CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal’ın adaşı ve meslektaşı olan
Bursa Barosu
avukatlarından
Deniz Baykal, CHP’den
Nilüfer Belediye
Meclisi Üyeliğine
aday oldu. Adaşının izinden giderek siyasete adım atan 31 yaşındaki Deniz Baykal, AA muhabirine, adı nedeniyle çocukluğundan beri doğrudan olmasa da dolaylı olarak siyasetin içinde olduğunu söyledi. Baykal, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilk kez 12 yaşındayken SHP’nin Tayyare
Kültür Merkezi’nde düzenlediği "Köylü Kurultayı"nda tanıştığını belirtti.
SHP’li bir
yönetici tarafından, Genel Başkanı
Erdal İnönü ile birlikte 1989 yılında düzenlenen kurultaya katılan, dönemin SHP Genel Sekreteri Baykal’a "Bursa’nın
küçük Deniz Baykal’ı" olarak tanıştırıldığını ifade eden Baykal, adaşıyla daha sonra CHP’nin yeniden kurulduğu dönemde ilk genel başkan olarak Bursa’ya gelişinde ve
İstanbul’da
Zülfü Livaneli’nin konserinde karşılaştıklarını bildirdi.
Baykal, kendisi doğduğunda Baykal’ın
Enerji Bakanı olduğunu, o dönemde siyasetle ilgilenen babasının da hem Baykal’dan hem de
Deniz Gezmiş’ten esinlenerek adını Deniz koyduğunu söyledi.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 2001 yılında
mezun olduğunu, bir yıllık stajın ardından
yabancı dil eğitimi için iki yıl
yurt dışında kaldığını kaydeden Baykal, 2004 yılından beri CHP eski milletvekili avukat Yahya Şimşek’le birlikte çalıştığını ifade etti. Baykal, siyasete girmesinin nedenini şöyle açıkladı:
"Küçüklüğümden beri siyasetle ilgilenen, siyasetle iç içe biriyim ve siyasetin toplumsal mücadele içinde yer almanın bir gereği olduğunu düşünüyorum. Ayrıca avukat olarak belediye mevzuatına da hakimim. Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in, belediye meclisinde bir avukatın da olması kanaati vardı. Bu konuda kendisiyle görüştük, konuştuk ve anlaştık. 16. sırada belediye meclis üyesi adayı olarak seçime katılacağım. 31 meclis üyesi seçilecek, şansımın yüksek olduğunu düşünüyorum."
Baykal, "adıyla ilgili ilginç anıları bulunup bulunmadığının" sorulması üzerine, tanınan bir kişinin adına sahip olmanın
psikolojik baskı yarattığını, hem avantajları hem de dezavantajları bulunduğunu vurgulayarak, şöyle dedi:
"Ben Deniz Baykal deyince insanlar her şeyden önce başını kaldırıp bir bakıyor. Arkasından ’ciddi misin’, ’bir yanlışlık yok değil mi?’, ’Bir akrabalığınız falan var mı?’ gibi sorular geliyor. Ardından da ’sen de partili misin’, ’Deniz Baykal’ı nasıl buluyorsun?’ gibi sorulara muhatap oluyorum. Gerçi adımla ilgili bugüne kadar genel anlamda çok fazla sorunla karşılaşmadım. Bazen ufak tefek sorunlar olabiliyor ama bazen adım işe de yarıyor... Deniz Baykal’ı sevenler ’ne güzel isim’ diyorlar. Tepkisi ya da başka görüşten olanlar da ’bir avukata vekalet ver de ismini değiştir’ diye espri yapıyorlar. Hem adımın hem soyadımın hem de mesleğimin Deniz Baykal ile aynı olmasını "çok büyük tesadüf" olarak niteleyenler de var."
AA