Genelkurmay Başkanlığı
Askerî
Savcılığının, "
İrticayla Mücadele
Eylem Planı" belgesi altında imzası bulunan
Albay Dursun Çiçek le ilgili başlattığı
soruşturma tamamlandı.
Askerî savcılık tarafından hazırlanan
iddianame 19 nisan günü Genelkurmay Askerî Mahkemesi'ne sunuldu. İddianamede tek
sanık olarak yer alan Albay Çiçek "Astlık üstlük münasebetlerini zedelemekle" suçlanıyor. Çiçek, hakkında üç aydan üç yıla kadar
hapis cezası isteniyor.
Ergenekon soruşturmasını yürüten
İstanbul Cumhuriyet savcılarının Dursun Çiçek'in de sanık olarak yer aldığı iddianameyi 15 nisanda İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne sunması, askerî savcıları harekete geçirdi. Askerî Savcı
Yavuz Şentürk,
sürpriz bir şekilde soruşturmayı tamamlayarak 19 nisan günü iddianameyi Genelkurmay Askerî Mahkemesi'ne sundu.
Altı aydan üç yıda kadar hapis
2010/20-109 sayılı iddianamede Albay Çiçek tek sanık olarak yer aldı. Çiçek, Askerî Ceza Kanununun maddesi ve TCK'nın 257. maddesi ile Askeri Ceza Kanununun 95/4. maddesini ihlal etmekle suçlanıyor. Askerî Ceza Kanununun 144. maddesinde şöyle deniyor: "Kendisine tevdi edilen askerî bir işin ifasında bu
kanunda yazılı hallerden başka
Türk Ceza Kanunu mucibince cezayı mucip
ihmal ve tekasül kanun mucibince cezalandırılır." Askerî Ceza Kanununun 95/4 maddesinde ise "Astlık üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve harekette bulunanlar altı aydan üç seneye kadar hapsolunur" deniyor.
Generaller iddianamede yok
Meçhul
subayın gönderdiği ihbar mektubunda Çiçek'e emir verdikleri ve
delilleri yok ettikleri öne sürülen dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı
Orgeneral Hasan Iğsız, Korgeneral
Mehmet Eröz,
Tümgeneral Mustafa
Bakıcı, Albay Hulusi Gülbahar, Albay
İlker Ziya Göktaş, Albay Uğur Berksun, Albay Nuri
Yıldırım ve diğer
personel iddianamede yer almadı. Bu kişiler hakkında "delilleri karartma ve yok etme suçlarından yeterli delil olmadığı kanaatine varıldığı" iddia edilerek, "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verildi. İddianamede ayrıca
meçhul subay da "cuntacı" olarak nitelendirildi. Ancak, cuntanın varlığı kabul edilmesine rağmen, cunta içerisinde yer alan isimlerle ilgili soruşturma yapılmadı. Genelkurmay Askeri Mahkemesi. 2
Mayıs 2010 tarihine kadar iddianameyi kabu! edip etmeyeceğine karar verecek.
UYUŞMAZLIK PLANI
Çiçek iddianamesinin askeri mahkemede kabul edimesinin ardından dosyanın uyuşmazlık mahkemesine götürülmesi planlanıyor. Bu amaçta
Genelkurmay Başkanlığı Adlî Müşaviri
Tuğgeneral Hıfzı Çubuklunun 31
Mart 2010 tarihinde saat n:30 da Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Ahmet Akyalçın'la görüştüğü iddia ediliyor. Görüşmenin Uyuşmazlık Mahkemesinin asker kökenli üyesi
Serdar Ozgüldür'ün odasında gerçekleştiği belirtiliyor.
TARAF