Adalet Bakanlığı da yapan
Cemil Çiçek, devlet tarafından "fişlendiği" için hâkim yapılmamış. Çiçek, bu tarihi olayı şöyle anlattı:"1971 yılında
İstanbul Hukuk Fakültesi'ni bitirdim. 72 yılında Danıştay'ın şimdi tetkik hakimi diyorlar, o zaman
raportör sınavına girdim.23 kişi alacaklar. Beni sağ görüşlü, iki kişiyi de sol görüşlü diye almamışlar. Orada bir görevli bize acıdı. 'Evladım sizle ilgili böyle bir yazı var, sen başka işe bak' dedi. 12
Eylül sonrası da
ANAP kuruculuğundan veto edilen 7 kişiden birisiyim. Herkes
mağdur edebiyatı yapıyor bu anlamda ben de mağdurum. Şu kadar zamandır devlette görev yapıyorum. Bu fişlemelerin kaydı nerededir bilmiyorum."
Referandum sürecini değerlendiren Cemil Çiçek,
CHP, MHP ve BDP'ye yüklendi. BDP'lilerin "
demokratik özerklik" çıkışına tek tepkiyi AK Parti'nin gösterdiğini öne süren Cemil Çiçek, muhalefetin buna ortak tavır alması gerektiğini savundu.
"Havuzlu villa" polemiği yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'demokratik özerklik'e sessiz kaldığını söyleyen Çiçek, "İncir çekirdeğini doldurmayan konularda vatandaşın kafasını şişiren ana muhalefetin diyecek bir şeyi yok mu? Birilerinin villası olup olmasıyla üç gün
vakit geçiren CHP'nin herhalde demokratik özerklik konusunda söyleyecek sözü olmalı. Doğru mu diyor, zamansız mı diyor, yanlış mı buluyor. Bir şeyler söylemesi lazım. Bu
12 Eylül'ün bir de 13 Eylül'ü var. Birlik konusunda hassasiyeti olan vatandaşlar bunu bir yere not etmeli."dedi.
"KILIÇDAROĞLU, SAKALA GÖRE TARAK VURUYOR"
Başbakan Yardımcısı Çiçek, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "
genel af" söylemine de sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu için, "Ne söylediği belli değil, sakala göre tarak vuruyor" diyen Çiçek, "Af konusu namludan çıkan
silah gibidir. Kime isabet edeceği, nereye saplanacağı belli olmaz. Canını dişine takıp
nöbet bekleyen askerler,
terörle mücadele eden polis, jandarmanın moral durumu hiç düşünülmüyor mu? Bu kadar sorumsuzca laf edilebilir mi?" ifadelerini kullandı.
Af konusunun hiçbir zaman hükümetin gündeminde olmadığını da kaydeden Çiçek, medya ve diğer muhalefet partilerine de sitem etti: "Bu sözleri biz söyleseydik
kıyamet kopar, yer yerinden oynardı. Ne vatan hainliğimiz kalırdı, ne insanlığımız.
Vatandaşın buna sandıkta
cevap vermesi lazım."
"ÖCALAN ÖLENE KADAR İMRALI'DA KALACAK"
Cemil Çiçek, Abdullah
Öcalan'ın durumuyla ilgili de önemli açıklamalar yaptı. Öcalan'ın en az 50 defa başka yere nakledilmeyi istediğini ancak bunun kabul edilmediğini açıklayan Çiçek, Öcalan'ın ölene kadar cezasını İmralı'da çekeceği mesajını verdi:" İmralı'da kalması devletin tercihidir. Sonuna kadar da orada kalacak. Terörist başıyla ilgili af bundan sonra da mümkün değil."
Cemil Çiçek, cezaevinde Abdullah Öcalan'a imtiyazlı davranıldığı iddialarının da kandırmaca olduğunu anlattı. Çiçek, "Orayla ilgili söylenenler doğru değil.
Sincan F Tipi'ndeki kurallar ne ise orası da aynıdır. Alet, edevat,
eşya aynıdır. Bir eli yağda, bir eli balda filan doğru değil".
Çiçek, Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesinin de kendilerinden önce imzalanan uluslararası görüşmelerin gereği olduğunu hatırlattı.
