Çanakkale'de Mustafa Durmuş isimli bir vatandaşın
kalp ameliyatı olmak için bilerek suç işleyip cezaevine girme planları yapması cezaevlerinde her şeyin
ücretsiz olduğu algısına yol açıyor. Oysa cezaevlerinde ekmek elden su gölden değil.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, 2009 yılı fiyatlarına göre mahkûm başına 4 TL yemek parası tahsil ediyor. Ayrıca mahkûmlardan koğuş ya da odalarda tüketilen elektrik kişi başına bölünerek yine
tutuklu ve hükümlüden alınıyor.
Adalet Bakanlığı, alacağının da peşini bırakmıyor.
Yemek ücreti 6 ayda bir tutuklu ve hükümlüye ya da vasisine tebliğ edilerek alınıyor. Ödenmeyen alacaklar ise illerdeki cumhuriyet başsavcılığı kanalı ile defterdarlık ya da mal müdürlükleri vasıtasıyla takip ediliyor. İster
tahliye olsun ister olmasın hükümlü ve tutuklunun borcu asla silinmiyor. Borçların tahsili için zaman zaman kamu kuruluşları kişinin yeni mal varlıklarını soruşturuyor.
Fakirlik ilmühaberi alınsa bile 6 ayda bir
soruşturma yapılması şartıyla kişinin borcu şahsi dosyasında bekletiliyor.
"CEZAEVİNE YERİNE YEŞİL KART ALMAK DAHA AKLILICA OLUR"
Uzun yıllar cezaevinde kalan ve 2 sene önce tahliye olan eski hükümlülerden T.Y., günlük işlerde çalışarak hala yemek borcu ödemeye çalıştığını belirtiyor. Tedavi olmak için bilerek suç işleyip cezaevine girmenin mantıklı olmadığını ifade eden T.Y., günde 4 TL
küçük bir ücret gibi görünse bile toplamda büyük bir yekun teşkil ettiğini kaydetti.
Bir sene cezaevinde kalan bir insan elektrik parası hariç sadece yemek için bin 500 TL ödemesi gerektiğini vurgulayan T.Y. "Çalışmayan cezaevinde olan kişi bu parayı nasıl öder. Tutuklu ve hükümlü için 1 TL bile çok kıymetli. İçerideki birçok kişi yemek parasını bile ödeyemiyor. Borcun yakınlarından tahsili de ayrıca bir üzüntü kaynağı oluyor. Sadece
tedavi için cezaevine girmek eski bir hükümlü olarak bana çok saçma geldi. Kişi yoksulsa
Yeşil Kart alabilir ve tedavisini yaptırabilir. Ayrıca
özgürlük gibisi var mı? " diye konuştu.
(CİHAN)