Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Bana video geldi. Birileri cesetlerle ilgileniyor, birileri
vida söküyor. Cihazları keçiler gelip söküp götürmedi" sözleri,
Devlet Denetleme Kurulu'nun raporuna dayandı.
Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopterin cihazlarını söken 4
subay, 2.
Ordu'dan çıktı.
Keş Dağı'ndaki gizemli
trafik olayı araştıran Devlet Denetleme Kurulu raporlarına göre şöyle işledi:
* 25 MART 2009: Yazıcıoğlu ve 5 kişiyi taşıyan helikopter 2 bin 500 rakımlı Keş Dağı'na düştü.
* 28 MART 2009:
Helikopterin
enkazı, saat 15.00'da Keş Dağı'nın Kanlıçukur Mevkii'nde bulundu. Kaza yerine ilk giden köylüler oldu. Bu sırada olay yerinde inceleme yapan Genel
kurmay Başkanlığı
Özel Kuvvetler Komutanlığı'na ait Skorksy helikopter kırıma uğradı.
* 29 MART 2009: Arama
kurtarma ekipleri ile
sivil kaza kırım ekibi, enkaza ulaştı. İlk olarak
Muhsin Yazıcıoğlu'nun cesedi bulundu. Ardından BBP
Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, BBP Sivas İl Başkan yardımcısı Murat Çetin
kaya ve Pilot Kaya İstektepe'nin yaşamını yitirdiği anlaşıldı. Sivil
savunma ekipleri cesetleri alıp dönüşe geçerken sivil kaza kırım ekibi de olay yerini incelemeye başladı. Ekip, helikopterdeki cihazları tek tek fotoğrafladı. İlk fotoğraflar, GPS cihazlarının helikopterin üzerinde olduğunu kanıtladı.
* 30 MART 2009: İşte ne olduysa bugün oldu. 2. Ordu Komutanlığı'na ait kaza kırım ve söküm ekibi, kırıma uğrayan askeri helikopterde inceleme yapmak üzere
bölgeye geldi.
Askeri ekip saat 10:00 sıralarında çalışmaya başladı. Bu sırada gazeteci İsmail Güneş'in cesedi saat 13:00'da bulundu. Güneş'in cesedinin bulunmasıyla dağdaki tüm sivil unsurlar
Göksun ilçesine döndü. Diğer askeri birlikler ise şu saat sırasıyla Keş Dağı'nı terk etti:
* 14:40: İl
Jandarma Komutanlığı
* 14:50: Jandarma Özel
Harekat Birlikleri
* 15:04: Jandarma Bölge Komutanı
Ali Lapanta ve İl Jandarma Komutanı Sezai Akgün
* 15:10:
Adıyaman Jandarma Özel Harekat Tabur Komutanlığı
* 16:10: Kurmay Başkan
Albay Mazlum
Köroğlu ve ekibi. Askeri birlikler dağı boşaltırken 2. Ordu'ya ait kaza kırım ekibi de çalışmalarını sürdürdü. Ekip, saat 16:00'da işini bitirip saat 17:30'da helikopterle
Malatya'ya döndü.
* 31 MART 2009: Olayın 4'üncü gününde trafik ise saat saat şöyle işledi:
* SAAT 06:00:
Kahramanmaraş İl Jandarma Kom., Jandarma İç
Güvenlik Timi ve Gönüllü Köy Korucuları enkazın çevresinde
emniyet şeridi oluşturdu.
* SAAT 13:00: 2. Ordu Komutanlığı Kaza
Kırım ekibinde görevli olan 11 kişi, kırıma uğrayan askeri helikopterde yeniden incelemelere başladı.
* SAAT 15:50: Askeri ekip, 3 saat 50 dakika boyunca çalıştı.
* SAAT 16:00: 4 kişilik sivil kaza kırım ekibi tekrar Yazıcıoğlu'nun öldüğü helikopteri incelemek için bölgeye gitti.
* SAAT 16:58: Her iki ekip de helikopterle Göksun'a döndü.
48 SANİYELİK GİZEMLİ KAYIT
Cumhurbaşkanı Gül'ün "Cihazları keçiler gelip götürmedi" sözleri ortaya çıkan video kaydıyla kanıtlandı. Söz konusu
kayıt, "
meçhul subay" tarafından
Cumhurbaşkanlığı makamına gönderildi. 48 saniyelik görüntü, enkazdaki parçaların nasıl söküldüğünü kanıtladı. 4 subay, helikopterin kayıt cihazlarını işte böyle aldı.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
* Helikopterin beynini sökün" emri kimden geldi?
* Sökülen
beyin kime teslim edildi?
*
Genelkurmay, neden açıklama yapmadı?
* Skandal sökümü bir gün sonra tespit eden sivil kaza kırım ekibi bunu neden raporuna yansıtmadı?
CEPTEKİ TEHDİT
Olay sonrasında enkaz yerine ulaşan ilk kişiler, köylülerdi. Malatya Özel Yetkili Savcılığı, köylülerin cep
telefonlarına kaydettikleri görüntülerin nasıl yok olduğunu da araştırdı. Köylülerden Fatih Gökçek, cep telefonundaki görüntünün kaybolmasını şöyle anlattı: "Enkaza ilk yaklaşmamızda telefonumla görüntü kaydı yapmıştım. 24
Mayıs 2009'a kadar bu görüntü telefonumda kaldı. Ancak o tarihte görüntü kayboldu. Telefon
servisine de gittim. Ancak servis de bulamadı." Enkazın ilk halini cep telefonuyla görüntüleyen
baraj güvenlik görevlisi Abdullah Göllü ise şunları söyledi: "Olaydan sonra köye indiğimde tehdit aldım. 1.78-1.80 boylarında 44-45 yaşlarında, sol şakağının üzerinde
siyah bir ben olan, saçları seyrek, bıyıklı,
buğday benizli bir kişi benim elimdeki
hafıza kartını istedi. Bu kaydın aileme ve bana zarar vereceğini söyledi. Kartı aldı."
ÇANTA SORGUSU
Keş Dağı'ndaki kazaya dair bir soru da çantada saklıydı. Soruşturmayı yürüten Malatya Özel Yetkili Savcılığı, Yazıcıoğlu'nun evrak çantasının bir gecede kaybolduğunu belirledi. Olayla ilgili olarak Döngel Köyü eski muhtarı Yılmaz Dilki'nin hem
tanık hem de
şüpheli olarak ifadesi alındı. Dikli, enkaz alanına ulaştıklarında
laptop sığabilecek büyüklükte siyah renkli bir çanta ve omuz kamerası gördüklerini söyledi.
TAKVİM