Esenler İBB Akşemsettin İköğretim
Okulu öğrencileri Buse Duran, Sinem Seleme Övünç, Kaan Tüter, Egemen Tekin, Kevser Engin, Yusuf Çizgici ve Ayşe Sena
Güney, sorumlu idareci Mahir Sancar ve öğretmen Meltem Tekin ile
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün
Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesine geldi.
Öğrencilerin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti ifade eden
Celalettin Cerrah, çocukların hepsinin birer pırlanta, birer
çiçek olduğunu ifade etti.
Kendilerini tanıtan çocuklara Cerrah'ın, ''Ailelerinde polis bulunan olup olmadığını'' sorması üzerine sadece biri olumlu
yanıt verdi.
Cerrah, ''
Polis olmak isteyen var mı?'' sorusuna çocuklardan
cevap gelmemesi üzerine, ''Polisliğin ne kadar zor olduğunu biliyorsunuz o zaman veya tahmin ediyorsunuz. Haklısınız, polis olunca çok fazla fedakarlık yapmak zorundasınız. Fedakarlık gerektiren, ama çok şerefli bir
teşkilat'' dedi.
Cerrah'ın meslek tercihlerini sorması üzerine çocuklar, doktor, öğretmen,
astronot ve kimyager olmak istediklerini belirttiler.
Bu sırada öğrencilerden birinin, ''çocuk doktoru olmak, ayrıca kitap da yazarak her iki alanda da birer
Nobel Ödülü olmak istediğini'' dile getirmesi üzerine Cerrah, ''Aferin, idealleriniz mutlaka çok yüksekte olmalı'' diye konuştu.
Celalettin Cerrah'ın, ''Hiç içinizde gazeteci olmak isteyen yok mu? Bu gazeteci ağabeyler gibi devamlı haber yapmak, haber peşinde koşmak isteyen... Aynı polis amcalarınız gibi onlar da bizimle beraber 24 saat çalışmak zorundalar. Onlar haber peşinde koşarlar, biz suçlu peşinde koşarız'' sözleri üzerine, öğrencilerden cevap gelmedi.
-ESPRİLİ KONUŞMALAR-
Ziyaret sırasında Cerrah, basın mensupları ve öğrenciler arasında esprili diyaloglar yaşandı.
Öğrencilerden ''gazetecilere soruları olup olmadığını'' soran Cerrah, basın mensuplarına, ''Bu komployu ben hazırladım size'' diye espri yaptı.
Cerrah, öğrencilerin sorularını bir gazetecinin, ''Konumuz, Polis Teşkilatının 162. yılı'' şeklinde cevaplandırması üzerine de, esprili bir şekilde ''Benim taktiğimi bırak'' dedi.
Bir öğrencinin, basın mensuplarına, ''Ben paparazzi haberlerini pek görmeyi sevmem. Onun yerine daha konulu
gündem haberleri, mesela
Avrupa Birliği, kuraklaşma... Paparazzi haberleri konusunda siz peki ne düşünüyorsunuz? Bunları yapmaktan memnun musunuz?'' sorusunu yöneltmesi dikkat çekti.
Bir diğer öğrencinin, ''gazeteciliğin zorluklarını'' soması üzerine, ''Mesela müdür beye bir soru soruyoruz cevap vermiyor'' yanıtı verildi. Bunun üzerine Cerrah, ''Yani gazeteciler, birine soru sorduklarında eğer cevabını alamazlarsa üzüldüklerinden bahsediyor'' dedi.
-ÖĞRENCİ, EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ MAKAMINA GEÇTİ-
Cerrah daha sonra öğrencilere hitaben, ''İçinizde
emniyet müdür olmak, bu sorumluğu almak isteyen öğrencimiz var mı? Hanginiz talip
İstanbul Emniyet Müdürlüğüne? Kısa süre de olsa ben bu sorumluğu ona devredeceğim'' diye konuştu.
