BURSA’DA yapılan ‘Final’ operasyonunda ele geçen 2 kilo 400 gram uyuşturucunun ticaretini yaptığı iddiasıyla 11 adamıyla birlikte yargılanan ‘Badi’ lakaplı Gülcan Özçimen dün hakim karşısındaydı.
İstanbul 11. Ağır
Ceza Mahkemesi’nde 53 yıl
hapis istemiyle yargılanan Özçimen’e şifreli 94
telefon görüşmesinin metni okundu.
Uyuşturucu yerine ‘
zeytin’, ‘çay’, ‘çekyat’, ‘
kuru fasulye’, ‘sarı
tavuk’ ve ‘
turşu’ gibi şifreler kullanan Özçimen’e konuşmaların anlamları soruldu. Ancak
sanık her kelimeye çok ‘tuhaf’ mazeretler buldu. Mahkeme Başkanı ise çelişkilerini yakaladığı sanığı sorularıyla terletti.
İŞTE O DİYALOG
BAŞKAN: Sanıklardan
Muzaffer Elmas’la yaptığınız konuşmada ‘çay’ diyerek neyden bahsettiniz?
SANIK: Babamın kahvehanesi var. Muzaffer, Doğu’lu. Memleketinde çayların
ucuz olduğunu söylemişti. O nedenle bir kaç kez çay getirmesi için görüşme yaptım.
BAŞKAN: Bir konuşmada ‘zeytin’ diye bahsettiğin şey neydi?
SANIK: Eniştemin bakkalı var. Bakkala zeytin getirecek adamda benim telefonum vardı. Bu nedenle beni aradı. (Açıklamayı inandırıcı bulmayan Başkan ‘Evin arka bahçesinde zeytin işini mi hallediyorsunuz’ dedi.)
BAŞKAN: ‘Sen de sarı tavuk var mı? Tavuğu ısıtmamız lazım’ diyerek ne demek istedin?
BAŞKAN: Bir görüşmende bahsettiğin ‘çekyat’ aslında neydi?
SANIK: Eşref ayda bir çekyat değiştirirdi. Ben de kendisine değiştireceği çekyatları evime getirmesini istedim. Biraz saçmalamışız. (Başkan ‘Peki Eşref neden çekyat kalmamış diyor’ diyerek gülmeye başladı.)
BAŞKAN: ‘Kuru fasülye’nin şifresi neydi?
SANIK: Sanıklardan
Abdurrahman’la kuru fasulye yemiştim. O bana ‘Turşu yer misin’ diye sordu. Ben de ‘Yerim’ dedim. Bu konuşmamda saçmalamışım. Erkeklerle çok gezdim, esrar içtim.
Hayat kadınlığı yaptım. Çok insanla konuştum, hangi birini hatırlayayım efendim. Vedat’ın, Ahmet’in kim olduğunu hatırlamıyorum.
STAR