Suriye’deki gelişmelerden dolayı sınırın ne kadar hassas olduğunu herkes biliyor. Sınırımızda tehlikelere, tehditlere karşı tedbirleri hep alıyoruz. Sürekli teyakkuz halindeyiz. Ama son dönemlerde Süleymanşah türbesi ile ilgili birçok tehditler ve kabullenemeyeceğimiz durumların söz konusu olma ihtimali ortaya çıktı. Bir taraftan Türkiye’yi Suriye’deki savaşa katma provokasyonlarına karşı tedbirli olmak ve yurt dışındaki tek Türk toprağına karşı tedbirli olmak için gerekli birimlerine talimat verdik. "Bunları oturun konuşun" diye. Bir toplantının dinlenmesi çok büyük bir cüretkarlıktır. Bu devletin güvenliğine dönük bir casusluk faaliyetidir. Çünkü tamamen devletin güvenliği ile ilgili bir durumdur.

Bu kesinkes bir büyük bir cürettir, hiç görmediğimiz bir şekilde. Devletin hiçbir zaman müsamaha edemeyeceği bir olaydır. Sayın müsteşar, sayın bakan, ve sayın Başbakan’la görüştüm. Ne gerekirse yapılacak. Bunu kimler yaptı muhakkak ortaya çıkartılacaktır. Bunun böyle bilinmesini isterim. Kesinlikle buna müsamaha gösterilemez. En üst seviyedeki devlet bürokrasinin bir araya gelip bize yapacakları tavsiyeleri oturup konuştukları toplantılardır bunlar. Bu işe bulaşanlar kimlerse muhakkak ortaya çıkarılacaktır ve kanunların emrettiği şekilde cezalandırılacaktır.