Çiçek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Meclis'in 2014 yılı bütçesine ilişkin milletvekillerinin soru ve eleştirilerini cevapladı.
Meclis Başkanı olduğu günden beri en çok mesai harcadığı konulardan birinin tutuklu milletvekilleri konusu olduğunu ifade eden Çiçek, şunları kaydetti:
"Bu sözlerimin teyidini Sayın Haberal ve Aygün'den sorun. Siyaset yapma yöntemim var, kabul edilir edilmez. Bu işleri basına haber vererek, gelirken haber vererek, çıkarken beyanet vererek değil... Bir şeyden netice alınamayacaksa, bunu bir beyanat konusu, medyatik mesele olarak kabul ederseniz, içerdekiler bundan büyük ölçüde rahatsız olur ama en büyük acıyı bu kişilerin aileleri çeker. Ha bugün çıktı, ha yarın çıktı. Boş yere umut pompalamanın bir anlamı yok. Ama bilen biliyor ki bu iş için çok çaba sarf ettim, hatta değil protokol icabı, gitmemem gereken yere bile gece yarısında kalkıp gitmişimdir. Bunun şahitleri, ispatları var, günü gelir, bunların hepsini açıklarım. Ama biz bu işe gelince beyanat vermenin ötesinde çok fazla bir şey yapılamadı. Beyanat sorunu çözmüyor daha da karmaşık hale getiriliyor.
Tutuklu milletvekili kavramı bile bu sorunu anlatmaya yetmiyor, 5 tutuklu milletvekili var, halbuki 7 kişi deniliyor. 10 milletvekilini ilgilendiriyor. 10 olduğunu söyleyen benim, herkes kendi zaviyesinden bakarak değişik rakam söylüyor. 5 milletvekili tutuklu, biri hükümlü tutuklu, 3'ü hükümlü serbest, biri kesin hükümlü. Yanlış kural, bu anayasada durduğu sürece, bu soruna teker teker çözüm arıyoruz. Anayasada 83, 84, 76 ve 14. maddeler değişmediği zaman köklü çözüm bulma imkanınız yok. Uzlaşılan 60 madde içinde, en çok konuştuğumuz bu konu yok. 84 tek başına yetmiyor. Hükmü kesinleşmiş olanlarla ilgili bu. 83 ne olacak? Tahliye ile bu işi çözeceğiz dedik tahliye de çözmüyor. Yol yakınken... Bir temas başladı, doğru yanlış, bu benim dışımda. Uzlaşma Komisyonu'nun, yepyepi bir anayasa için kurulduğuna kaniyim. 60 maddelik ürün çıktı, partiler nasıl değerlendirir, birlikte mi, ayrı ayrı mı, ikili, üçlü, dörtlü olur, Meclis Başkanı olarak bu istikamette bir şey söyleyemem. Ama şu meseleyi, hepimiz mesele olarak kabul ediyorsak, gün de bugündür.
Gelin bu işi düzeltelim, bu işi başkalarının insafına veya kişisel çözümlere bağlamayalım. Tutuklu milletvekilleri meselesi demokrasi açısından sıkıntılıdır, eksikliktir, ayıptır. Bunu çeşitli kereler söyledik ama sorunu çözme açısından bir şey ifade etmiyor. Ümit ederiz ki bütün bu sıkıntılar, belki yeni bir anayasının yapılmasını hızlandırır, 60 madde yerine 90, 100 maddeye çıkarız. Kendi hukukumuzu çözemedik, içtüzükte, anayasada çözemedik, statümüzle ilgili yasayı belli bir yere kadar getirdik, dünya kadar zılgıt yedik yarıda bıraktık. Hiçbir şeyi çözemeyip, sadece şikayet eden bir kurum olduğumuz takdirde, bu bizi sıkıntıya sokuyor."
AA