Cerrah daha sonra, 5.
sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Ayşe Sena Güney'e makamını sembolik olarak bir süreliğine devretti.
Celalettin Cerrah, ''Sana ateşten bir
gömlek teslim ediyorum. İstanbul Emniyet Müdürlüğü zor bir görev, ama geleceğimizin, istikbalimizin gençleri olarak her zaman başarılı olacağınıza eminim'' dedi.
Ayşe Sena Güney de polislerin çok zor şartlar altında çalıştıklarını bildiklerini belirterek, şöyle konuştu:
''Ancak, polislerden istediğimiz bir
takım şeyler var. Bunlardan biri okul çevresinde ve okullarda güvenlik önlemlerinin artırılmasıdır. Kapkaç,
hırsızlık gibi olayların önlenmesi için de polis sayısı artırılmalıdır. Ben, bir çocuk olarak özgürce dışarıya çıkmak istiyorum. Ancak bu özgürlüğümü dışarıdaki kötü kişiler kısıtlamaktadır. Bu yüzden, her çocuğun dışarıya özgürce çıkabilmesi için bu olayların ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyorum.''
-GAZETECİLERİN SORULARI-
Küçük
emniyet müdürü Güne, bir gazetecinin, ''
İstanbul Valisi Muammer Güler, 'İstanbul'da güvenlik sorunu yoktur' diyor sizce var mı?'' sorusuna, ''Bence var. Çünkü İstanbul'da hep
kapkaççılık, hırsızlık gibi birçok olaylar oluyor. Ben de bu yüzden İstanbul'un pek güvence altına, yani tam alınamadığını düşünüyorum. Bu yüzden polis sayısı artırılmalıdır'' yanıtını verdi.
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, bunun üzerine, makamını devrettiği Güney'e, ''Okula rahat gelip gidebiliyor musun?'' diye sordu. Güney, ''Kuşku duyduğunu ve örnek olarak birlikte gezerken annesinin çantasını hep
kontrol ettiğini'' anlattı.
Cerrah, ''Peki annenin çantası hiç bugüne kadar çalındı mı?'' sorusunu yönelttiği Güney'den, ''Çalınmadı'' cevabını alınca, ''O zaman huzurlu bir
kent'' dedi. Ayşe Sena Güney de, ''Ama çoğu kişinin çantası çalınıyor. Benim anneme denk gelmedi'' diye konuştu.
Güney, ''Gelen her ihbarı değerlendirir misiniz?'' sorusuna, ''Tabi değerlendiririm. Ama bazı insanlar eğlence olarak buraları arıyor ve sizleri meşgul ediyor'' dedi. Cerrah da, ''Yani, bütün İstanbul halkından, bilhassa çocuklardan, 155'e ihbar yapılırken doğru ihbarın yapılması taraftarı olduğunu söylüyorsun'' dedi.
''Evlerine hırsız girip girmediği'' şeklindeki soruyu Güney'den ''
Hayır'' yanıtını alan Cerrah, şunları kaydetti:
''Gençlerimiz, büyüdüklerinde inşallah her konuda iyi şeyler yapacaklardır. Ben bundan eminim. Bunlar artık teknolojiyi en iyi şekilde kullanıyorlar, bilgisayar çağını en iyi şekilde yakaladılar, lisan problemi diye bir problem kalmayacak. Bizim çocukluğumuzdaki gibi değil. Bu sorunlara en iyi şekilde de neşter vuracaklarına inanıyorum.
Asayiş olaylarıyla ilgili İstanbul, güvenli bir kenttir. İstanbul, diğer büyük şehirlere göre güvenli bir kenttir. Ancak şunu bilmemiz lazım. İstanbul'un her ilçesi bir büyük vilayettir. Anadolu'daki bir vilayetle İstanbul'un her ilçesini karşılaştırdığımızda, kıyasladığımızda görülecektir ki hakikaten İstanbulumuz huzurlu bir kenttir ve bunun için de her şeyi yapıyoruz huzurlu kent olması için.''
