Soruşturmayı yürüten mevcut iki savcının yanına yeni savcı getirilirken, 11 emniyet müdürü de görevden alındı. Soruşturmaya yeni savcı atanması isteğinin Adalet Bakanlığı Müsteşarı Bilal Erdem’den geldiği ileri sürüldü.

İstanbul Çağlayan Adliyesi, dün en hareketli günlerinden birini yaşadı. Soruşturma kapsamında görev yapan şube müdürlerinin ani bir kararla görevlerinden alındığı duyuruldu. Öğlene doğru ise soruşturmayı yürüten savcılar ve başsavcı vekili Zekeriya Öz’ün soruşturmadan el çektirilmek istendiği iddiası ortaya atıldı. İlerleyen saatlerde soruşturmaya “şüpheli sayısının çokluğu ve soruşturmanın kısa sürede tamamlanması” gerekçesiyle iki yeni savcının görevlendirildiği ortaya çıktı. Zaman'ın haberine göre, Operasyonu yürüten savcılar Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in yanına Memur Suçları Bürosu’ndan Ekrem Aydıner ve Özel Soruşturma Bürosu’ndan Mustafa Erol görevlendirildi. Yeni getirilen savcılardan Aydıner, Kadıköy cumhuriyet başsavcısı iken soruşturma geçirdiği için görevinden alınıp düz savcı yapılmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan yazılı açıklamada da soruşturmanın kısa sürede sonuçlandırılması ve şüpheli sayısının çokluğu sebebiyle yeni savcıların görevlendirildiği açıklandı. Ancak iddialara göre, operasyonu başlatan savcıların ek savcı için talepleri olmadı ve bizzat İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı tarafından görevlendirme yapıldı. Soruşturma kapsamında yeni görevlendirilen savcıların dosyayı yürüten asıl savcı veya yardımcı savcı mı olacakları, Çolakkadı’nın görevlendirme yazısı ile belli olacak. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan açıklamada, 3 ayrı soruşturma yürütüldüğü bildirildi. 13 Eylül 2012, 21 Eylül 2012 ve 14 Şubat 2013’te üç ayrı soruşturma başlatıldığı belirtilerek, “Bu soruşturmalarda sivil vatandaşların yanında bir kısım kamu görevlileri de şüpheli olarak bulunmakta, soruşturmalardan ikisi genel olarak İmar Kanunu’na ve Kıyı Kanunu’na muhalefet etmek şeklinde olup, kamu görevlilerinin rüşvet aldığı ve görevi suistimal ettiği iddiaları da bulunmaktadır.” denildi.

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndan (HSYK) da soruşturmaya yönelik açıklama geldi. Soruşturmanın akamete uğratılmak istendiği yönündeki iddialar üzerine açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi: “Kurulumuz tarafından söz konusu soruşturmanın adalete olan inanca, yargı organlarına ve haklarında soruşturma yürütülenlere zarar verilmeden, en sağlıklı bir şekilde yürütülmesi arzu edilmektedir. Yasal görevlerini yerine getiren hâkim ve cumhuriyet savcılarının, yaptıkları görevler nedeniyle herhangi bir baskıya maruz bırakılmalarının, yukarıda belirtilen yargı bağımsızlığı ilkesine, açıkça ters düşeceği hususu da izahtan varestedir. Kaldı ki Terörle Mücadele Kanunu’nun 10’uncu maddesinde sayılan suç ve davalara bakanlar hariç, cumhuriyet savcılarının yetki ve görevlerinin tespitine ilişkin iş bölümünü belirleme yetkisi, o yer cumhuriyet başsavcısına ait olup, kurulumuzun bu yönde bir yetkisi bulunmamaktadır. Söz konusu soruşturma da genel yetkili cumhuriyet savcıları tarafından yürütülmektedir.”