Soma'ya bağlı Turgutalp kasabasında oturan 7 çocuk sahibi İsmail Eren, Saruhanlı ilçesinde gelini Leyla Eren'e,
tarla ve
traktör satarak, 300 ve 400'er bin YTL tutarında iki
senet aldı. Gelininin geçen zaman içinde borcunu ödememesi üzerine senetleri icraya veren İsmail Eren, yaşadıklarını şöyle anlattı:
''Oğlanlar soktu beni bu işe zaten. Yabancıdan gelmedi. Senetleri icraya verdikten sonra gelinim, bunu inkar ederek, senetlerden birinin üzerindeki
imzanın kendisine ait olmadığını söyledi. Sonra onun kocası, yani oğlum öldü. İtiraz sonrası açılan davada, hakim senetleri imza tahlili için adli tıp kurumuna gönderdi.
Adli tıptan gelen sonuçta, senetlerdeki imzalardan sadece birisinin gelinime ait olduğu belirlendi. Oysa iki senedi de o imzalamıştı.''
Bu gelişme üzerine Saruhanlı Belediyesinden Leyla Eren'in nikahta attığı imzanın
delil olarak istendiğini ifade eden İsmail Eren, ancak belediyenin bu istemi yanıtlamadığını öne sürdü. Eren, ''Benim canımı sıkan esas konu, senetlerin ikisinde de aynı imza var. İkisini de (sen imzalamışsın) deseler bana, cezamı çekerim. 300 bin YTL'lik senedi kabul ettiler, diğerini ise kabul etmediler'' dedi.
İsmail Eren, adli tıp raporu üzerine yapmadığı bir
eylem nedeniyle sahte senet düzenlemekten yargılanarak, iki yıl
hapis cezasına çarptırıldığını, 42 gün Soma Cezaevinde kaldıktan yeni yasadan yararlanarak verdiği dilekçe uyarınca, yaş haddi nedeniyle cezasının evde çekmesine karar verildiğini bildirdi.
Eren, şunları kaydetti:
''Ancak bana verilen bu iki yıl evde kalma cezası çok ağır geldi. Aşağıya bakkala bile indirmiyorlar. Jandarmanın biri geliyor, biri gidiyor. İhtiyaçlarımı karşılamıyorum. Sadece üst kattaki kızım yemek getiriyor. Kendime ait tarlam var, ancak alan da süren de yok. Bu iş böyle yürümüyor. Eğer kapalı cezaevinde kalan cezamı çekersem, 9 ay daha yatacağım. Bunun için dilekçe vereceğim.''
(AA)