Mahkemenin sorusuna 2 yıl sonra
cevap veren
Genelkurmay,
cinayetlerin işlendiği tarihlerde
Temizöz'ün
Cizre'de olduğunu bildirdi. Daha önce aynı bilgiyi
mahkemeye sunan Emniyet'i suçlayıcı ifadeler kullanan Temizöz, "Konu
TSK'ya sorulsun." demişti.
Güneydoğu'da 1993-1995 yılları arasında işlenen
faili meçhul cinayetlerle ilgili davanın dünkü duruşmasında önemli bir gelişme yaşandı. 1994'te Şırnak'ın Cizre ilçesinde işlenen
Ramazan Elçi cinayetinin sorumlusu olarak yargılanan
emekli Albay Cemal Temizöz, olayın gerçekleştiği tarihte NATO görevi kapsamında yurtdışında olduğunu öne sürmüştü. Temizöz'ün bu savunmasına yalanlama Genelkurmay Başkanlığı'ndan geldi. Mahkemenin sorusuna 2 yıl sonra cevap veren Genelkurmay, Temizöz'ün söz konusu tarihte yurtdışında olmadığını bildirdi. Mahkeme aynı soruyu daha önce de
Emniyet Genel Müdürlüğü'ne sormuş, gelen cevapta Temizöz'ün yurtdışına çıkmadığı belirtilmişti. Ancak Temizöz, NATO görevi kapsamında yurtdışına gidenlerin kayıtsız çıktığını iddia ederek, bunun Genelkurmay'a sorulmasını istemişti.
Faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasında, bu bilginin ortaya çıkması önemli bir yer tutuyor. İddiaya göre, Cizreli
Ramazan Elçi, 1994'te Toros
marka otomobille gelen silahlı kişilerce gözaltına alınmış, 3 gün sonra şakağından bir kurşunla vurulmuş halde bulunmuştu. Hakkında
kalp krizinden öldüğüne dair
rapor düzenlenen Elçi'nin kardeşi Nurettin Elçi, ağabeyinin
JİTEM tarafından öldürüldüğünü ileri sürmüştü.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, Te-mizöz'ün, '
korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan bir grup oluşturduğu, grubun gözaltına aldığı bazı kişileri sorguladıktan sonra öldürdüğü' iddia ediliyor.
Eski
Kayseri İl Jandarma Komutanı emekli Albay
Cemal Temizöz'ün de aralarında bulunduğu 7
sanık, 23 faili meçhul cinayetten sorumlu oldukları iddiasıyla Diyarbakır 6'ncı Ağır
Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor. Diğer sanıklar şöyle:
Kamil Atak, Tamer Atak, Adem Yakin,
Fırat Altun (Abdulhakim
Güven), Hıdır Altuğ ve Kukel Atağ.
Faili meçhuller davasının 30'uncu duruşması dün gerçekleştirildi. Duruşmada
tanıkların dinlenmesine devam edildi. Mahkeme Başkanı
Menderes Yılmaz, Genelkurmay Başkanlığı'na Temizöz'ün 1994 yılında NATO görevi kapsamında yurtdışında olup olmadığının sorulması için yazılan müzekkereye cevap verildiğini ve yurtdışında olmadığının anlaşıldığını kaydetti. Mahkeme aynı soruyu daha önce Emniyet Genel Müdürlüğü'ne sormuş, gelen cevapta da Temizöz'ün yurtdışına çıkmadığı belirtilmişti. Ancak Temizöz, NATO görevi kapsamında yurtdışına gidenlerin kayıtsız çıktığını iddia ederek, bunun Genelkurmay'a sorulmasını istemişti.
Faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasında, bu bilginin ortaya çıkması önemli bir yer tutuyor. Ramazan Elçi olayı, davanın en önemli cinayetleri arasında yer alıyor. Cizreli Ramazan Elçi, 1994'te Toros marka otomobille gelen silahlı kişilerce gözaltına alınmış, 3 gün sonra şakağından bir kurşunla vurulmuş olarak bulunmuştu. Hakkında kalp krizinden öldüğüne dair rapor düzenlenen Elçi'nin kardeşi Nurettin Elçi, ağabeyinin JİTEM'ciler tarafından öldürüldüğünü iddia etmişti. Duruşmada daha önce tanık olarak dinlenen
Hamit Onat ise 1994 yılında Ramazan Elçi'nin bir binek Toros'a bindirilip götürüldüğünü gördüğünü söylemişti. Onat, "Toros, bakkalın önünde durdu. İki kişi indi. Ramazan Elçi'yi alıp götürdüler. Gelen kişiler silahlıydı." ifadelerini kullanmıştı.
TEMİZÖZ'ÜN DEVRESİ TANIK OLARAK DİNLENDİ
Duruşmada Mehmet Selim Uykur, emekli Albay
Hüsamettin Durmuş, İbrahim
Fındık ve Emniyet teşkilatından
Muharrem Durmaz tanık olarak dinlendi. Emniyet Genel Müdürlüğü
Teftiş Kurulu Başkanlığı'nda görev yapan ve 1993 yılında Cizre'de
komiser olan Muharrem Durmaz, istihbarat biriminde olduğunu ve hiçbir
jandarma görevlisiyle karşılaşmadığını öne sürdü. Temizöz ile birlikte 1979 yılında
Harp Okulu'ndan
mezun olan ve 1993 yılında
Silopi İlçe
Jandarma Komutanlığı görevini yapan emekli Albay Hüsamettin Durmuş da tanık olarak ifade verdi. Tanıklardan Tahir
Özdemir, 1993 yılında Cizre İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürülen 2 akrabalarının geri gelmemesi üzerine dönemin Silopi İlçe Jandarma Komutanı Durmuş'a
yardım istemek için gittiklerini belirterek, "Temizöz de yanındaydı. Temizöz bize 'Bırakın bu şerefsizliği, suç duyurusunda bulunmayın.' dedi." ifadesi üzerine duruşmaya çağrıldı. Durmuş, Temizöz'ün yanında olduğu zaman Özdemir'in yardım için geldiğini doğrularken,
yasa dışı olaylara tanık olmadığını iddia etti. Jandarma tarafından alındıktan sonra elektrik verme suretiyle öldürülen Abdürrezzak Binzet olayı ile ilgili de İbrahim Fındık tanık olarak dinlendi.