"HÜKÜMET'İN SÜNNETÇİSİ" LAFINA CEVAP VERDİ
Başbakan Yardımcısı Çiçek, ölen
teröristlerden bazılarının sünnetsiz olduğunu açıklamıştı. Bu sözleri BDP'liler, "Hükümetin sünnetçisi" diyerek tepki gösterdi. Çiçek, BDP'li Selahattin Demirtaş'ın sözlerine, " Demek ki uygun yere
izmarit basmışız, onlar da hopluyorlar." karşılığını verdi.
Çiçek, "BDP'liler sizi niye sevmiyor?" sorusuna da, "Bunun anlamı yok. Ben doğruları söylerim,
ülkem için
siyaset yaparım.
Milletin hayır duası yeter. Birilerinin planını ifşa edince, baştan söyleyince bundan rahatsız oluyorlar." şeklinde cevapladı.
Cemil Çiçek, şu ana kadar etkisiz hale getirilen teröristlerden 500'ünün
yabancı uyruklu, çoğunun "sünnetsiz" olduğunun devlet tarafından tespit edildiğini de açıkladı.
"BDP KÜRT DEVLETİ İSTİYOR AMA SÖYLEYEMİYOR"
Cemil Çiçek, BDP'nin asıl amacının
Kürt Devleti olduğunu da öne sürdü. "BDP'nin hesabı farklı, varmak istedikleri şey farklı. Demokrasiyle, barışla, özgürlükle alakası yok. Varmak istedikleri yer belli" diyen Çiçek, "Kürt Devleti mi istiyorlar?" sorusuna, "Gayet açık, oraya doğru götürmeye çalışıyorlar ama şimdilik bunu söylemek onlar için risk oluşturuyor, Onlara göre şartlar olgunlaşmadı. Vatandaşların bunu iyi görmesi lazım." şeklinde konuştu.
"BDP YOZGAT'TA, MHP DİYARBAKIR'DA MİTİNG YAPSIN"
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, CHP ve MHP'nin de
Diyarbakır ve bölgeye giderek miting yapması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin ancak bu şekilde normalleşebileceğini belirten Çiçek, BDP'ye de
sürpriz teklifte bulundu: "BDP de
Yozgat'a gelsin. Türkiye partisi olacaksan,
iktidar olacaksan Yozgat ile de
Karadeniz ile de kaynaşmalısın."
"DEMİRİ ÇÜRÜTEN KENDİ PASIDIR"
Yargıdaki skandal ses kayıtlarına da değinen Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek,vahim bir tablo ile karşı karşıya olunduğunu savundu.
Çiçek, "Türkiye'nin kaosa girmesinden, Apo'dan medet umuluyor olması vahim bir durumdur. Yargının da bir vicdan muhasebesi, öz
eleştiri yapması gerekir. Binlerce insan hak, hukuk dağıtmaya çalışırken bazıları da kaosun, siyasetin peşinde. Demiri çürüten kendi pasıdır. Bir kısım kurumlar 'bizi yıpratmaya çalışıyorlar' diyeceklerine öz eleştiri yapmalı, içindeki
çürük dişleri temizlemeli.
Meslek dayanışması ülke yararı ve yasaların önüne geçerse kurumlar büyük zarar görür. Onlar bu durumlarda ne yapılması gerektiğini çok iyi bilirler." ifadelerini kullandı.
"TÜRK AYDINI, 15 MUMLUK AMPÜL GİBİ"
Cemil Çiçek, vatandaşın sağduyulu ve pragmatik olduğunu söylerken aydınlara yüklendi. Çiçek, "Evvela şu aydın dediğimiz, ne kadar aydın? 15 mumluk ampül ne kadar aydınlatıyorsa Türkiye'deki aydın bu. Türkiye'de aydın lafı birçoğumuza iftiradır. Aydın olup da neyi aydınlatmış. Vatandaş bu aydınların hep tersini yaptı. Bunların dediğine oy vermez. Bir kısım aydına göre zaten millet bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam. Eğer bu yazılıp, çizilenlere göre oy verseydi Türkiye'nin seneler evvel komünist olması lazımdı." ifadelerini kullandı.