MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, “3 aydır dini bir cemaati hedef tahtasına koydu. Evinde 7 kasa çıkan çocuğun veya ayakkabı kutusunda para çıkan banka müdürünün masumiyet karinesi var da, bu cemaatla ilgili elinde hiçbir delil yok. Bunların masumiyet karinesi yok mu?” diye sordu. 

Başbakan Erdoğan’ın "İnsanları kışkırtan, kamplara bölen, birbirini cepheleştirmeye çalışan bir üslup kullandığını, bunu da 3 tane oy fazla gelecek diye yaptığını" savunan Türkeş, “O oylar haram, haram, haram” dedi. Muhalefet olarak, “Sakın sokağa koşmayın, şiddete başvurmayın, koşacağınız tek yer, seçim sandığıdır, seçimlerde siyasetin hesabı görülür” diye konuştuklarını, Başbakan ve çevresinin her fırsatta insanları kamplaştırmaya çalıştığını kaydeden Türkeş, “Kendisi ile karşısında gördüğü ana muhalefet, MHP ve yıllardır ortaklık yapan bir cemaat. ‘Bunların hepsi bana karşı oldu’ diyor. Sen hırsızlığa, yolsuzluğa, her türlü uğursuzluğa bulaşırsan bu milletin hepsi sana karşı olur” şeklinde konuştu. 

Ayakkabı kutusundaki paraların imam hatip lisesi parası olduğu iddialarına değinen Türkeş, “Hayır için kullanacağın parayı çaktırmadan banka müdürüne vereceKsin. Onlar da o kadar utanacak ki hesabına değil de evinde ayakkabı kutusunun içine koyacak. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Bankaya koyamadığın, evinde sakladığın, çocuklarına kaçır dediğin paralar, ancak kaynağı belli olmayan çirkin sebeplerle elde edilmiş paralardır. Haram parayla imam hatip ve cami yaptırılmaz, doğru değildir. O caminin kubbesi sizin kafanıza geçer. Haram, haram, haram, bunların hepsi de” diye konuştu. 

Türkeş, ses kayıtlarına ilişkin, “İnanmış bir insan olduğunu kabul ediyoruz. O zaman ‘çık ey milletim de Vallahi, billahi yok böyle bir para’ de, belki o zaman inanacak millet ama, ‘Ben yapmadım onlar yaptı.’, ‘Böyle bir cemaat var bana komplo kurdu.’ 3 aydır bunlarla Türkiye’yi meşgul ediyor. Yargıya gitsen aklanırsın. Savcılar gelir, var mı bir şey yok, bitti gitti. Çocukları yargıya versen suç işlemedilerse o da tamam. Ama masumiyet karinesi var. 3 aydır dini bir cemaati hedef tahtasına koydu. Her hakareti yapıyor. Ağzına her geleni söylüyor. Ve dünyanın hakaretini bunlara yağdırıyor. Meydan meydan gezip kükrüyor. Evinde 7 kasa çıkan çocuğun veya ayakkabı kutusunda para çıkan banka müdürünün masumiyet karinesi var da, bu cemaatle ilgili elinde hiç bir delil yok. Bunların masumiyet karinesi yok mu? Masumiyet karinesi, götürücü bakanlar ve çocukları ile Başbakan ve çevresi için mi geçerlidir Türk hukuk sisteminde” ifadelerini kullandı. 

Başbakan Erdoğan'ın meydan meydan dolaşarak cemaatle ilgili ağza alınmayacak sözler sarfettiğini, ancak hiçbir suç duyurusu yapılmadığını anlatan Türkeş, “Dedim ki demek ki çok önemli bir suç tespit ettiler. Casusluk, devletin gizli telefonlarını dinlemişler. Bu cemaat madem bu kadar kötü, delillendir ver mahkemeye, gereğini yapsın. 3 aydır ne Başbakan, ne de etrafındakiler ne de herhangi bir savcıdan bu cemaat aleyhine, tek bir şikayet dilekçesi yok. Aleyhlerinde verilmiş bir belge yok” açıklamasını yaptı. 

(CİHAN)