Yeniçağ Gazetesi'nin manşetten verdiği habere göre memur, muhalefeti Hakkari, Bingöl ve Tunceli’ye davet eden Başbakan Davutoğlu’na “Şırnak’a gel” diyerek, şöyle seslendi: “Gelip bir hafta burada yaşayın. Sonra çözüm süreci nasıl olur karar verin.”
Cizre’de memur olarak görev yapan bir kişi, 18/11/ 2014 tarihli şikayet dilekçesinde şöyle dedi: “Çarşıdan eve dönerken, eline keleş (Kaleşnikof) almış, yüzü maskeli 4 kişi kimlik kontrolü adı altında bindiğim taksinin yolunu kesti. Yasal olmayan bir dergiyi zorla 10 liraya sattı. O ucube dergiyi satın almak zorunda kaldım. Aradığım polis ’Sakin olun sinirlenmeyin onlar silahlı’dedi.”
ARABALARIMIZ HURDAYA DÖNDÜ, EVLERE TAŞ, MOLOTOF ATILIYOR
Aynı memur dilekçesinde bunun ilk yol kesme olayı olmadığını aylardır aynı baskı ile karşı karşıya olduklarını anlattı. Arkadaşlarının özel otomobilleri ile sokağa adım atamadıklarını yazan görevli, şunları anlattı: “Yollar kapatılmış, sokaklarda, marketlerde elleri silahlı kişiler kimlik sorar hale gelmiştir. Atılan kaldırım taşlarından arabalarımız hurdaya döndü. En güvenli olması gereken evlerimize her gün molotofkokteyli ve taş atılıyor. Çocuklarımız okul servislerinden indiriliyor, okula sokulmuyor. Öğretmenlerimiz, kendilerine taş atan öğrencilerinin derslerine giriyor. Hemşireler aşı yaparken enselerine kaldırım taşı vuruluyor. Onlar izin verirlerse lojmanlardan dışarı çıkabiliyoruz:”
Marketlerin yağmalandığını anımsatan memur, dilekçesinin son bölümünde “Buraya onlara hizmet için geldim. Artık yaşadıklarım zoruma gidiyor” dedikten sonra Başbakan Davutoğlu’na şu çağrıyı yaptı: “Bunların hepsi çözüm süreci adına yapılıyor. Kan dökülmesin, barış olsun deniyor. Ama bizim burada her gün canımızdan can, damarımızdan kan gidiyor. Türkiye Cumhuriyeti kan ağlıyor, kimsenin duyduğu, bildiği yok. Lütfen birer hafta burada yaşayıp, karar verin. Çözüm süreci nasıl olmalı. Artık, çözüm sürecinin altına sığınan teröristlere izin vermeyin.Sesimizi duyun.”
OKULUMUZ 2 KERE YAKILDI
Cizre’de bir okulda görev yapan bir öğretmen de 19/11/2014 tarihli şikayet dilekçesinde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Mahallede yasa dışı örgüt özerlik ilan etti. Örgüt okulu 2 kez yaktı. Teröristler silahlı olarak okulumuzu basıp boşaltmamızı istedi. Kolluk kuvvetleri ortada yok. Biz bu ülkenin topraklarını ve canlarımızı sokakta bulmadık.”
ELİ SİLAHLI KİŞİLER OKULU BOŞALTTI
Şırnaklı bir başka öğretmen de 18/11/2014 tarihli dilekçesinde can güvenliklerinin teröristlerin insafına terk edildiğinden şikayet ederek yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Elleri silahlı, yüzleri maskeli birtakım insanlar okulun civarında zaman zaman dolaşmaktadır. Hatta bugün biri elindeki uzun namlulu silahıyla gövde gösterisi yaparken, okulun tüm öğrencileri kimisi korku kimisi sevinç içinde okuldan koşarak uzaklaştılar. Öğrencilerle birlikte terör örgütü üyesi olduğu her halinden belli olan şahıs da okulu terk etti. Bu olayın yaşanmasında, varsa ihmali olan, göz yuman ya da izin veren şahıslardan, can güvenliğim teröristin insafına o anki ruh haline bırakıldığı için şikayetçiyim.”