Şanlıurfa'nın
Siverek ilçesinde yaklaşık 6 yıldır talasemi (
Akdeniz anemisi)
hastası 3 çocuğunu
tedavi ettiren İbrahim Dizlek, çocuklarına
ilik nakli yaptırmak için Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül'ün eşi
Hayrünnisa Gül'e
mektup yazarak
yardım istedi.
Hasta çocukları Kader (12),
Serdar (11) ve Hakan Dizlek'le (8) postaneye gelen
baba Dizlek, Hayrünnisa Gül'e yazdığı mektubu gönderdikten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, çocuklarına ilik nakli yaptırmak için birkaç yıldır çaba harcadığını söyledi.
Gerekli işlemlerinin ardından önceki yıl ilik nakli umuduyla Antalya'ya gittiğini, yaklaşık 2 yıl kaldığını ancak sonuç alamadan tekrar Siverek'e döndüğünü ifade eden Dizlek, ''Çocuklarım her gün ölüme yaklaşıyor. Son çare sayın Hayrünnisa Gül'e iki sayfalık mektup yazdım. Mektupta hastalığın ilk gününden bugüne kadar geçen 6 yıllık sürede karşılaştığım olayları anlatarak, çocuklarımın ilik nakli olabilmesi için yardım istedim'' dedi.
Mektubunda çocuklarının hastalığı ve tedavisi için ilçede düzenlenen yardım kampanyasına değinen İbrahim Dizlek, şunları yazdı:
''Yaklaşık 6 yıldır çocuklarım bu hastalığın pençesinde kıvranıyor. Tedavileri için çalmadığım devlet kapısı kalmadı. Bana sadece geçimimle ilgili yardımlar yapılabileceği söylendi. Oysa ekmek paramı kazanabiliyorum. Bana gereken iaşe değil çocuklarımın iyileşmeleri için gerekli desteğin sağlanmasıdır.''
İlçedeki kampanyanın ardından
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde
ameliyatlarının ücretsiz yapılabileceğini öğrendiklerini belirten Dizlek, mektubuna şöyle devam etti:
''Bununla biraz umutlandık. Ancak bu öyle kolay bir aşama da değil. Her çocuğun ameliyatı arasında 3 aylık zaman bırakılacak ve 3'er ay arayla ameliyat edilmeleri gerekiyor. Buna da razıyız ama işin en can alıcı tarafı bu çocukların ameliyattan sonra bir aylık
bakım süresi var. Burada da iki seçenek var. İlki çocukları ameliyattan sonra normal servise yatırıyorlar. Bu çok hassas bir durum olduğu için bu çocukların çok hijyenik ortamda kalmaları gerekmektedir. Normal serviste kalmaları halinde diğer farklı hastalıklardan yatan hastalardan
enfeksiyon kapmaları işten bile değilmiş. Bunu doktorlar ifade ediyorlar. Bu şekilde bir bakım yapılması mümkün olmadığı gibi yaşama şansları da yüzde 32 olarak ifade ediliyor.''
Bir baba olarak buna tahammül edemeyeceğini ifade eden Dizlek, şunları kaydetti:
''Bir diğer yöntem ise özel statü dedikleri hücre bakımıdır, bu bakımla kurtulma şansları yüzde 92 olarak ifade ediliyor. Aradaki uçuruma bakar mısınız? Bu tedavinin de yapılabilmesi için tam 1 ay süreyle bir
profesör ve hastanın kalacağı ortam hazırlanıyor. Hasta ve doktor bu bir aylık sürede hiçbir şekilde dışarıyla irtibat kurmuyor ve hijyenik ortamın bozulmaması sağlanıyor. Bu her çocuğa uygulanacak. Tabii bu ameliyatların üçer ay arayla yapılması işi işte bu amaca yöneliktir. Bu özel statü için tam bir ay boyunca hastayla birlikte hücrede kalacak olan doktorun ücreti sadece 2008 yılında 60 bin TL olarak bize bildirildi. 3 çocuğum için sadece doktor ücreti olarak bu da 180 bin TL'yi buluyor. Bu parayı asla karşılayamam.''
Mektubunda eşinin de üzüntüden hastalandığını belirten Dizlek, çocuklarının tedavisi için yardım beklediğini bildirdi.