Gerçekten de Erdoğan, söz konusu süreçte KCK operasyonlarına tam destek vermiş, tutuklamaları karşı çıkanları ‘teröre destekle’ suçlamıştı.
Ankara’da önceki gün gerçekleştiirlen operasyonda gözaltına alınan Ömer Altıparmak, Emniyet Müdürlüğü önünde 2011’deki KCK operasyonlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Altıparmak, söz konusu operasyonları bizzat dönemin Başbakanı Erdoğan’ın talimatıyla yaptıklarını söyledi. Hiçbir zaman hukukun dışına çıkmadıklarını anlatan Altıparmak, “Devletin polisi yaptı bunu. Siyasi otorite de bunun arkasında durdu. KCK operasyonlarını yapılması talimatını bizzat bana dönemin başbakanı verdi. Biz bunun üzerine KCK operasyonlarını yaptık.” dedi. Zaman Gazetesi'nin haberine göre, eski polis müdürünün sözleri akıllara 2011’de Recep Tayyip Erdoğan ve iktidar yetkililerinin açıklamalarını getirdi.
İŞTE GÜN GÜN KCK DEMEÇLERİ
15 Eylül 2011’de, “Bölücü terör örgütü ve siyasi uzantıları bizden iyi niyet beklemesin. Habur anlayışı bitti.” diyen Erdoğan’dan başkası değildi. Şehirde ve kırsalda PKK terör örgütüne karşı her türlü tedbiri aldıklarını anlatıyordu: “PKK, Kandil dışında da ağır zaiyat veriyor. Bu süreçte medyaya da terör örgütünün propagandası niteliğindeki hususları ademe mahkum etmek düşüyor..”
25 Eylül 2011’de ise ‘Siyasetle müzakere, PKK’yla mücadele sürecek’ diyordu. Operasyonların durması için PKK’nın silah bırakması gerektiğini söylemişti. Erdoğan, bir soru üzerine, “Terörle mücadeleden vazgeçmeyiz. Siyasi ayakla müzakere sürecek. Terör örgütüyle mücadele sürecek.” demişti.
‘POLİS VE ASKER İŞİNİ YAPIYOR’
3 Kasım 2011’de G-20 zirvesine katılmak için gittiği Fransa’da da gündeminde KCK operasyonları vardı. Tutuklanan isimlerle ilgili eleştirilere sert cevap verdi: “KCK denilen örgüt nedir, başında kim var bellidir. Bunun PKK terör örgütüyle bir ilişkisinin olmadığını mı iddia ediyorlar. KCK, İmralı’ya dayanıyor mu dayanmıyor mu? Buna bakmadan sahip çıkılması üzücü. Devrim diyorlar. Devrim silahla yapılır. Savcılık teknik takip yapmış ve bunları yakalamış.”
5 Kasım 2011’de ise askere ve polise sahip çıkan da Başbakan’dı: “Genelkurmay işin üzerine daha kararlı gidiyor. Şu anda polis ve asker istihbarat paylaşımı dahil şehirde ve kırsalda iyi bir çalışma sergiliyor.”
ERDOĞAN: HİÇ BİR TUTUKLAMA DELİLSİZ DEĞİL
7 Kasım 2011’de ‘KCK’ya destek teröre hizmettir’ diyen kişi de bizzat Erdoğan’dı. Rize’de konuşan dönemin başbakanı, kimsenin kendilerinden bu operasyonları durdurmalarını beklememesini istiyordu: “KCK'nın nereye vardığını bilmeden ve bu işin içerisinde kimlerin ne tür rol üstlendiğini bilmeden yaptığınız açıklamalar, ister medyada olsun, ister şurada, ister burada olsun; nerede olursa olsun teröre destektir, teröre hizmettir. Bu kadar açık konuşuyorum. Çünkü biz, devletin içinde devlete paralel bir devlet anlayışına müsaade edemeyiz.”
Ve 18 Kasım 2011… Yine Başbakan, KCK’da hiçbir tutuklamanın delilsiz olmadığını şu sözlerle anlatmıştı: “KCK operasyonu, diğer operasyonlar hükümetin değil, yargının kararını verdiği operasyonlardır. Bu operasyonlarda tutuklananlar, hükümetin tutukladığı değil, yargının delillere, bilgilere belgelere göre tutukladığı kişilerdir. Hiçbir tutuklama keyfi değildir, delilsiz değildir, mesnetsiz değildir. Hangi belediye başkanı, belediye hizmetlerinden dolayı tutuklandı, gösterin bana. Hukuksuzluğa, adaletsizliğe, cinayetlere, kan dökülmesine tahammül mü gösterilsin? KCK'yı masum bir sivil toplum örgütü, sivil oluşum gibi görenler ortaya çıkan delillere lütfen göz atsınlar, ne kadar yanıldıklarını görsünler. Kandil'den, İmralı'dan yönetilen, kaos planları yapan, masum insanların ölmesi için provokasyonlara hazırlanan, belediye başkanlarını, belediye temizlik işçilerine sorgulatan bir örgüt nasıl masum olabilir, soruyorum sizlere?”
AKDOĞAN: 30 YILLIK MÜCADELENİN EN ÖNEMLİ HAMLESİ
Sadece Başbakan mıydı KCK operasyonlarına destek veren iktidar yetkilisi. Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, 6 Kasım 2011’de ‘KCK operasyonlarını 30 yıllık terörle mücadelenin en önemli hamlesi olarak yorumlamıştı. Akdoğan’a göre KCK, terör örgütü için yeni bir aşama anlamına geliyordu. Terör örgütü, KCK ile yeni bir ‘alternatif bir otorite’ (paralel yapı) öngörmüştü.ZAMAN