Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Manisa Soma'daki kömür ocağında meydana gelen patlamaya ilişkin açıklama yaparak gazetecilerin sorularını cevapladı. Patlamadan duyduğu üzüntüyü dile getiren Çelik, "Hayatlarını kaybeden maden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimize, kederli ailesine başsağlığı diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum" dedi..

"İlgili kömür işletmesi, son 4 yılda 8 kez programlı teftişe tabii tutulmuş ayrıca, ilgili iş yerindeki şikayet ve kazalardan dolayı da 8 kez inceleme teftişi gerçekleştirilmiş. Bu inceleme teftişlerinde elektrik panolarında kilitlenme sisteminin olmadığı, lastik tekerlekli yükleyicilerin geri vites sinyallerinin olmadığı, acil toplanma yerinin belirlenmediği, ateşçiler için, antistatik elbisenin eksik olduğu, bant taşıyıcıların ikaz sistemlerinin yeterli olmadığı şikayetler sonucunda ortaya çıkan hususlar. 2012-2013 yıllarında yapılan şikayetler ve meydana gelen kazalar neticesinde ortaya çıkan eksiklikler o dönem içerisinde giderilmiş. En son 13-18 Mart 2014 tarihinde, yapılan teftişlerde ise, mevzuat açısından herhangi bir noksanlığın olmadığı iş yerinde yapılan teftişlerle tespit edilmiştir.

Müstakil İş Sağlığı Güvenliği yasasına değinen Çelik, "30 Haziran 2012'den sonra Türkiye'nin müstakil bir iş sağlığı güvenliği yasası oldu. Bu yasaya bağlı olarak ikincil mevzuatta yürürlüğe girmiş oldu. Yasa risk değerlendirme zorunluluğu getirdim diyor. Maden, inşaat gibi çok tehlikeli iş yerlerinde, risk değerlendirmesi yapıp, muhtemel riskler varsa onlar giderilmeden burada çalışma yapılamayacağı şartını kuralını getiriyor bu yasa. Yasa, bu gibi yerlerde, tam zamanlı çalışacak hekim ve uzmanınız olacak ve denetim yapacak diyor" diye konuştu.

Çelik, "Bahse konu iş yerinde 13 iş sağlığı güvenliği uzmanı olduğu görülüyor ve iş yeri hekimleri olduğu görülüyor. Yeterli rakamlar bunlar. O zaman kaza neden oldu? Yasa var mı var. Denetim var mı var" dedi.

Patlamaya ilişkin araştırmaların devam etiğini belirten Çelik, "İş teftiş kurulu başkanımız olmak üzere arkadaşlarımız gerekli çalışmaları yapıyorlar. Kimsenin şüphesi, olmasın ki en ufak ayrıntılar değerlendirilecek en ufak karanlık nokta kalmayacak" diye konuştu.

İş sağlığı farkındalığını oluşturmak için yapılan çalışmalara değinen Çelik, "Bir önemli evrakımız daha var. İş yeri uzmanlarının iş yeriyle ilgili rapor defterleri her iş yerinde olmak zorunda. Savcılık da eminim bunu dikkate alacaktır. Teknik nezaretçi olarak bir maden mühendisinin bulunması gerekiyor. Onun da tespitleri önem arz etmektedir. Toplumda iş sağlığı farkındalığını oluşturmak için çok önemli çalışmalar yapıldı. Ama bu olaydan sonra bazı yorumları izliyorum ve Türkiye'de böyle bir yasanın çıktığından haberi olmayan insanların yorumlarını görüyorum" ifadelerine yer verdi.

Çelik, "Bunları üzücü bizi kahreden bir günde söylemek istemezdim ama 5 yıllık bir iş sağlığı ve güvenliği mücadelesi vermiş bir bakan olarak bu küçük sitemimi mazur görmenizi rica ediyorum" diyerek sitem etti.

İş kazalarını sıfırlamanın mümkün olmadığını söyleyen Çelik, "İş kazalarının da yüzde 98'ni önlemek mümkün. İş kazalarını sıfırlamak mümkün değil ama çok çok aşağılarda tutmak mümkün" dedi.

