Genç Parti (GP) Genel Başkanı Cem
Uzan, babası
Kemal Uzan, kardeşleri Murat
Hakan Uzan ve Ayşegül Uzan (Akay) ile amcaları
Yavuz Uzan ve
Bahattin Uzan'ın da aralarında bulunduğu 33 sanığın, ''suç işlemek için
örgüt kurmak ve bu örgüte üye olmak'', ''zimmet'', ''nitelikli
dolandırıcılık'' ve ''devlete karşı dolandırıcılık'' suçlarından yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 8. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya,
tutuklu sanıklar Bahattin Uzan, Tacettin Pak ve Mustafa Akar'ın yanı sıra
Cem Uzan ve annesi Melahat Uzan'ın da aralarında bulunduğu 24 tutuksuz sanık katıldı.
Duruşmada kimlik tespiti yapılan Cem Uzan, GP Genel Başkanlığı görevini yürüttüğünü, evli ve 4 çocuk babası olduğunu, aylık geliri bulunmadığını söyledi.
Anne Melahat Uzan ise
ev hanımı olduğunu belirterek, herhangi bir geliri olmadığını kaydetti.
Daha sonra söz alan Cem Uzan, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini, bu suçlamaların hiçbirinin yerinde olmadığını ifade ederek,
mahkemeye 22 sayfalık
savunma dilekçesini sundu.
Uzan, 1994'ten sonra
İmar Bankası, İmar Off-Shore Limited ve bu gruba bağlı tüm firmalarla ilişkisinin kesildiğini anlatarak, ''Bunun nedeni biraz da aileseldir ve bir kısmı da aynı
soyadı taşıdığım kişilerle görüş ayrılığımdan kaynaklanmaktadır. Kendi özel işlerimi kurdum ve 1996'dan 2002'ye kadar
yurt dışında yaşadım ve çalıştım. Bunun birçok kanıtı dilekçemde mevcuttur'' dedi.
Bu
dava ve daha önceki sonuçlanan davada yargılanan, gerek
İmar Bankası gerekse İmar Off-Shore Limited,
Merkez Yatırım ve diğer tüm firmalarda görev yapan üst düzey yöneticileri tanımadığını kaydeden Uzan, bazı
kayıtlarda 21
Aralık 2000'e kadar görevde olduğuna yönelik ifadeler bulunduğunu, ancak bu tespitlerin doğru olmadığını söyledi.
BABAMLA HUKUKİ İHTİLAF YAŞADIM
Babası Kemal Uzan ile aralarında çıkan hukuki ihtilafın mahkemelere de intikal ettiğini vurgulayan Cem Uzan, diğer taraftan İmar Bankası ana dava dosyası kapsamında yargılanan ve haklarında ''cürüm işlemek için teşekküle dahil olma'' suçundan verilen karar kesinleşen sanıklarla ilgisinin de bulunmadığını belirtti.
İddianamede geçen 4 şirkete para aktarma iddialarının sorulması üzerine de Cem Uzan, söz konusu iddiaları kabul etmediğini ifade ederek, şunları kaydetti:
''Bu şirketlerde
yönetim kurulu üyesi olduğum ifade edilmektedir. Buna bir itirazım yok, ancak bu şirketlerde kimlerin imzaya yetkili olduğu açıkça bellidir. Yine bu şirketlerle ilgili olarak bir
kredi açılmış, para aktarılmış ise bilgi sahibi değilim. Ayrıca, söz konusu şirketlere belli para aktarılmış ise bunun da yasal olduğunu düşünüyorum. Ancak bu firmaların aldıkları kredileri, faizleriyle birlikte geri ödediklerine dair tespitler vardır. Bu konuda
TMSF'nin beyanları mevcuttur.''
İmar Off-Shore Limited'de hiçbir zaman yöneticilik yapmadığını dile getiren Uzan, ilk kurulduğunda yüzde 1 oranında hissesi olduğunu, bunun da daha sonra satıldığını söyledi.
Duruşmada, TMSF
avukatı Mehmet Kalay, ''İmar Bankası A.Ş'ye 3 Temmuz 2003'te el konması üzerine aynı gün saat 17.00'de İmar Bankası avukatının notere giderek Cem Uzan, Murat Hakan Uzan ve Ayşegül Uzan'ın hisselerinin tamamını ve Kemal Uzan'ın hisselerinin büyük kısmını başkalarına devretmeye yönelik noter bünyesinde girişimleri olup olmadığının'' Cem Uzan'dan sorulmasını istedi.
Bunun üzerine Cem Uzan, bu konuyla ilgili alakası bulunmadığını ve bilgi sahibi olmadığını anlatarak, böyle bir başvuru yapılıp yapılmadığını da bilmediğini kaydetti.
MELAHAT UZAN
Duruşmada Cem Uzan'ın annesi Melahat Uzan da suçlamaları kabul etmeyerek, mahkemeye 7 sayfalık dilekçe sundu.
Ev hanımı olduğunu ve şirket işleriyle ilişkisi bulunmadığını kaydeden Melahat Uzan, fiilen de Uzan grubuna bağlı şirketlere veya İmar Bankasına giden, orada çalışan bir kişi olmadığını söyledi.
