Tarihi itiraf
Dönemin
Cumhuriyet kahramanlarından biri olarak kabul edilen
Yücel Aşkın bile
fişlemelere alet edildiği ve maaalesef başladığı işi bitirme misyonunda, fillere çimen olduğu için üzgünse… Ne
Ergenekon’undan bahsediyoruz ki biz?
Bazen nefesiniz kesilir ya…
Hani kelime söylemeye korkarsınız.
Sanki ağzınızdan bir ses çıksa bütün büyü bozulacakmış gibi gelir.
Öyle röportajlardan biriydi.
Üstelik iş
canlı yayın olunca heyecan ikiye katlandı.
Van 100. Yıl
Üniversitesi eski Rektörü Prof.Dr. Yücel Aşkın konuğumdu.
Bir dönem onunla yattık onunla kalktık. Sadece onu konuştuk.
Bir dönem YÖK’ün deyimiyle ona sahip çıkmak Cumhuriyet’e sahip çıkmak demekti.
Hakkında 2 bin yıl
hapis istemiyle
dava açılmıştı. Bazılarından
beraat etti bazıları hakkında
görevsizlik kararı verildi.
Beni o dönemde en çok rahatsız eden konuyu yani fişlemeyi sormadan edemedim.
Sahi rektör Aşkın beraber çalıştığı öğretim üyelerini Nurcu, PKK sempatizanı, Büyük Birlik Partisi taraftarı, Milli Görüşçü, AKP'ye yakın diye fişlemiş miydi?
Rektör Aşkın basının pek de itibar göstermediği ama aslında tarihe geçecek bir açıklama yaptı. Sözkonusu fişleme doğruydu ama mimarı kendisi değil istihbarat birimleriydi. Yani bu rapor Aşkın’a gönderilmişti. Hem de Jandarma İstihbarat tarafından.
Dayanamadım soruverdim.
İyi ama siz de insansınız. Örneğin PKK sempatizanı diye nitelenen birine pozitif bakabilir misiniz? Yani bu raporun size gönderilmesinden rahatsız olmadınız mı?
Aşkın bir süre sustu ardından başını aşağı yukarı doğru sallayarak cevap verdi:
‘Üniversite bir istihbarat alanıydı ve ben de bunun bir parçasıydım. Arasıra kendime sorardım ben ne yapıyorum diye. Oysa ne düşüncelerle Van’a gitmiştim.’
Bu arada ilerleyen konuşmalarından da öğrendim ki bu sadece Van 100. Yıl Üniversitesi’nde yapılan bir uygulama değilmiş.
BALÇİÇEK PAMİR-HABERTÜRK