çıkışın tek yoldan sağlandığı anlatan Aktürk, şunları dile getiriyor: "Giriş 20 kilometre ile Türkiye Cumhuriyeti sınırlarının en tehlikeli ve onlarca şehit verdiğimiz bölücü terör örgütü mensuplarının yoğunca bulunduğu, yol kesme ve mayın patlamalarının bolca yaşandığı bir yer olsun."
'ŞIRNAK'TAN GELİP GİDENLER BİR İSTEĞİNİZ VAR MI DİYE SORSUN'
İlçenin ulaşımıyla ilgili yaşanan sıkıntıları da anlatan Aktürk, "Helikopter faaliyetleri iptal olsun. Şırnak'a gelip gidenler bir isteğiniz var mı diye sorsun. (Market ihtiyacı, tatlı, pasta vb... Şırnak'ta ne var ki!)" ifadelerini kullanıyor.
'AÇIK CEZAEVİ, KAPALI CEZAEVİNE DÖNÜŞSÜN...'
Savcı Aktürk, bayramın dördüncü günü başlayan ve 46 kişinin hayatını kaybettiği Kobanî olayları sırasında Beytüşebap'ta yaşadıklarını sıkıntıları da anlatıyor: "Mübarek Kurban Bayramımızın dördüncü günü hainler sahaya insin, bir hafta boyunca açık cezaevi olan ilçeyi kapalı cezaevine çevirsinler. Silah seslerinden zaman zaman koridorda tedirgin bekleyişler sürsün. Ancak ne olur her yağmur yağdığında ve 10 gündür çeşmelerden akan çamur suya dönüşsün."