Melahat Uzan, söz konusu şirketlerde hangi işlemin yapıldığı konusunda bilgi sahibi olmadığını ifade ederek, ''Bazı şirketlerde çok
küçük miktarlarda hissedar olduğumu biliyorum. Bunlar, eşimin bana sormadan yaptığı işlemlerdir.
Hissedar olduğum şirketlere girmiş değilim'' diye konuştu.
Tutuklu sanık Mustafa Akar da iddianamenin kendisine iletildiğini ve savunma için süre istemediğini belirterek, suçlamaları kabul etmediğini ve kendisine avukat
tayin edilmesini istemediğini söyledi.
Yapacağı savunma
teknik açıklamalar gerektirdiği için yazılı savunma hazırladığını dile getiren Akar, 50 sayfalık dilekçeyi mahkemeye sundu.
Akar, İmar Bankası ile ilgili açılan başka bir davadan tutuklu olduğunu belirterek, halen suçsuz olduğunu düşündüğünü ve bu konuda
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurduğunu kaydetti.
SANIK GÜLSEN YALÇIN'IN AÇIKLAMALARI
Sanık Gülsen Yalçın da suçlamaları kabul etmediğini ve önceki savunmalarını tekrarladığını ifade ederek, mahkeme heyetine 2 sayfalık yeni bir dilekçe verdi.
1990'da İmar Bankasında memur olarak işe başladığını dile getiren Yalçın, daha sonra Kemal Uzan'ın sekretaryasında sekreter olarak devam ettiğini anlatarak, şunları kaydetti:
''Kayıtlara göre ben de birçok grup şirketinin yönetim kurulu üyesi ve hissedarı olarak gözüküyorum. Bunların birçoğunda bankaya el konulmadan 1.5 hafta kadar önce yoğun bir şekilde hisse devirleri işlemleri başlatılmıştı. Bu işlemler sırasında ben istemeden birçok şirketin yönetim kurulu üyesi haline getirildim. El konulmadan 1.5 hafta kadar önce sanıklar Kemal, Murat Hakan, Cem, Yavuz ve Bahattin Uzan'ın grup şirketlerindeki hisselerinin başka kişilere devredilmesi işlemleri başlatıldı. Bu devir işlemleri hummalı bir şekilde sürmüştür.''
TALİMATLAR KEMAL UZAN'DAN
Yalçın, bahsettiği süre içerisinde hisse devirleri sırasında kendisinin de çalıştığını belirterek, kendilerini yönlendiren 3 kişilik avukat grubu olduğunu, bunların da Kemal Uzan'dan talimat aldığını bildirdi.
İmar Bankası'nın bu hisse devirlerinde yapılan işlemlerde yer almadığını dile getiren Yalçın, bunların arasında İmar Off-Shore Limited'in olup olmadığını da bilmediğini, ancak yapılan hisse değişikliklerinin Uzan grubuna ait diğer şirketlerle ilgili olduğunu bildiğini söyledi.
Gülsen Yalçın, İmar Bankası'na el konulduktan sonra Uzan grubu şirketlerinin yönetiminin Cem Uzan'a geçtiğini de belirterek, bundan sonra onun talimatıyla bu şirketlerde işlem yapılmaya başlandığını ve Cem Uzan'ın, daha önce hissedarı olduğu şirketlerde, el koyma kararından sonra daha da aktif hale geldiğini kaydetti.
Bunun üzerine söz alan Cem Uzan, Yalçın'ın kendisiyle ilgili beyanlarını kabul etmediğini söyledi.
Uzan, mahkeme başkanının sorusu üzerine, evinde yapılan aramalarda İmar Off-Shore Limited ile ilgili bazı kayıt ve belgelerin bulunduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, yapılan aramalar sırasında bir kilitli kasanın alındığını ve TMSF tarafından açılan bu kasadan çıkan kişisel ziynet eşyalarının haczedildiğini bildirdi.
Duruşmada söz alan diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek,
beraat talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Kemal, Yavuz, Murat Hakan ve Cem Uzan'ın, ''suç işlemek için örgüt kurmak'', ''nitelikli dolandırıcılık'' ve ''devlete karşı dolandırıcılık'' suçlarından 9 ile 31'er yıl arasında
hapis cezasına çarptırılması, ayrıca bu kişilerin ''zimmet'' suçundan 21'er yıldan az olmamak üzere hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Ayşegül Uzan'ın da aralarında bulunduğu 21 şüphelinin, ''suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak'', ''nitelikli dolandırıcılık'' ve ''devlete karşı dolandırıcılık'' suçlarından 8 ile 28'er yıl arasında hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, bu kişiler hakkında da ''zimmet'' suçundan 21'er yıldan az olmamak üzere
hapis cezası talebinde bulunuluyor.
İddianamede, diğer 8 sanığın da ''nitelikli dolandırıcılık'' ve ''devlete karşı dolandırıcılık'' suçlarından 7 ile 25'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.