Bakan
Akdağ, "Asıl
Çernobil, cebinde sigara taşıyan her vatandaşın üzerinde" diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı, çalışmalarına yaklaşık iki yıl önce başladığı "Kara
deniz Bölgesi Kanser ve Kanser Risk Faktörleri
Araştırması'nın sonuçlarını açıkladı. Swiss Otel'de yapılan toplantıda, Kanserle
Savaş Daire Başkanı
Murat Tuncer '
Karadeniz Bölgesi Kanser ve Kanser Risk Faktörleri Çalışmalarının Tanıtım ve Son On Yıllık Kanser Verileri',
Hacettepe Üniversitesi
Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof Dr. Nazmi Bilir 'Hane Halkı Çalışma Sonuçları',
Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji Genetim B
ölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Cengiz Yakıcıer 'Tiroid Kanseri Çalışması Sonuçları',
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Çekmece
Nükleer Araştırma Eğitim Merkezi'nden Dr. Deniz Dalcı 'Biyolojik Doz Tayini Çalışma Sonuçları' ve
Ulusal Kanser Danışma Kurulu Başkanı İbrahim Gülle 'Genel Değerlendirme' konulu bir sunum yaptı.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sunumların ardından bir konuşma yaptı. 1986 yılında meydana gelen kazanın, bugüne kadar çok tartışıldığı ve bu kazadan en fazla etkilenen ülkelerden birinin Türkiye olduğu yönünde yaygın bir inanışın hakim olduğunu hatırlatan Bakan Akdağ, "Kazadan sonra özellikle
Doğu Karadeniz'deki
kanser vakalarının arttığı, devletin bu duruma yalnızca
seyirci kaldığı yönünde kökleşmiş bir
inanç vardı. Biz de göreve geldiğimizde bu meseleye bir nokta koymamız gerektiğine inandık. İki yıl önce başlattığımız araştırma ile, bilimsel veriler ışığında gerçeklerin ortaya konmasını amaçladık" şeklinde konuştu.
Akdağ, araştırma sırasında bilimsel objektifliğe hassasiyetle bağlı kalındığını vurguladı. Akdağ, birinci aşamada son 10 yılı kapsayan kanserli kayıtların araştırıldığını, ikinci aşamada Çernobil kazasından sonra radyoaktivite artışının en yoğun görüldüğü yörelerde 20 bin haneyi kapsayan hane
halkı çalışması ile kanser risk faktörleri ve kanser hastalık yükü çalışmalarının yapıldığını aktardı. Bakan Akdağ, araştırma çerçevesinde tiroid kanser örneklerinin toplanarak moleküler seviyede etkilenme düzeyleri ve bölgesel farklılıklara da bakıldığını ifade etti. Akdağ, "Yeni tanı konmuş kanser hastası vatandaşlarımızda ve yakınlarında
biyolojik doz tayini yapılmıştır" dedi. Akdağ, sonuçların en kısa zamanda kitap haline getirileceğini kaydetti.
Bakan Akdağ, araştırma sonucunda yaygın inanışın aksine Çernabil kazasının özellikle
Karadeniz Bölgesi'nde kanser vakalarının artışına neden olmadığının ortaya çıktığını açıkladı. Akdağ, "Karadeniz bölgesindeki kanser vakaları diğer bölgelerimizden farklı bir artış göstermemektedir. Ülkemizin tüm bölgelerinde görülen kanser sayılarındaki artış büyük ölçüde, kanser kayıtlarını çok daha titizlikle tutmamızla ilgilidir" şeklinde konuştu.
Toplumda kanser konusunda farkındalık yerine korkunun hakim olduğunu söyleyen Akdağ, "Korkunun, bilinçle yer değiştirmesini sağlamalıyız" ifadesini kullandı. Kanserin bilinçlenme ile önlenebilecek, yerinde ve zamanında müdehale edilmesi durumunda ise
tedavi edilebilecek bir hastalık olduğunu vurgulayan Akdağ, "Araştırma sonucunda vatandaşların kanser hakkında en çok televizyondan bilgi sahibi olduğu ortaya çıktı. Vatandaşlar bilinçlenme konusunda sağlık çalışanlarından
yardım ve
destek istediklerini belirtmişlerdir ki, bu da bize sağlık çalışanlarının çok daha önemli bir rol üstlenmemizi gerekli hale getirmektedir" diye konuştu. Akdağ, bu çerçevede önümüzdeki yıldan itibaren Türkiye'de yaygınlaştırılacak
aile hekimlerinin kanser konusunda toplumu bilgilendirmeleri için eğitileceklerini aktardı.
KANSER VAKALARININ ARTIŞINDA SİGARA KULLANIMI ETKİLİ OLDU
Akdağ, araştırma sonucunda kanser vakalarında yaşanan artışta özellikle sigaranın etkili olduğunun ortaya çıktığına da dikkat çekti. Akdağ, vatandaşlardan sigara -
alkol ve yüksek kalorili besinlerden uzak durmalarını istedi.
Bakan Akdağ, Karadeniz Bölgesi Kanser ve Kanser Risk Faktörleri Araştırması'nın benzerlerinin bütün bölgelerde o yöreye ait özelliklere ağırlık verecek şekilde yapılarak, kanserin yöresel özelliklerini ortaya koyacaklarını bildirdi.
Toplantıda sunum yapan Ulusal Kanser Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Gülle, araştırma sonuçlarında kanser vakalarının oluşumunda
sigara kullanımının etkili olduğunun ortaya çıktığını dile getirdi.
Hastalıktaki en önemli risk faktörlerini sigara- alkol ve diğer çevresel faktörler olarak açıklayan Gülle, "Kanserli her 100 vakadan 50 ila 60'ı sigaraya bağlı etkenle geliyor. Dünyada erişkin nüfusun 1/3'ü sigara içiyor. Sigaradan dolayı her yıl 4 milyon insan, her gün ise 11 bin insan hayatını kaybediyor. Sigara nedeniyle 20. yy'da 100 milyon ölüm, 21. yy'da ise 1 milyar ölüm bekleniyor" şeklinde konuştu.
Gülle, kansere karşı alınması gereken 10 tedbiri ise şöyle açıkladı:
- Sigara kullanılmamalı
- Alkol kullanılmamalı
- Diet yapılmalı, yağlı ve kalorili yiyeceklerden uzak durulmalı
- İnsektisit ve pestisit başta olmak üzere kimyasallardan uzak durulmalı. (Sebze-meyvaları ilaçlamada kullanılan böcek öldürücüleri ve kontrolsüz kullanılan gübreler kanser vakalarında artışa neden olabilir)
-
Güneş ışığından korunmalı
- Gereksiz ilaç kullanımı engellenmeli
- Gereksiz radyolojik tetkiklerden kaçınılmalı
- Çalışma ortamındaki toksit maddelerden sakınılmalı
- Fetüsü; ilaç,
kimyasal madde ve radyasyondan korumalı.