Adana İl Müftülüğü Personel Müdürü
Muzaffer Topçu tarafından hazırlanan "Geleceğimizin Teminatı
Çocuklarımız '' konulu hutbe camilerde okundu.
Hutbede, çocuklar, "Göz aydınlığı, sevincimiz, ümidimiz, dünya hayatının süsü, neşesidir. Yaratıcımızın eşsiz armağanı,
cennet çiçeği, gönül
meyvesidir. İmtihanımız, yarınlarımızın mimarı, gönlümüzün çağlayan ırmakları, ailelerin umudu ve geleceğidir." diye tanımlandı.
23
Nisan hutbesinde şunlar kaydedildi: "Milletimizi ayakta tutan gelecek nesillerimizdir. Onlar akan bir pınar, dikilen bir
ağaç gibidir. Bu günün küçükleri yarının büyükleridir. Milletimizi ayakta tutan gelecek nesillerimizdir. Onlar akan bir pınar, dikilen bir ağaç gibidir. Bu günün küçükleri yarının büyükleridir.
Allah (c.c) 'Ey iman edenler kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz.' buyurmaktadır. Çocuklarımız güldür. Gülün solmasına izin vermemeliyiz. Onları (uyuşturucu bataklığına, madde bağımlılığına, kötü yollara) düşmekten korumalıyız. Çocukları dünyaya getirmek yeterli değil, onları iyi yetiştirmek, eğitmek gerekir. Hepimiz ailemizden sorumluyuz. Bir servet olan çocuklarımıza gerekli eğitimi vermezsek, görevimizi hakkıyla yerine getirmemiş oluruz. Bundan dolayı ruhen, bedenen, fikren sıkıntı çekeriz. Ailece, milletçe ve
toplum olarak zarar görürüz."
Çocuklarını iyi yetiştiren anne ve babaların ölseler bile amel defterinin kapanmadığı vurgulayan hutbede, en güzel mirasın topluma faydalı bir nesil bırakmak olduğu belirtildi. Allah, iyi ve faydalı iş yapanları sevdiği hatırlatılan hutbede, "
Hayatı, yaşanır halde devam ettirmek en büyük fazilettir. Çocuklarımız geleceğimizdir. Yüce Allah'ın bize emanetidir. Onları yetiştirmek dini ve milli bir görevdir. Allah (c.c) 'Kim bir hayat kurtarırsa bütün insanlığı kurtarmış gibi olur". buyurmaktadır. Çocuklar Cenab-ı Hakk'ın anne babaya ikramıdır.
İslam fıtratı ile anne babaya emanet edilen çocukların saf ve berrak kalpleri,
temiz bir
toprak misali işlenmeye hazır ham bir cevherdir. Bunun diken veya gül, acı veya
tatlı meyve vermesi anne-babaların onların ruhlarına atacağı tohumların keyfiyetine bağlıdır. Bu uğurda fedakârlıkta bulunmak, zorluklara katlanmak, bize emanet edilen ailemize çocuklarımıza dinimize, vatanımıza sahip çıkmak hususunda gaflete düşmemeliyiz." denildi.
CİHAN