Merkel-Chirac zirvesinden
Türkiye açısından beklenen olumsuz
ittifak çıkmadı. İki lider, müzakerelerin 8 başlıkta askıya alınmasını
desteklerken, daha önce Merkel'in açıkladığı "müzakerelere 18 ay ara verilmesi önerisi" ise gündeme gelmedi.
Toplantı öncesi
AB Komisyonu'ndan gelen öneriye uydukları gözlenen Merkel ve Chirac, 'Komisyonun önerilerinin iyi bir temel oluşturacağını düşünüyoruz" açıklamasını yaptı.
Türkiye'yi 2007 yılında dikkatle izleyeceklerini belirten
Alman Başbakan, "Ültimatom vermek istemiyoruz" dedi.
Chirac ise, "Türkiye'nin ilerleme sağlamadığı konusunda hemfikiriz.
Ankara Protokolü'nün yerine getirilememesinden dolayı üzüntülüyüz" diye konuştu.
Görüşmenin ana gündemi Merkel'in önerisiydi. Merkel Türkiye'ye Rumlara limanları açması için 18 ay süre verilmesini bu süre içinde üyelik müzakerelerinin durdurulmasını öneriyordu. Merkel, önerisinde süre sonunda
Avrupa Birliği içinde yeni bir
oylama yapılmasını istiyor.
Finlandiya bu öneriye karşı olduğunu açıkladı.
İtalya ise kısmi destek veriyor.
PRODİ'DEN DESTEK
İtalya Başbakanı Romano Prodi,
Fransa ile
Almanya'nın, Türkiye'nin
AB üyeliği müzakerelerinin belirli bir süre sonra yeniden gözden geçirilmesi önerisine katıldığını bildirdi.
Yunanistan'a resmi ziyarette bulunan Prodi, Yunan televizyon kanalı Mega'ya yaptığı açıklamada,
Fransız-Alman projesinin, Türkiye'nin önündeki
seçim sürecinden geçmesi için zaman tanınmasını sağlayacaksa yararlı olabileceğini söyledi.
Prodi, buna karşın Türkiye'den AB üyeliği için ek koşullar talep edilmesi yönündeki her türlü fikri reddettiğini belirtti.
Prodi, Atina'da daha önceki açıklamasında, Türkiye'nin AB perspektifi konusundaki ortak görüşün ''kapının açık bırakılması'' olduğunu kaydetmiş, AB'ye giriş için uyulması gereken kuralların tüm ülkeler gibi Türkiye için de geçerli olduğunu söylemişti.
''Komisyonun Türkiye'nin AB sürecinde kaç başlığı açıp kapatacağı konusunun
teknik bir konu olduğunu ve buna komisyonun karar vereceğini'' vurgulayan Prodi, ''Başlıkların bir eksik bir fazla olması konusunda mücadele vermeyeceğim. Bizim için öncelik taşıyan konu önerinin dengesidir'' ifadesini kullanmıştı.
Fransa ve Almanya, Türkiye ile müzakerelerin gerekirse kısmen askıya alınmasını değerlendirmek için bir ''randevu maddesi'' önermeyi tasarlıyor. Almanya, limanların açılmaması durumunda Türkiye ile müzakerelerin 18 ay sonra yeniden gözden geçirilmesini
teklif etmeyi planlıyor.
AB
Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi
Olli Rehn, Almanya Başbakanı
Angela Merkel'in önerisine katılmadığını açıklamış, bu sürenin dolacağı tarihte (2008 ortası) AB'nin anayasa krizini çözmeye ve reformlara odaklanacağına dikkati çekmişti.
FRANSA VE ALMANYA'YA UYARI
AB Komisyonu, Fransa ve Almanya’dan, Türkiye’nin önüne katı kısıtlama ve tarihler koymak tercihine gitmemelerini isteyerek, bunun bir işe yaramayacağı uyarısında bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı
Jacques Chirac ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bugünkü buluşmasından önce bir açıklama yapan AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in sözcüsü Christina Nagy,
Kıbrıs sorunundan kaynaklanan uzlaşmazlık çerçevesinde Ankara’ya karşı daha önce denenen
baskı yöntemlerinin "hiçbir sonuç getirmediğini" hatırlattı.
