Kamuda çalışan memurlara iş garantisi veren 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu sil baştan değiştirilecek
Radikal değişiklik,
Avrupa Birliği’ne (AB) uyum sürecinde en geç 2013 yılına kadar tamamlanacak
Yeni sistemle birlikt
e devlet memurlarının çalışma sistemi özel
sektörde olduğu gibi serbest
sözleşme esasına dayanacak. Devlet veya memur tek taraflı olarak sözleşmeyi feshedebilecek... Devlet artık çalışmayan, işini aksatan ya da vatandaşa kötü davranan memurunu uyarmakla kalmayacak, aynı zamanda işine son verebilecek.
657 AB’YE UYMUYOR
Türkiye’nin AB ile yaptığı müzakerelerde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu “iş garantisi” özelliğiyle gündeme geldi. AB tarafı sendikal haklar,
grev ve lokavt konularının görüşülmesi sırasında 657 sayılı
yasanın serbest çalışma mekanizmasına ters düştüğünü ilettiler. Çalışma hayatının kamu ya da
özel sektör ayrımı olmaksızın bir bütün içerisinde ele alındığına işaret eden AB tarafı, 657 sayılı yasanın özellikle iş garantisi vermesi nedeniyle kamu çalışanları açısından bu bütünlüğü bozduğunu belirttiler.
PLANA GİRDİ
AB’den gelen bu kritik uyarıyı değerlendiren Türkiye, 2007-2013 dönemini kapsayan 9.
Plan’a 657 sayılı yasanın değiştirilmesiyle ilgili maddeyi ekledi. Plan metnine göre Türkiye, 657 sayılı yasayı kaldırıp bunun yerine geçecek yeni bir yasa yürürlüğe konacak. Yasa değişikliğiyle ilgili çalışmaların başladığına işaret edilen plan metninde, gerekçe AB’ye uyum olarak ifade edildi, ancak iş garantisinden bahsedilmedi.
HEMEN DEĞİL AMA...
AB müzakerelerini değerlendiren AB Genel Sekreterliği’nden üst düzey bir bürokrat, “AB’de, 657’nin çalışma hayatı kurallarına uygun düşmediği açıkça ifade edildi. 657, AB’de ‘iş garantisi’ olarak algılanıyor. Sendikal haklar, grev, lokavt... Bütün bunlar
serbest piyasa ortamının, çalışma hayatının olmazsa olmazları. Türkiye hemen değil ama mutlaka kamu çalışanlarına iş garantisi sağlayan 657’yi değiştirmek zorunda kalacak”dedi.
FİİLEN DÖNÜŞÜM VAR
Devlet
personel rejimi konusunda bilgi veren yetkililer de, 657 sayılı yasada ciddi değişiklikler yapılmaya başlandığını, ancak henüz iş garantisini düzenleyen konulara değinilmediğini söylediler. Yetkililer, “AB’nin
tarif ettiği şekildeki değişiklikler için biraz daha zamana ihtiyaç var. Ancak, kamu personeli sisteminde büyük bir değişiklik fiilen zaten yaşanıyor. Kamu çalışanları hızla
sözleşmeliye doğru kaydırılıyor. Yeni alınan elemanlar uzunca bir süredir sözleşmeli statüde istihdam ediliyor. Mühendisler başta olmak üzere
teknik personelin büyük bölümü sözleşmeli. Sözleşmeli veznedarlar bile var. Bu personelle devlet birer yıllık sözleşme imzalıyor. Süre bitiminde görev de bitiyor. Bu sayı arttığında AB’ye uyum daha kolay olacak”dediler.
Memuru işten atmak zor
Devlet memurlarının çalışma usul ve esaslarını 657’nin yanı sıra Memurin Muhakemat Kanunu belirliyor. Bu iki yasaya göre devlet memurlarını işten atmak ya da cezalandırmak belirli kurallar ve şartlar çerçevesinde gerçekleşiyor. Bir memurun işten atılabilmesi için mazeretsiz olarak en az 10 gün işe gelmemiş olması ya da 6 aydan uzun
hapis cezası alması gerekiyor. Onun dışında işe içkili gelme, arkadaşlarıyla aşırı geçimsizlik, işi aksatma, vatandaşa (müşteriye) kötü davranma gibi durumlarda kınamadan başlayan ve maaştan
kesinti yapmaya doğru uzanan bir dizi sürecin uygulanması gerekiyor. Süreçler tamamlanmadan memurun işine son verilemiyor.
Sayıları çok fazla değil
Türkiye’de memur sayısının fazla olduğu IMF başta olmak üzere bir çok kurum tarafından ifade edilmekle birlikte
OECD verileri aksini söylüyor. OECD’nin 2000 yılı verilerine göre, Finlandiya’da her 10, Kanada’da her 12, ABD ve Macaristan’da 13, ırlanda’da 14,
Almanya ve Hollanda’da 19, ıspanya ve ıtalya’da da 25 kişiden biri memur. Türkiye’de ise her 30 kişiden sadece 1’i memurluk yapıyor.
Maliye yetkilileri, Türkiye’de asıl sorunun sayı değil, memur dağılımındaki dengesizlik olduğuna işaret ettiler. Memur sayısı son üç yıl içerisinde azalma gösterdi. Bu azalışta, memur kadrolarının dondurulması, ayrılan veya
emekli olan personelin yerine en fazla yüzde 80’i kadar yeni memur alınmasına izin verilmesi yönündeki
düzenleme etkili oldu. Bu yıl devlet başta sağlık ve eğitim alanında olmak üzere toplam 100 bine yakın