Erzincan Başsavcısı
Cihaner hakkında 2009 yılında içinde
adalet müfettişlerince yürütülen
soruşturma sonucunda
Tunceli Ağır
Ceza Mahkemesi'nin verdiği son soruşturmanın açılması kararı üzerine evrakta
sahtekarlık ve görevi kötüye kullanma suçundan
Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ne kamu davası açılmıştı.
Yargıtay'ın Cihaner'in tutuklanmasına gösterdiği tepki, “Cihaner, Yargıtay'da tarafsızlığını yitirmiş hakimler tarafından mı yargılanacak?” sorusunu akıllara getirdi.
SAHTEKARLIK SUÇUNDAN DAVASI VAR
Bilindiği gibi Tunceli
Cumhuriyet Başsavcılığı'nin nın Tunceli
Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunduğu iddianamede,
İlhan Cihaner'in evrakta sahtecilik suçundan 3 yıldan 8 yıla kadar
hapis, görevi kötüye kullanma suçundan iki kez uygulanacak şekilde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis, imar kirliliğine neden olma suçundan ise 1 yıldan 5 yıla kadar hapsi istenmişti. Bu suçların en ağırı olan ve aynı zamanda yüz kızartıcı suç olan evrakta sahtecilik suçlarına bakma görevi
Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ne ait olduğundan
İlhan Cihaner'in yargılanmasına önümüzdeki günlerde burada başlanacak. 2802 sayılı
kanun uyarınca birinci
sınıf olan hakim ve savcıların işledikleri görev suçları nedeniyle hakkında son soruşturmanın açılması kararını görev yaptıkları yere en yakın
Ağır Ceza Mahkemesi karar veriyor. Bu kişilerin yargılaması ise Yargıtay'ın o suça
bakan ilgili dairesinde yapılıyor. Temyizi ise Yargıtay Ceza Genel Kurulu inceliyor. Cihaner'in tutuklanmasına tepki gösteren Yargıtay hakimlerinin aynı zamanda Cihaner davasına bakmaları tarafsızlıklarına gölge düşürdü.
YARGITAY BAŞKANI YURT DIŞINDAYDI
Yargıtay, İlhan Cihaner'in
terör örgütü üyesi olma suçundan tutuklanması üzerine tepki göstermişti. Yargıtay üyelerinin toplu olarak, Yargıtay başkanı
yurt dışında olduğu için bu göreve vekalet eden Yargıtay
Başkanvekili İhsan Akçin'e giderek bu konuda bir
bildiri yayınlanmasını istedikleri iddia edilmişti. Salı günü haftalık olağan toplantısını yapan ceza genel kurulu üyeleri ile bunlara katılan bazı Yargıtay üyelerinin toplu olarak Yargıtay Başkanvekili İhsan Akçin'in odasına gittikleri ileri sürülmüştü.
CİHANER'İ, KANKALARI YARGILAYACAK
İddialara göre İlhan Cihaner'in gözaltına alınmasını
protesto ederek bu konuda görüşünü açıklayan Yargıtay üyeleri arasında, İlhan Cihaner hakkındaki yargılamayı yapacak Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı
Ersan Ülker ve bazı 11. Ceza Dairesi üyeleri de bulunuyordu. Yine protestocu üyeler arasında geçtiğimiz yıl 21 Haziran'da oğluna
Dikmen Polisevi'nde yaptığı
sünnet düğününe
Ergenekon sanıklarından Yalçın Küçük'ü çağırdığı basında yer alan fotoğraflarla ortaya çıkan ve ETÖ İddianamelerinde sanıklarla yaptığı
telefon görüşmeleri ortaya çıkan Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi
Hamdi Yaver Aktan'ın da yer aldığı iddia edildi.
DAVADAN ÇEKİLECEKLER Mİ?
İlhan Cihaner hakkındaki iddialara ilişkin dosyayı ve delilleri görmeden kendisini koruma amacıyla görüşlerini açıklayan Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı
Ersan Ülker ve 11. Ceza Dairesi üyelerinin, Cihaner hakkındaki önlerinde bulunan davadan çekilip çekilmeyecekleri merak konusu oldu. Protestocular arasında yer alan Yargıtay üyelerinin İlhan Cihaner hakkında 11. Ceza Dairesi'nin vereceği kararın temyiz incelemesini yapacak olan Ceza Genel Kurulu görüşmelerine katılıp katılmayacaklarını da zaman gösterecek.