"Türkiye’nin stratejik önemi nedeniyle dengeli bir çözüm bulmak gerekiyor" diyen Nagy, bir
aday ülkeye yükümlülükleri yerine getirmemesinin sonuçlarının neler olabileceğinin belirtilmesi, aynı zamanda,
katılım sürecinin de canlı tutularak devam ettirilmesi gerektiğini söyledi.
AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn de dün yaptığı açıklamada, Merkel ve Chirac’tan Türkiye konusunda dengeli bir çözüm bulmalarını istediğini bildirmişti.
Rehn, limanların açılması konusunda Türkiye’ye kesin tarih vermenin çözüm üretmediğini belirterek, Kıbrıs sorununu en iyi BM önderliğinde çözülebileceğini kaydetmiş, "Türkiye ve AB açısından stratejik önemi nedeniyle Şansölye Merkel ve Cumhurbaşkanı Chirac’tan bir taraftan müzakere sürecini canlı tutarken, diğer yandan bir aday ülkenin yükümlülüklerini karşılamamasının sonuçlarını gösteren dengeli bir çözüm bulmalarını istiyorum" demişti.
Merkel’in, limanların açılmaması durumunda Türkiye ile müzakerelerin 18 ay sonra yeniden gözden geçirilmesi önerisine katılmadığını da ortaya koyan Rehn, bu sürenin dolacağı tarihte (2008 yılı ortası) AB’nin anayasa krizini çözmeye ve reformlara odaklanacağına dikkati çekmişti.
BARROSO: GENİŞLEMEDE İPLER AB'NİN ELİNDE
AB Komisyonu Başkanı
Jose Manuel Barroso, limanların açılmaması nedeniyle komisyonun geçen hafta Türkiye hakkında hazırladığı önerilerin, "genişleme sürecinde hızın sonuçlara bağlı olduğunu gösterdiğini" söyledi.
Avrupa Parlamentosunda (AP) Avrupa’nın Geleceği konulu toplantıda konuşan Barroso, AB’de son 6 aydaki gelişmelerin genişleme hakkındaki bazı yanlış anlamaları düzelttiğini belirtti.
Daha önceki konuşmalarında "AB’nin varsayılan şekilde değil, kendi iradesiyle genişlediğini göstermesine ihtiyaç duyulduğunu" vurguladığını hatırlatan Barroso, şunları kaydetti:
"AB Komisyonunun geçen hafta Türkiye hakkında hazırladığı öneriler gösteriyor ki, genişleme sürecinde hız sonuçlara ve AB’nin temel değeri olan hukukun üstünlüğüne saygıya bağlı. Genişleme bir süreç. Durdurulamaz bir taşıyıcı bant değil."
FİNLANDİYA 'HAYIR' DEDİ
AB Dönem Başkanı Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen, limanların açılması konusunda Almanya ve Fransa’nın Türkiye’ye 18 ay süre verilmesi önerisine karşı çıkarak, AB Komisyonunun geçen hafta sunduğu önerilerin "üy
e devletler arasında uzlaşma için iyi bir temel oluşturduğunu" söyledi.
Avrupa Parlamentosunda (AP) Avrupa’nın geleceği konulu toplantıda konuşan Vanhanen, Türkiye konusundaki kararın AB devlet ve hükümet başkanları zirvesine kalmaması için AB
Dışişleri bakanları tarafından 11 aralıktaki genel İşler Konseyinde sonuçlandırılması gerektiğini vurguladı.
Vanhanen, "AB Komisyonunun Türkiye hakkındaki önerileri üye devletler arasında uzlaşma için iyi bir temel oluşturuyor. Şu anda zor bir durumla karşı karşıya olsak da Türkiye’nin katılım süreci ilerlemelidir" şeklinde konuştu.
Milliyet