-CEP BİLGİSAYARLARI VE YENİ KAMERALAR-
Önümüzdeki günlerde
MOBESE projesini geliştireceklerini kaydeden Cerrah, devriyeye çıkacak polislere cep bilgisayarı vereceklerini bildirdi.
Cerrah, yeni bir bilgisayar sistemine geçtiklerini de belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu bilgisayarlardan alıyoruz. Bunu MOBESE'ye uyarladık ve buradan çok rahat bir şekilde, bundan sonra devriye gezen polislerimiz bunlardan taşıyacaklar. Her
karakol için planladığımız, 3'er tane bu cep bilgisayarlarından dağıtacağız. Cep bilgisayarları devriye gezen polislerimizin ellerinde olacak. Hem
telefon irtibatı, hem de kişileri, arabaları
sorgulama imkanını bulabilecekler. Artık eskisi gibi polisin sorgulama için kişiyi karakola götürmesine gerek kalmayacak. Bulunduğu yerde, sokakta sorgulamasını, aranıp aranmadığını araştırabilecek.''
Cep bilgisayarını gazetecilere de gösteren Cerrah, bunlardan toplam kaç tane geleceğinin sorulması üzerine, ''Şu anda hedefimiz 500. Karakollarımıza 3'er tane dağıtacağız. MOBESE ile entegreli, MOBESE sistemini de buradan takip edebilecek'' dedi.
Ayrıca
asayiş yönünden sorunlu olan, hırsızlık, kapkaç ve
yankesicilik olaylarının gündeme geldiği sokaklarda
kameraların çoğaltılmasına önümüzdeki günlerde devam edeceklerini vurgulayan Cerrah, ''Tahminimce 500'e yakın kamera önümüzdeki günlerde teslim ediliyor. Onları da uygulamaya sokacağız'' diye konuştu.
Okullarda şiddet konusunun sorulması üzerine Cerrah, ''Konumuz 162. kuruluş yıl dönümü. Biraz evvel bir gazeteci arkadaşımız da 162. yılla ilgili sorular sorulması gerektiğini söyledi'' yanıtını verdi.
-TELSİZ ANONSU-
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah daha sonra, sembolik emniyet müdürü Güney'e polis
telsizinden talimat verebileceğini söyledi.
Trafikle ilgili talimat verebileceğini ifade eden Cerrah, Trafik Denetleme Şube Müdürü'nü telsiz koduyla
anons etti.
İlk anonsa cevap alamayan Cerrah, ''Demek 54.10 şu anda dinlemiyor telsizi'' diyerek espri yaptı. Ardından Güney, telsizden şube müdürüne, okul önlerinde alınan önlemlerin artırılması yönünde talimat verdi.
-FUTBOL SOHBETİ-
Daha sonra öğrencilerle sohbeti sürdüren Cerrah, öğrencilere hangi takımları tuttuklarını sordu. Cerrah, 3 öğrencinin ''
Beşiktaş'' yanıtını vermesi üzerine, ''Demek ki 3-0 Beşiktaş galip'' şeklinde espri yaptı.
Spor konusunda görüşlerini de ifade eden bazı öğrenciler,
sporun barış olduğunu dile getirerek, taraftarların
kavga etmesi ve hatta
kutlama sırasında silahla ateş edilmesi nedeniyle evden çıkmaya, camdan bakmaya korktuklarını anlattılar.
Sohbet sırasında bir öğrencinin, ''
yalan haberler'' yapıldığı yönündeki sözleri üzerine Cerrah, ''
Çocuklarımız bu teşhisi yapıyorsa, dikkatli olmamız lazım bundan sonra'' dedi.
Ziyaretin sonunda öğrenciler Celalettin Cerrah'a bir plaket takdim etti.