FERHAT SARIKAYA KARARINI VERMİŞTİ
İlhan Cihaner'in tutuklandığı suç olan silahlı
terör örgütü üyesi olma suçundan da davanın açılacağı terör suçlarına bakan 9. Ceza Dairesi Başkanı olan ve protestocu üyeler arasında yer alan Mahmut Acar'ın bu yargılamadan çekilip çekilmeyeceği de önümüzdeki günlerde görülecek. Hatırlanacağı gibi Ferhat
Sarıkaya'yı
ihraç eden
HSYK üyeleri arasında o dönemde HSYK Başkanvekilliği görevini yürüten Mahmut Acar da bulunmuştu.
KANUNA GÖRE DAVADAN ÇEKİLMELERİ GEREKİYOR
İlhan Cihaner hakkındaki delilleri görmeden ona
destek veren Yargıtay üyeleri, Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre tarafsızlıklarını yitirdikleri gerekçesiyle davadan çekilmeleri gerekiyor. Yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 24. maddesine göre “tarafsızlığı şüpheye düşürecek hallerde” hakimin davaya bakması mümkün olmuyor. Tarafsızlığı şüpheye düşürecek hallerden en belirgin olanı “ihsas ı rey”, yani hakimin hükümden önce yargılama hakkında fikir beyan etmesi. Bu nedenle devam eden yargılamalarda hakimler hüküm verilinceye kadar düşüncelerini açıklayamadıkları gibi düşüncelerini belli edecek ima ve davranışlarda bulunamıyor.
Hakimin böyle bir davranışta bulunması halinde ise davadan çekilmesi ve davaya bakamaması gerekiyor.
İZNİNİ KULLANMIŞ, BAKANLIĞA İZİN KULLANMADIM DEMİŞ
Öte yandan Tunceli Cumhuriyet Baş Savcılığı'nın Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi'ne Cihaner hakkında sunduğu iddianamede, Cihaner'in iznini kullandığı halde kullanmadığını göstererek sahte evrak düzenlediği ve bu evrağı da Bakanlığa gönderdiği belirtildi. İddianamede Cihaner'in iddia edilen sahtekarlığı şu şekilde yer aldı: “2008 yılından kalan iznini kullanmak üzere Bakanlıktan talepte bulunduğu ve uygun görülmesi üzerine 16
Eylül 2009 tarihinde izne ayrıldığı, izninin tamamını kullanarak 22 Eylül 2008 Pazartesi günü
Ankara Esenboğa Havaalanı'ndan THY uçağı ile
Erzurum'a ve ardından Erzincan'a gelerek aynı gün
mesai saati içinde göreve başladığı halde 20 Eylül 2008
Cumartesi günü göreve başladığına dair gerçeğe aykırı
resmi evrak düzenleyip bu evrakı 22 Eylül 2008 günü saat 15.48'de Bakanlığa telgraf olarak çektirdiği daha sonra geri kalan bu 2 günlük iznini de bilahare 21-22
ocak 2009 tarihlerinde tekrar kullandığı (belirlenmiştir)”
28 ŞUBAT'TA GİTTİ, 2 MART İÇİN EVRAK DÜZENLETTİRMİŞ
İddianamede Cihaner'in ikinci bir sahte evrak düzenlediği şu şekilde yer alıyor: “Ayrıca 2
Mart 2009 Pazartesi günü Ankara'da başlayacak olan bir seminere katılmak üzere 28
Şubat 2009 Cuma günü görevinden ayrılarak yine THY uçağı ile Ankara'ya gittiği halde, Başsavcı olarak vermiş olduğu talimat ile 2 Mart 2009 Paartesi günü ayrılmış gibi gerçeğe aykırı resmi
belge düzenlettirerek Bakanlığa telgraf olarak çektirdiği (belirlenmiştir)”
ADLİYE ALANINDA KAÇAK BİNA
İddianamede Cihaner'in Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı'nın istediği bilgi ve belgeleri esirgediği ve yokmuş gibi hareket ettiği belirtilirken, imar suçu da işlediği ifade ediliyor. Cihaner'in imar suçu işlediği iddiası şu şekilde yer alıyor: “Resmi
ödenek olmadığı halde, Erzincan mahkemelerinde haklarında kamu davaları bulunan Süleyman Tan,
Erol Sögüt ve
Yavuz Çakır isimli şahısların yardımlarıyla, ilgili yerlerden yapı izni almadan, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora göre ölçüleri ve niteliği itibarı ile de imar mevzuatına aykırı olan Adliye lojmanlarına ait bahçe içerisine. ortak kullanıma ait olmak üzere 100 metrekare büyüklüğünde izinsiz bina vasfında yapı yaptırdığı, yaptırdığı binanın mevzuata aykırılık nedeni ile imar kirliliğine neden olduğu gibi binanın yapımına yardımları bulunan şahıslar hakkında devam eden kamu davaları nedeni ile yargı camiasının saygınlığına ve tarafsızlığına gölge düşürdüğüldüğünün anlaşılmış olduğu (belirlenmiştir)”
VAKİT