İş sağlığı güvenliği konusunda, işverenlerin maddi hesap yapmaması gerektiğini belirten Çelik, "İş sağlığı güvenliği meslek yüksekokulu sayısı 33'e çıktı. Ortaokul düzeyinde bu farkındalığın artırılması ile ilgili gerek MEB gerekse YÖK ile ilgili temaslarımız devam ediyor. İşverenlerimize buradan seslenmek istiyorum. İki yıl boyunca iş sağlığı güvenliğini tartıştık. İş sağlığı güvenliğinin maddi hesabı yapılmamalı" diye konuştu.

Hiçbir maddi kaygının insan hayatından daha değerli olmadığını söyleyen Çelik, "İnsan hayatından önemli ne olabilir? 238 kardeşimizi hangi servet hangi imkanlar geri getirebilir? Ama bir can yüzlerce can gidiyor. Temel felsefelerimiz yeniden hatırlamamız gerekiyor. Hiçbir maddi kaygı insan hayatından daha değerli olmamalıdır. Ben bir kez daha kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılar da inşallah bir an evvel şifa bulurlar" açıklamasında bulundu.

"İlk açıklamayı faciadan 27 saat sonra yaptınız. Geri planda kaldığınız söylendi. İstifa etmeyi düşündünüz mü?" şeklindeki soruya Çelik, "İlk olay anından itibaren enerji bakanımız benimle de görüştüler. Benim de gitmem gerekiyordu. Oraya bakan yardımcımız ve tüm teknik heyetleri gönderdik. İlk andan itibaren bakanlık olarak oradaydık" diye yanıt verdi.

Soma'ya gitmeme nedenine ilişkin Çelik, "Benim gidememe durumum biraz kişisel bir olay olduğu için sağlıkla ilgili bir mesele olduğu için acı bir günde benim kişisel durumumun gündeme gelmesi yakışıksız olurdu. Sürmekte olan bir tetkik için Perşembe günü saat 1'e kadar ayrılama gerektiğini söyledi. Bugün hastaneden ayrılarak bu açıklamayı yapıyorum" açıklamasında bulundu.

Madende kayıt dışı çalışma ve 15 yaşında işçi iddialarını da değerlendiren Çelik şöyle konuştu: "Konuyla ilgili Enerji bakanımız tam yetkili. Kayıt dışı bir çalışma olduğu ile ilgili herhangi bir bilgi bize gelmedi. 15 yaşında bir çocuğun çalıştırıldığı ile ilgili bir bilgi geldi. Orada bir kriz merkezi kurduk. 15 değil bu delikanlının 19 yaşında olduğunu tespit ettik."

Evrak ve uygulamaların dikkate alındığını belirten Çelik, "Kimseyi temize çıkarma peşinde değiliz. Tam aksine kime gidiyorsa gitsin diyoruz. Şu anda hayatlarını kaybeden kardeşlerimizin acılarıyla doluyuz" dedi.

Çelik, "Ben bu olayı politik makam mevki boyutlarıyla tartışılmasını doğru bulmuyorum. Çalışma bakanlığı bir kazanın meydana gelememesi için gerekli alt yapılarının yanında farkındalığın artırılması için çalışmalarını sürdürüyor. Keşke bu farkındalık tüm kesimler tarafından içselleştirilse de böyle durumlarla karşı karşıya kalmasak diyorum" diye konuştu.

Çelik, Soma'ya gidememesi halinde aileleri ziyaret etmek istediğini belirterek, "Şu an itibarıyla biraz zor görünüyor ama ben gitme arzusundayım. Gidememe durumu olursa aileleri gidip ziyaret etmek istiyorum. Hayat devam ediyor yaşanan acılara rağmen ne kadar acı ki. Aileleri ziyaret edip onları, yavrularının geleceklerini aydınlık kılmak için yapılması gerekenlerin yapılmasını sağlayacağız" açıklamasında bulundu.

CHP'nin Soma'daki maden ocaklarına ilişkin soru önergelerini inceleme imkanı olmadığını belirten Çelik, "Ancak çalışma hayatıyla ilgili komisyonlar kurulacaksa bunların yararlı olacağı kanaatindeyim. Bu konuların konuşulmasından ben rahatsızlık duymam. Çok da konuştuk tartıştık Meclis'te. Ama halen birçok kesimler iş sağlığı güvenliği yasasının çıkıp çıkmadığı konusunda farkındalık oluşturmakta zorlanıyor. Çünkü gündelik hayatımızı kuşatan çok farklı olaylar var. Önemli olduğunu ancak bu tür olaylarla karşılaştığımızda anlıyoruz" diye konuştu.

DHA