Daha önceki yaptığı yazılı açıklamada "Hiç birimiz soyağacıyla etnik kimliğimizi ispat edemeyiz" diyerek sözlerinin arkasında olduğunu gösteren Arıtman, bu seferde "Bir kişiye anneannen İngiliz demek aşağılama olamazsa Ermeni demek de olamaz. " açıklamasını yaptı. Arıtman'ın yazılı açıklaması şöyle; "Öncelikle değerli medyamıza teşekkürlerimi iletiyorum. Bir süredir bana karşı yürütülen “Medya Linci Kampanyası ile beni milletin kalbine çaktınız. 20 yıldır siyaset yapıyorum. Her zaman sevilen bir siyasetçi oldum ama bu sefer doruk yaptı. Değerli medyamızın bir- iki algılama hatasını da düzelteyim: Bir kişiye anneannen İngiliz demek aşağılama olamazsa Ermeni demek de olamaz. Ermeni kelimesine hiçbir olumsuz anlam yüklemeden konuştum. Siyasetçi olmadan önce hekim olarak yetiştirilmiş bir kişi olarak insanı sadece insan olarak görüyorum. İnsana bakarken onun cinsiyetini, rengini, dilini, dinini, ırkını, diğer hiçbir aidiyetini göremem. Bunun eğitimini aldım, yaşam biçimim ve değiştirilemez bakış açım oldu. 36 yıldır tıbbi dil kullanan biri olarak çok spontan, hiçbir ayrımcılık yüklemeden kullandım. Lütfen bunu anlamamazlığa gelmeye devam etmeyin. Derdim sadece Cumhurbaşkanının Ermeni diasporasının Türkiye projesini yürütenlere verdiği desteği sorgulamaktı. Beni linç etmeye çalışan medyamıza iki sorum var. 1. Ermeni kelimesine hiçbir olumsuz anlam yüklemeyen beni linç ederken bu nitelemeyi kendisinin ve ailesinin şerefine, haysiyetine ağır bir saldırı, hakaret olarak kabul edip, hakkımda dava açan Sayın Cumhurbaşkanı Ermenileri rencide etmiş olmuyor mu? Sayın Cumhurbaşkanını niçin linç programınıza dahil etmiyorsunuz? Böyle çifte standart olur mu? 2. Benim cezamı kestiniz, partiden ihracımı istiyor ve CHP yönetimine baskı yapıyorsunuz. Acaba Sayın Cumhurbaşkanının da istifasını isteyecek misiniz? Son husus olarak da bir ricam olacak. Günlerdir işi esastan uzak tutarak, teferruat ile uğraştınız. Esas neydi? Cumhurbaşkanı Anayasal görevi olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milletinden yana taraf olma mecburiyetindeyken, niçin soykırım suçu işlediğimizi kabul eden özürcü imzacıları destekliyor? Neden yüksek sesle Türk milleti soykırım suçu işlememiştir demiyor? Kişisel tercihler resmi devlet politikasını mı değiştirdi? Ben bir haftadır soruyorum, ama hala Cumhurbaşkanından bir cevap yok. Lütfen bir de sizler sorar mısınız?" DHA SÜREÇ Eşi mason locasında yönetici olan CHP'li Arıtman, Cumhurbaşkanı Gül hakkında çirkin bir iddia ortaya atmıştı. CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, "Ermeniler'den özür kampanyası" başlatan aydınların, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ermenistan ziyaretinden cesaret aldıklarını iddia etmiş ve “Cumhurbaşkanı’nın bu kampanyayı desteklediği görülüyor. Abdullah Gül, cumhurun, yani Türk milletinin cumhurbaşkanlığını yapsın, etnik kökeninin değil. Cumhurbaşkanı’nın anne tarafından etnik kökenini araştırın görürsünüz” şeklinde konuşmuştu. Bu sözleriyle kamuooyundan büyük tepki alan CHP'li Arıtman "Kendisini görebilseydim ben de pabuç fırlatmak isterdim" diyerek haddi aşan sözlerini sürdürmüştü. Cumhurbaşkanı Gül, Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi aracılığıyla yazılı bir açıklama yaparak bu iddialara cevap vermişti. Gül, ''Kayseri'nin yerlisi olan anne tarafından Satoğlu, baba tarafından Gül (Gülükimamı) sülalelerinden gelen ailesinin yüzyıllara uzanan kayıtlı geçmişinin Müslüman ve Türk olduğunu'' bildirmişti. Canan Arıtman son olarak Köşk’ten yapılan yazılı açıklamanın ardından da ırkçılığını sürdürdü. Arıtman, ‘İlk kimlik olarak Türk’üm demeliydi’ dedi. CHP’nin kurultayının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Arıtman, Cumhurbaşkanı Gül’ün ‘Ailemin yüzyıllara uzanan kayıtlı geçmişi Müslüman ve Türk’tür’ açıklamasını şöyle değerlendirdi: ‘Zor da olsa Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve milletinin cumhurbaşkanı olduğunu deklare etmiştir. Bu kimliğin ikinci kimlik olarak deklare edilmesinden ise üzüntü duyuyorum. İlk kimlik olarak Türk’üm demesi lazımdı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise ''annesinin etnik kökeniyle ilgili gerçek dışı beyanlarda'' bulunarak, ''kamusal konumundan kaynaklanan, büyük sorumluluk ve titizlikle yerine getirdiği devlet adamlığı kimliğini kamuoyunda karaladığı'' gerekçesiyle CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'a 1 YTL'lik manevi tazminat davası açtı. Dilekçede, Cumhurbaşkanı Gül'ün kamusal konumundan kaynaklanan, büyük sorumluluk ve titizlikle yerine getirdiği devlet adamlığı kimliğinin kamuoyunda karalanması dolayısıyla Arıtman'dan 1 YTL manevi tazminat talep edildi.