Açık açık
darbeyi ima eden Çoşkun, işi 'Ya Yüksek Mahkeme'nin vereceği karar karşısında ağzınızı bile açmadan boynunuzu uzatırsınız, ya da asker kışladan çıkar'a getirdi.
İşte Coşkun'un o yazısı:
Hukuk, ya da darbe...
Eğer 27 Mayıs'ta, 12 Mart'ta, 12 Eylül'de "hukuk" işleseydi darbeler olmayacaktı.
Tüm darbeler öncesi "hukuk" yoktu. Açın bakın yakın tarihe; darbelerin gerekçeleri, işlemeyen hukukun toplamıdır.
Görevini yapmamış hukuk yüzünden, iktidarların kirli çıkınlarında biriken tortuları getirip darbe gerekçesi yaptılar.
Şimdi?..
Şimdi bırakın hukuk işlesin...
*
Sevgili Yılmaz Özdil, dünkü köşesinde çok önemli bir şeyi hatırlattı hepimize:
19 Temmuz 2001'de
Anayasa Mahkemesi siyasi yasağını kaldırdığında,
Tayyip Erdoğan şöyle demişti:
"
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar, şahsım ve
demokrasi adına hayırlı bir karardır..."
Aynı Anayasa Mahkemesi, siyasi yasağını kaldırdığı Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarını bu sefer "laik sistemi yıkmak" iddiasıyla yargılama kararı aldı.
Bir zamanlar Tayyip Erdoğan'ı koruyan hukuk, şimdi
hesap soruyor...
Çünkü hukuk taraf değildir.
Bırakın işlesin...
*
AKP aklanırsa sorun yok; kurtulur...
Yok eğer aklanmaz da mahkûm olursa yine de kurtulur; ülkesini ateşe atmanın ayıbından...
Çünkü hukuk işlemediği zaman boşluğu kimin dolduracağı hiç de belli olmuyor.
AKP çıkıp aklansın.
Kendini acındırmaya, halkı kışkırtmaya, suçu yargıya atmaya, anayasayı değiştirip hukuktan kaçma yolları aramaya...
Duygu istismarına...
Mazlumu oynamaya...
Yine cinlik yapmaya gerek yok.
Tayyip Erdoğan mert ve yiğitse, kendisinin siyasi yasağını kaldıran o hukuka hesap vermekten kaçmaz.
Dürüst lider böyle yapar.
Ülkesini seven devlet adamı, ülkesinin hukukunu-yargısını tekmelemez, ona güvenir ve sığınır...
*
Hukuk işlemediği zaman...
Borular ötmeye başlıyor kışlalarda.
BEKİR COŞKUN /HÜRRİYET